Şapkanın eleştirisi
Takılır halkın arkasına, rahat ve mutlu
Her ayağa kalktığında halk
Önce peşlerine takılıp
Sonra,
Hızla geçivermek önlerine
Işık hızı ile değilse de sesten hızlı bir şekilde
“Gelin peşimden halkım” diyerek
Gelmezse, bu bir şapka sorunu, önüne alıp düşünmek için.
Şapkayı önüne alıp düşünmesi gerektiğini bilmediğinden mi nedir
Keyif alır yaptığından. Ne de başarılı olduğunu söyler kendine
Sonra, karşısındaki kendisi…
O da söyler kendine,
Başarılı akıl oyunları ile birlikte
Baka kalır, kendi dışındaki yüzdelere
Siz deyin 99, ben diyeyim 98
Ah bu şapka sorunu, her şeyin çözümü şapkada
Ve şapkanın altında…
Aynısını yapmaktan öte farklı bi şi yapmazlar.
Yaptıklarının da hiçbir işe yaramadığını gördüklerinde,
Veya istedikleri sonucu vermediğinde ne yapsalar bildikleri,
Düşünmek yerine başarmanın yolunu, farklı olanı araştırmak yerine
Şapka arar takmak için başına.
Böylece, Şapka zamanı gelmiş olur.
Saçların seyreldiği durumdur bu.
-Başarılı olamıyoruz demenin yürekliliği,
-Beceremiyoruz ulaşmayı düşündüklerimize.
-Zamanından önce veya sonra söylediklerimiz
-Yanlış bir mekanda söylüyoruz türkülerimizi
Diyebilmek.
Demeden birileri; “Kara sevda bu, peşinde koştuğunuza ulaşmak imkansız.”
Düşündüklerimiz iyi güzel şeyler. Bir yerde yanlış yaptık demenin dayanılmaz mahcubiyetinden kurtulmak için…
Kimisi tüm hataları atarken başkasına
Onun yüzünden, onun başı kel diyerek.
Gizleyerek kendini şapkanın altına.
Devrimin, türküler ile oyalanmaya başladığı zamandır bu.
Artık, sımsıkı tutar kafasında şapkasını
Belli ki kelinden rahatsız, utanıyor, biraz da mahcup…
Nebil Yılmaz