Gündelik yaşamdaki siyaset
Bir şeyi söylemenin en iyi yolu onu yapmaktır.
J.Marti
Kendisini çok muhalif olarak gören birisinin kendi yaşam alanında piramidin en tepesinde oturduğunu görebilirsiniz. Kendisini çok muhalif olarak gören birisinin evde karısına, çocuğuna davranışı, en büyük despotlarla yarışabilir.
İnsanın kişiliği, kendi yaşam alanında yaptıklarıdır. Siyasal iktidar karşısında iktidara tapınma, onu destekleme davranışına çok sık rastlanır. Bu davranış çok incelendi, üzerine yüz binlerce sayfa yazı yazıldı. Siyasal iktidara karşı muhalif olmanız, sizin iktidarı tümden reddettiğiniz anlamına mı gelir?
İnsan, “tam olarak” nedir?
İnsanın ne olduğu, kendi yaşam alanında yaptıklarıyla belli olur. Gündelik yaşamda en cahil insanlar bile sezgisel olarak bunun farkındadır.
En azılı muhaliflerde, korkunç iktidarlarla karşılaşabilirsiniz.
Bir insanı verdiği oydan değil lokantada garsona nasıl davrandığıyla tanıyabilirsiniz. Bir insanı siyasal nutuklarından değil, evdeki temizlikçiye, sokaktaki dilenciye davranışlarından anlayabilirsiniz. İnsan günlük hayatın ayrıntılarında, yaşamın kılcal damarlarında yaşar.
İnsan hangi “ölçekte” aranmalıdır?
Büyük ölçekte “söyledikleri” değil, küçük ölçekteki “yaptıkları”dır insan. İyilik, kötülük, merhamet veya gaddarlık; her türlü ahlaki sıfat bu ölçekte var olur, gerçekleşir. İnsanı arayacaksanız bu ölçekte aramalısınız. Bu ölçeğe indiğinizde en azılı muhaliflerin bir kısmının dünyanın en bencil insanları olduğunu görebiliriz. Dikkate almamız gereken ölçek bu ölçektir; çünkü yaşam burada akar. Herşeyin başlangıç yeri burasıdır.
Kılcallardaki siyaset
Günlük yaşamın ayrıntıları korkunç derecede siyasaldır. Mesela bir lokantada yemek siparişi verirken garsona davranışınız, garsona at sineği muamelesi yapmanız siyasaldır. Mesela kapıcınıza çöp verirken, mesela temizlikçinize günlüğünü öderken tavrınız siyasaldır. Bir doktorun gariban bir hasta karşısındaki ses tonu siyasaldır. Çocuğunuzun sorduğu soruya yanıtlarınız, bu sıradaki ses tonunuz siyasaldır. Altınızda çalışan insanların sizin hakkınızdaki düşünceleri ve arkanızdan konuştukları siyasaldır. Sizin “iyi” mi yoksa “kötü” bir insan mı olduğunuz siyasallığın doruğudur. Öldüğünüzde kaç kişinin sizin arkanızdan üzüleceği oldukça siyasal bir konudur.
Kısacası siyasetin dokusu, büyük siyasal “sözler”den değil aslında küçük günlük “davranışlar”dan yapılmıştır.
Taylan Kara
taylankara111@gmail.com