Ustalardan “Gezi” şiirlerine devam. Bugün de Hakan Savlı’dan direnişe bir şiir. Yine Sözcükler Dergisi’nden aldık.
CYRANO’NUN ŞARLOYA CEVABI ( TELESKOPLA GEZİ PARKINA BİR SEYAHAT)
Azizim Şarlo,
Kıymetli mektubunuzu aldım.
Hatırlanmak ne güzel hem de sizin gibi dostlar tarafından.
Beyefendi, burda ruhumdan hiçbir şey kaybetmedim.
Eğer ölüm bir sürgünse, bu sürgünde mutluyum diyebilirim.
Ay, bildiğiniz gibi dünyaya en yakın gezegen.
Geceleri soğuk oluyor fakat yürüyüş açısından daha rahat imkanları var.
Etrafta Madam Curie’den başka kadın yok.
Göz görmeyince gönül de istemiyor.
Mehtabı seyredememek yegane derdim.
Mamafih, bazen Monsenyör Galileo’ ile sohbet etmek hoş.
Bihassa, teleskobunu bana tahsis ettiği için kendisine minnettarım.
Hakiki bir romantik olarak evet Ay’a aitim.
Bu sarı gezegen birçok gerçeği yeniden farketmeme de yol açtı.
Mesela, Mayıs 2013, teleskop gözlemlerim esnasında aldığım notlar
a) Kutuplardan bir parça daha koptu !
b) Rusya da hiç eşek yok (Bu bir ima değil).
c) Kostümlerde fiyonklar ve kurdelelere ne oldu ?
Yüreğim sızlar bazı mavi akşamlar.
Bilirsiniz,yaşarken de böyleydim.
Şiirsel, resimsel, pırıltılı,ve özgür.
Maneviyattadır tüm zerafetim.
Şapkamı bir yana atarım şöyle.
Mevcudiyetim jestler üzerine kuruludur.
Kafiyeler bulamamak bütün şikayetim.
Lakin, azizim, bir haziran gecesi,
Ehemmiyeti kalmadı kafiyelerin…
Yine sabah namazına gidiyorlar sandım, bir büyük kalabalık,
Şaşkınlıktan teleskobu yere devirecektim.
Çünkü Boğaz Köprüsünü yürüyerek geçtiler…
Ah Sayın Şarlo, onbinlerce Cyrano!
Geçtiler İstanbul’un Kalbinden.
Bayraklarla, tan yeri ağarırken
Ağaçları korumaya gider gibi…
Anladım onlar halktır: Temiz Kalpler ve Mutlu Aşıklar.
Tekmelenen matmazelleri, zehre boğulan insanları
Tutup birer birer kaldırdılar zarifçe
Ay’a dönüp reverans yaptılar.
Baktım Büyükada’dan suyun üstünden
Yürüyerek Taksim’ e doğru geliyor
Bir Türk , adı Lefter.
Dolmabahçe ‘de Baba Hakkıyla kucaklaştılar.
Ve Tarabya’ya Plehanov adlı bir tanker yanaştı
Mavi gözlü bir şair inip öptü toprağı, öptü taşları
O akşam, herkes Gezi Parkında buluştu.
Aktı uzun burnumdan süzülüp,
Kraterlere damladı gözyaşları.
Mırıldandım, ‘bonsuvar, e kö viv la Frans’.
Sevgili Şarlo, bir de baktım, elimde kılıcımla
Tepesindeyim bir kraterin
Meydan okuyorum Uranüs’e, Mars’a…
‘Diren gezi parkı!’ diye bağırmışım,
Boş tepelerden cevap gelmedi sözlerime
Döndüm çadırıma, basa basa
Astronotların ayak izlerine…
Anladım hiçbir gemi almaz bu yükü,
Ne Titanik, ne Apollo, hiçbiri almaz
Bu bir nümayiş değil,
Vadidir, fundalıktır , ormandır,
Savaş ıslığı değil bir kavaldır
Dordogne akşamlarının yemyeşil huzurudur
Aşk, bir parkta uyumak yanyana ve kucak kucağa
Aşk, bir teleskobun çiçek dürbünlerine
Duyduğu ama hiç söyleyemediği…
‘Yaralanmışsınız madame’ desem,
Der ki , ’ hiç, sadece bir sıyrık’ …
Şarlo, bunlar bilinmez asri zamanlardır
Kadınlar gencecik kadınlar daha güzel
Fakat şövalyelere ihtiyaç vardır.
Sadakanın olmuş yeni adı ‘sponsör’
Tüccarlara terkedilmiş zavallı sabi sübyan
Borsalar, nüktesizler, hatıra hırsızları
Yanlarında bir grup, ‘akil’ denilen insan
Çarketmeye çalışıyor, sinsi bir zerafetle
‘ Defolun, eksik olsun!’
Ne yandaşın gizli yüzü, ne uşağın şakşağı
Anasını bile satar bu beyzadeler kuşağı
Riyakarlar sofrasında en süslü yemek
İstemem eksik olsun! Yeter bir parça ekmek!
Ağaçlara yağar bir parça sabah çiği
Onunla uyanmak en büyük mükafattır
Arz’ın merkezinde bir parkta ölmek
Yekpare bir aşk ile karanlığa direnmek.
Hayatımı sufle yapmak ve unutulmak
Üç perdelik oyunumu boş bir hayal sanmıştım
Profilden görünen gölgemden kaça kaça
Unutmaya çalışmıştım yüzyıllarca burnumu
Koparıp aldılar defnemi ve gülümü
Ama o gökyüzünün masmavi nuru
Bilinmez bir yerlerden benimle saklı kaldı
Ben, Cyrano-Savinien- Hercule-De-Bergerac
Kalbimde durur lekesiz buruşuksuz,
Aydan bile görünen, Onurunuz : onurum!
Sıra sıra zalimler dikilse de karşına!
Boyver yıkılmaksızın özgür ve tekbaşına!
Ve işte, istemem, ne bir buse ne alkış
Artık ne kılıcım ne hatıralarım
Ya Ay’a gelin !
Ya beni bir gün olsun!
Gezi Parkına alın!
Gezi Parkına alın!
Hakan Savlı
Mücap Ofluoğlu’nun anısına, Gezi Parkı Çocuklarına teşekkürlerle / 8 Haziran 2013- Taksim
Bu şiir Sözcükler Dergisi’nin Temmuz-Ağustos 44. Sayısından alındı.