B. Sadık Albayrak’ın Doğu Kitabevi yayınlarından yeni çıkan “Fırtına İkliminde” kitabında Gezi Direnişi ve halkı isyana sürükleyen etkenler odağa alınıyor. Türkiye’nin, içinde bulunduğu yolsuzluk, yoksulluk ve şeriat baskısından toplumsal bir devrimle kurtulacağını düşünen yazar, geziyle başlayan bu dönemi, bu toplumsal devrim sürecinin adımlarından biri olarak, “fırtınayla” özdeşleştiriyor. Kitapta direnişin sıcaklığı içinde yapılmış gözlemler ve değerlendirmelerin yanı sıra, AKP iktidarının 12 yıl boyunca izlediği politikaların sonuçları da ortaya konuyor.
B. Sadık Albayrak “rüzgâr eken fırtına biçer” atasözüne uygun olarak, Türkiye’yi “Fırtına İklimi”ne sürükleyen iktidar politikalarının ektiği rüzgârları da analiz ediyor. Özellikle, eğitim ve halkın aydınlanma kaynaklarını, kültürel yapıları, tiyatro, edebiyat, sinema sanatlarını çökertmesi ve yönlendirmesi üzerinde duran yazar, AKP karşıdevrimine sanatın direnişini sergilemeyi ihmal etmiyor.
Geçmişi 12 Eylül’e uzanan bu “şeriat mühendisliğini”, “yobazın ekonomi politiğini”, insanlık değerleri açısından hükümsüz hukuk ve adalet anlayışını, kentleşme/rantlaşma politikalarını sergileyen yazar, Türkiye’nin iki yüz yıllık devrim ve aydınlanma birikiminin kültürel kaynaklarını gündeme getirerek, bu yeni “devrim havasına” katmayı öneriyor. B. Sadık Albayrak’a göre, Yakup Kadri’nin “Ankara” romanında yazdığı, “Hiçbir ilaç, hiçbir kür, yaratıcı bir inkılâp heyecanı içinde yaşayan bir memleketin havası kadar insana sıhhat ve şifa veremez”, cümlesi Haziran Ayaklanması’nın yarattığı yeni Türkiye havasını anlamak için ipucudur. Gezi’den beri Türkiye “Fırtına İkliminde” bu devrim havasının şifa vereceği emekçi cumhuriyeti aramaktadır. Haziran direnişinden seçilmiş fotoğraflar, Haziran Türkiye’sinin belgelenmesi açısından kitabı zenginleştiriyor.
Basın bülteninden alınmıştır.