Solcuların siyasi zekası neden çok düşük? Cumhurbaşkanı seçimi, TKP'nin bölünmesi vb.

Bu bir bilimsel-düşünsel tez yazısıdır, aşağılama veya küfür amacında değildir. Lütfen düşünerek ve soğukkanlı okuyunuz.

İnsanın sosyal zekasının düşüklüğü üstüne epey yazdım. Siyasi zekası daha da düşüktür. Konuyu birkaç cümlede özetlersek: İnsan türü bundan 200 bin yıl kadar önce, bir önceki atasından evrimleşerek şimdiki durumuna geldi. İnsan aklı da doğal seçilim üstünden yürüyen bu evrimin sonucudur. 200 bin yıl önce evrimce belirlenen bu zekanın dört ana bileşeni bulunur. Dil zekası, teknik zeka, sosyal zeka ve bunları birleştiren genel zeka.

İnsan son 10 bin yılda "uygarlığı" kurdu, son 300 yılda kapitalist teknoloji toplumunu yarattı. Aklının, bu çok hızlı, çok kalabalık yaşama en az uyum gösteren katmanı sosyal zekasıdır.  Doğal olarak sosyal zekasının alt katmanı olan siyasi zekası ortama daha az uyum gösterebilmektedir.

Bugüne dek solcular olarak şu masala inandık: Toplumun genel olarak sosyal-siyasal aklı şu veya bu durumda olabilir, ama en akıllı kesimi solculardır. Solcular içinde de sosyalistler en üst siyasal aklı temsil eder.

Oysa gerçek tam tersidir. Sağcıların siyasi zekası solcularınkinden üstündür. Solcular içindeyse gruplar ve kişiler radikalleştikçe, siyasi zeka o oranda azalır. Sol uçlara gidildikçe (tıpkı sağ uçlara gidildiğinde görüldüğü gibi) siyasi zeka azalır.

Solcularda ve sosyalistlerde sağcılarınkine göre üstün olan siyasi zeka değil başka şeylerdir: Daha adaletli, daha halkçı, daha eşitlikçi bir düzen hayali. (Sosyalizm insanlığın tek kurtuluşu olduğu gibi, mantıken en "iyi" sistemdir.) Bu uğurda siyasi mücadele verebilme özverisi, erdemi. Sağcı ile solcu arasında başkaca çok önemli bir fark yoktur.  

Solcuların siyasi aklını zayıflatan düzenek son derece basittir ve dört maddede özetlenebilir:

1- Solcuların- sosyalistlerin hayal ettiği çözümler daha adaletli ve iyicil çözümler olmakla birlikte, insan doğasına daha az uygun çözümlerdir ve dolayısıyla başarı şansları daha düşüktür. Başka deyişle iyicillik üstünden değil, hayatta kalma, uyum, öne çıkma ve "başarı" üstünden yürüyen sosyal zeka ve siyasi zekada sol siyaset daha ilk adımdan sorunludur. 

2- Tam da bu nedenle toplumlarda solculuğa yatkın bireyler düşük orandadır. Çünkü doğal seçilim aksi yönde baskı yapar. Düşük orandaki kitleden de daha düşük oranda siyasi deha çıkması doğaldır.

3- Belki ilk ikisinden önemli madde budur ki: Sol siyaset yapmak sağ siyaset yapmaktan çok daha zordur. Sol, yokuş yukarı siyaset yapar. Bu yüzden sol, özellikle sosyalist-komünist siyaset çok daha kararlı, militan, eğilip bükülmez kadrolara ihtiyaç duyar. Böyle eğilip bükülmez, kararlı beyinlerin ise esnekliği zayıftır. Siyasi zeka ise esneklik yeteneğiyle yükselir. Dolayısıyla esnekliği düşük beyinlerin tercih ettiği sosyalist mücadelede siyasi zekası düşük bireylerin yoğunluğu tesadüf değildir.   

4- Üçüncü maddenin temel zemininde sol siyasi akıl, geniş kitleleri etkilemekten çok, gayet dar yakın çevreyi etkilemeyi hedefler. Bu da sosyalist söylemi bilimsel-felsefi ikna çabalarından, etik ve akılcı yorumlardan uzaklaştırır. Küçük çevrelerde etkili itikat dilleri kurulur. İnanç pekiştirme ve kısıtlı kavramlarla oluşturulmuş dogmayı sürekli tekrarlama karakteristiktir. O belli çevreler ancak bu dilden, kodlardan anlar, bu dille ajite olur; ama halk için o dilin hiçbir anlamı yoktur, ne ki aklı başında aydınlar da o dilden etkilenmezler. Böylece üçüncü maddedeki doğal yapı dördüncü maddenin çevre etkisiyle pekişir.          

Tanımlayalım: Siyasi zekanın yüksekliğinden kastımız geniş kitleleri yönlendirebilme, yönetme becerisinin yüksekliğidir. Başka deyişle siyasi başarıdır.  

İKİ ÖRNEK:

Yüzlerce yıldır biriken olgulara son iki örnek:

Geniş bir kesim Cumhurbaşkanlığı seçimini boykota hazırlanıyor. Komünistler-sosyalistler-ulusalcı sosyalistler-ulusalcılar-anarşistler-Kürt hareketi... Olabilir, herkes bu boykottan farklı bir yarar umabilir.

Ama boykotu savunurken başvurdukları mantık... Kürtlerin seçiminde belli bir zeka görülüyor. Bundan yararlanabilirler. Erdoğan'la anlaşmış veya yaşamları boyunca CHP'yi parçalamaya uğraşmış birkaç lider bundan belli bir fayda görebilir. Ya diğerleri? Gizli üst iktidar hesaplarından bihaber aydınların-siyasetçilerin durumu?

Ulusalcı ile PKK'lı, komünistle liberal, anarşistle dinci faşist kol kola ve üstelik türlü garip demagojilerle bu açık gerçeği önce kendi akıllarına yok saydırtıyorlar. Altı ay önce söyledikleri her şeyi, "Gezi" "diktatör" "AKP faşizmi" üstüne kurdukları tüm muhalefet aklını bir anda yok sayan bu yeni "kurnazlıklarının" altında yatan derin faydacılığın geniş kesimlerce fark edilmeyeceğini düşünüyorlar.

Anlaşılıyor ki dindar yobazlık solda da sağdaki kadar güçlü. Ama sağdaki Sünni biçemli yobazlıktan şeklen farklı yobazlıklar bunlar. Kimi Kemalist, kimi Marksist, kimi Leninist, kimi liberal yobaz. Stalinist yobazlar.. anti-Stalinist yobazlar.. Kürt milliyetçisi yobazlar var... Uçlara doğru gidildikçe o kadar az insan sorgulayarak, düşünerek, bilim ve felsefe okuyarak kararını veriyor ki... Uçlardakiler o kadar dindarca sarılıyorlar ki başarısızlık ritüellerine... akıl alır gibi değil.

Yani olaylara serinkanlı, ortadan bakan büyük çoğunluğun siyasi aklının, oyunu Erdoğan'a da, İhsanoğlu'na da, Demirtaş'a da verecek olsalar, uçlardaki boykotçuların siyasi aklından daha üstün olduğunu söyleyebiliriz. Bunu demek için deha olmak gerekmiyor. Azcık sosyal bilimle haşir neşir olmak yetiyor. Bilimi de yobazca yorumlamıyorsanız tabii ki. Bu büyük çoğunluk da sorgulamaz, okumaz, düşünmez aslında; ama güdülerine ve duygularına göre hareket eder, daha konformisttir, ama siyaseten ortayı, yani başarılıyı daha iyi seçerler. Yani siyaseten daha akılcı davranırlar.  

Ve üzüntü verici başka bir hadise: TKP'nin bölünmesi. Bölünme sonrası bildirileri okuyoruz. Aynı yobaz, kendinden son derece emin, tepeden dil.. Her şeyi çözmüşler sanki... Oysa tüm dertleri birkaç bin kişiyi kendi çevrelerinde militanlaştırmak... Biz bu noktaya nasıl geldik.. bunun akılcı, mütevazı, soğukkanlı sorgulaması yok. Bir ölçüde haklılar. Çünkü biliyorlar ki, sol siyasette dürüst aklı, içten dili işlettiniz mi, defterinizi o saatte dürerler. Ama sonuç?  

Sonuçta birbirimizi kandırıyoruz, 75 milyonluk koca Türkiye'de en çok 40-50 bin kişi. Ve bunun çok normal olduğuna dair kuramlar geliştiriyor, başarısızlığımızı başarı gibi gösteriyoruz; zekamız berbat olduğu gibi, ahlakımız da yamuk, sürekli yalan söylüyoruz.

Bu satırların yazarı dahil neredeyse bir asır boyunca hiçbir zaman yüzde üçü bile etkileyememiş kişiler olarak siyasi zekamızın düşüklüğünü kabul etmenin, sonra da buna karşı önlemler almanın zamanı geldi de geçmedi mi artık?

Kaan Arslanoğlu

Not: Aynı konuyu daha çok kişilik bozukluğu yönünden ele alan başka bir yazım:   http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1239

Not 2: Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda veya bu yazıda ele alınan başka örneklerde görüş bildirmeye davet ediyorum tüm yazarlarımızı ve okurlarımızı. Bunların hepsini olabildiğince hem burada, hem "ISLIK" köşemizde yayımlayacağız.

Facebook
yorumlar ... ( 72 )
19-07-2014
19-07-2014 11:37 (1)
Ben bu tezleri çok önemsiyorum, ama küfür ve tepki dolu yorumlar da alacağını tahmin ediyorum. Editörlerden yüz kızartıcı olmamak koşuluyla tümünü yayınlamalarını, okurlardan da serinkanlı olup bunların yayınlanmasını eleştirmemelerini diliyorum. İ.A.
19-07-2014 14:36 (2)
Kaan Bey söylemeye çalıştıklarınızı çok önemli buluyorum ve özellikle Evrim Açısından Devrim'i okumayanlara okumalarını,ben gibi okuyanlar için ise özellikle son kısmı ve Karatani ile ilgili kısmı tekrar gözden geçirmeyi öneriyorum.Tek itirazım çözüm önermemenize.Sitenin elverdiği ölçüde tespitlerinize çözümler,alternatifler de önerebilirseniz daha esin verici olur.Dilek Yalçın.
19-07-2014 14:37 (3)
Kendi açımdan sol cenahın siyasi zekasının yüksek olduğunu zaten hiç düşünmedim, bilinen bir şey bence. Siyasi zekanın yükseltilmesi konusunda da yapılacak öneriler çok önemli. Diğer zekaları konusunda nasıllar acaba? Diğer zekaların siyasi başarıdaki etkisi yüzde kaçtır? Sosyalistliği bende özendiren şeyler daha çok ahlaksal bakış açılarıydı. Ama ahlak açısından da sol cephede eksikler olduğunu söyleyebilirim. Yorumların devamı gelecek. Arslanoğlu'nun makalesinde tartışılmaya değer tezler var. R. kulaksız
19-07-2014 15:00 (4)
Sevgili doktor, teşhis tamam diyelim. Peki çözüm önerin neler? M. Yılmaz :)
19-07-2014 16:23 (5)
Solcu olmanın yüksek zekayla ilgisi olduğunu düşünenler sağ siyasetin, hataları ve yetersizliği ile kendiliğinden ortadan kalkmasını bekliyorlar. Doğru ve yanlışın doğal olarak ortaya çıkacağı günleri gözlüyorlar. Gereklilikleri hesaba katmadan, gerçeğin(!) ve doğrunun gökyüzünden gelip yeryüzüne birgün hükmedeceğinden eminler. Beklediklerinin olmadığını ve kötülerin giderek arttığını görünce yanındakilere saldırıp gerçeğe yeterince inanmadıklarından yakınıyorlar. Sağ siyaset öğrenmeye bunlardan daha açık ve sağcılar sol sloganlara ve birbirlerine soldakilerden daha fazla sahip çıkabiliyorlar.
19-07-2014 16:39 (6)
Yanlış anlamadıysam, özetle, "yalan söylemek ve ahlaksızlık siyasal zekanın göstergesidir" denmiş. Öyleyse,Aziz Nesin'i en iyi sağ siyasetçiler anlamış görünüyor! Rivayete göre, mahkemede hakim "bu yüzde 60'ı nasıl hesapladınız?" diye sorunca, "aslında yüzde 90 diyecektim ama dilim varmadı" demiş yazar. Bu yüzde 90, aydan gelmedi. Hepimizi bu Cumhuriyet doğurdu. Şu ya da bu şekilde onun ürünleriyiz. Gemi dönüp dolaşıp buraya geldi. Ama doğruları söylemek de boynumuzun borcu -tıpkı yüzde 90'ı önemseyen Aziz Nesin gibi. Yoksa, artık değil mi?! M. Yılmaz
19-07-2014 16:39 (7)
ÇÖZÜM ÖNERİSİ İSTEYEN ARKADAŞLARA: İlk yorumların yazıyı destekler görünmesi kimseyi yanıltmasın. Ben sol siyasi zekanın sağınkinden geri olduğunu daha yeni keşfettim. Solda bu gerçeği bir kişi kabul ederse bin kişi reddedecektir. Solcunun sol güzellemesini hafife almayın. Sol kitleler her şeyi bilen, her konuda çözümü olan liderlerin ve yazarların peşinden gitmektedir. Akıl hastasına akıl hastası, zeka gerisine zeka gerisi olduğunu kolay kabul ettiremezsiniz.Geri zekanın tedavisi yoktur, ama rehabilitasyonu ve eğitimi sebatla yapılırsa büyük aşamalar kaydedilebilir.Ama önce kabul gerektir.K.A
19-07-2014 16:39 (8)
Daha önce ÇÖZÜM SAYILABİLECEK ŞEYLERİ birçok kere yazmıştım, toparlarsak: 1- Bu konularda çalışma yapan benden başka bir allahın kulunun çıkması 2- Bu konuda bilimsel önerilere açık bir liderin ortaya çıkması 3- Her türlü "izm"in Marksizm, Leninizm, Kemalizm terk edilmesi veya siyasi yarar nedeniyle bu yapılamayacaksa bunların sil baştan ele alınması 4- Tüm dogmacı-softa liderlere ve yazarlara karşı tavır alınması 5-Evrimbilimin, evrimci psikolojinin, sosyolojinin, matematiğin, istatistiğin vb bilimin siyasette rehber alınması (eleştirel tarzda)6- Sünni ağırlıklı bir toplumda isek K.A
19-07-2014 17:20 (9)
buna uygun sosyalist stratejinin geliştirilmesi, sosyalist partilerin laik anlayışta MÜSLÜMAN kanat örgütlenmelerine gitmesi 7- Bu benzeri anlayışların yaygınlaşmasıyla yeni tip sosyalizm ve liderlik için uygun ortam sağlanacaktır 8- Bu olsa da olmasa da bu yöndeki sorunları, ortaya çıkabilecek ülke koşullarına uygun bir siyasi lider veya liderlik çözecektir (benim evrimci yaklaşımdan anladığım kadarıyla)Lider bilerek veya bilmeyerek bu yolu izlerse başarabilir. 9- Bu önerilerin zenginleşmesi 1. maddeye bağlıdır. Kaan Arslanoğlu
19-07-2014 19:01 (10)
Yani, şimdiye kadar sosyalistler sünnî toplumda doğruları söylediği için mi başarısız oldu? Sanırım, aynı doğruları, sünnî vatandaşların anlayabileceği ve kabul edebileceği şekilde ifade etmekten söz ediliyor. İyi de, bu toplumun yüzde 80'i 'sol' deyince yüzünü ekşitiyor. Zaten, sol ve onunla ilgili terimlerden de vazgeçmek gerektiğini söylüyor yazar. Eee, bunun için de yaratıcı ve maceracı olmak lazım. "Dil kaçmanın olanaksız olduğu bir hapishanedir" demişti Nietzsche. O halde bu hapishaneden çıkıp, yeni bir sürece adım atabilmek için mecburen yeni bir hapishaneye girmek lazım gibi. M.Ylmz
19-07-2014 19:01 (11)
Yalan söyleme bahsinde keşke sayın M. Yılmaz'ın dediği gibi kesin bir fark olsaydı sağla sol arasında. Solcularda bol yalan söylüyor siyasette. Bir farkla, onlarınki beceriksiz yalanlar. İşe yaramıyor. Kendi kendilerini kandırıyorlar.
19-07-2014 23:15 (12)
Diyelim ki kişi okuyor, araştırıyor, bakıyor ve tam o sıralarda da tarif edilen ve beklenen lider peyda oldu. (Olur böyle örtüşmeler yıldızın parladığı anlarda.)Bu lider bilimsel önerilere ne kadar açık olursa olsun o bakıp, araştırıp kendisiyle buluşan kişiliği ezmeyecek midir? Halbuki kendisine getiren zaten "özgür karakteri"dir. Bu özgür akılla, akıllı liderin buluşması sancılı da bir buluşma olur kanımca...
19-07-2014 23:16 (13)
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmel Bey'e oy vereceğim, çevremdeki herkes de daha önceden anlaşmıyor olsak da öyle. Ama bu şartlarda bu seçeneği üreten hareketlerin tümü de bitmiştir bana göre. Dini anlayıp ona göre yaklaşalım düşüncesi de safsatadan ibaret. İnsanların müslümanlığı ne anladğınız düzeyde ne de derinlikte. Bütün propoganda aygıtlarının ayarıyla gelinen durum bu. Ben aynı kategoriye koyduğumdan değil ama algıladığım yaklaşım bu olduğundan söylüyorum; kendini kurtarmak, bireysel kazanım, köşeyi dönme, örtülü amerikancılık, AVM merakı, kadınlara karşı bilinen tutum, zorbalık, güce +
19-07-2014 23:16 (14)
taparlık geçer akçe olduğuna göre, bunları kucaklayan yaklaşımlar da mı üreteceğiz? Temayül hesapçı, "akıllı" davranmaksa, iyi yatırım yapıp refah beklentilerini tatmin eden, medyayı ele geçiren Hindular dahi iktidar olabilir. Yok değilse, ki aksi taktirde burada ne işimiz var; benim de bir siparişim var: K.Ars. Başladığı işin devamını getirsin (T.Fikri de olabilir, o da fena yazmıyor), hani bir ara solculuğun temel ilkelerini derlemişti; öyle bir roman kahramanı atsın ki ortaya bu kişi (hatta kadın olsun) hiç Marx'ı, Lenin'i ve kalan birikimi tanımadan bugünün şartlarında kendiliğinden o +
19-07-2014 23:17 (15)
yola girsin, adını koysun. Alevi, Kürt, Maden işçisi gibi teşvik unsurları olmadan ama. Bana yalnızca bir cep telefonundan yola çıkarak insan solcu yapılabilir gibi geliyor ama yerim dar. Saygılarımla, Y.Ü.
19-07-2014 23:17 (16)
:) Nebil
20-07-2014 17:24 (17)
Kaan, tebrikler ve teşekkürler yazdıkların için. Söylenecek neler var, neler, bu satırlar yetmez ama kısa keseyim: Yıllardır söylerim, solcular "müslüman mahallesinde salyangoz satıyor" diye. Bunu son 10 yıllık iktidar, müslüman siyaset falan için düşünmeyelim lütfen. Olmayacak yerde, olmayacak yöntemlerle, olmayacak bir malın satışı gibi alalım. Eskimolara buz satmak gibi, "Yokuş yukarı siyaset" gibi bi şey. D.Ş +
20-07-2014 17:24 (18)
Eskilerden aklını sevdiğim bi abim solcular için "softalık farketmez" demişti,80'li yıllarda, "ha sağ softa ha sol softa fark etmez". Bu softa da senin yobaz lafına denk düşüyor herhalde. 4 maddenin dördüne de kalıbımı basıyorum. D.Ş.
20-07-2014 23:05 (19)
“Siyaset” yöntemi sol için yanlış. Arapça olan “siyaset” sözünün kökeni, azgın at terbiyeciliği ve bakıcılığı anlamındaki “seyislik”, devamında “çıkar sağlamak amacıyla yapılan kurnazca davranış”, “başkalarının duygularını okşayarak çıkar sağlamak”tadır. Siyasetçinin birincil mesaisi “yalan” söylemektir. Bu nedenle, “sosyalist bir siyasi akım veya parti” olamaz; sadece "eylem" olabilir: ama bunun için cüret gerekir: çıkarcılığın tam zıttı. Bu da, yoktur. Tuzu kuru, içine dönük ve ödlek filozofluk daha yaşamsaldır. KA'nın bu yazısı herkese soğuk duş olmalı; elinize sağlık. Özgür Ekinci
20-07-2014 23:05 (20)
Kaan Arslanoğlu'nun yazısına ilişkin yorumum,analizim biraz uzun olacak. Umarım okuyucular okurken sıkılmaz. Sol siyasi zeka düşüklüğünden daha çok dil problemi yaşamaktadır. Bu bir tür otizmdir. Toplumsal yapıdan yaşam biçimi olarak kopmuştur. Yoksa dediğiniz gibi 40-45 bin kişinin ilgilendiği siyaset değil,en kötü muhafazakar olmayan 10 milyon kişinin ilgilendiği bir siyaset yaparlardı. Muhafazakar kitlelerde solun anladığı anlamda muhafazakar değiller. Yaşamlarında dini algılama biçimleri giyim tarzlarına yansıdığı kadar alışverişlerine ya da eğlencelerine yansımamaktadır. Ç.Ö. (1)
20-07-2014 23:06 (21)
Solun düşlediği ve etkilediği kitle ise hayatının büyük çoğunluğunu siyasetle ilgilenen kitledir. Bu kitle ise 100 bin kişiyi geçmez. Bunların 40 bini de sol siyasetle ilgilenmektedir. Sol ise milyonları etkileyebilecek yeni dil oluşturmalıdır. Bunun için solun ilk önce tüm alışkanlıklarından vazgeçmesi gerekmektedir. Solcu toplumda yaşayan diğer insanlar gibi siyaset dışı konularla da ilgilenmelidir. Bir muhafazakar öğrenci üniverite içerisinde kimseyi umursamadan dans edebilirken,solcu bunu yapmamaktadır. Solun bir diğer zaafı ise toplumsal yapı liderliği severken,solun bundan Ç.Ö. (2)
20-07-2014 23:06 (22)
Solun bu durumdan hoşlanmamasıdır. Uzun yıllardır karizmatik sol lider çıkarılmamıştır. Solun bir de toplumsal yapıyı analiz etme yerine kendi bildiğini okuma siyaseti bulunmaktadır. Solun nasıl bir dil kurması gerektiğinin cevabını bende bulamadım. Ama bu durum için solun da kafa yorduğunu düşünmüyorum. Devlet başkanlığı sistemi olsaydı sizin yorumunuza katılırdım. Ama cumhurbaşkanlığı başbakanlığa göre daha pasif bir konumdur. O yüzden seçilmesinde bir sakınca görmüyorum. Bu nedenden ötürü boykot siyasetini daha mantıklı buluyorum. Bir sosyolog olarak solda,soyolojide toplumsal Ç.Ö(4)
20-07-2014 23:07 (23)
değişimi analiz etmekten uzaktır. Bu durum kapitalizmin,sağın işini kolaylaştırmaktadır. Sağın toplumsal yapının çürümüş noktalarına siyaset yapması kazanması için yeterlidir. Çünkü toplum büyük ütopyalar peşinden koşmayı çoktan bırakmıştır. Günü kurtarma telaşındadır ve pragmatistir. Sol ise güne ilişkin dediği pek bir şey yoktur. Solcu için siyasi durum önemliyken, bir genç için ise sevgilisinin onu terketmesi hayatını daha çok etkileyen bir gerçekliktir. Sol umut vermekten çok uzaktır. Sol mazlumluk üzerinden siyaset yapmaktadır. Mazlumluk ise halkın umrumda değil kazanan güçlü tarAF Ç.Ö(5)
20-07-2014 23:07 (24)
olmak istemektedir. Gezinin başında kazanan güçlü taraf dili kullanılırken ölümlerin yaşanmasıyla mazlum haklı dili kullanılmaya başlamıştır. Kitlelerin desteği de bu nedenle kaybolmuştur. Çünkü mazlum haklı değil güçlü kazanan olmak istemektedir. Solun mazlum dilini bir an önce terk etmesi gerekmektedir.Sol ise hala yenildik ama onurluyuz siyaseti yapmaya devam ediyor Ç.Ö(6) Yazılarda numaralandırmada yanlışlıklar yaptıysam düzeltin. Yorum formatı olduğu için yazıda kopukluklar bulunmaktadır. Bu durum için okuyanlardan şimdiden özür dilerim.
20-07-2014 23:08 (25)
Yazıdaki "siyasi zeka" kıstasına bir eleştiri yapma cüretinde bulunmadan -bunun üstüne de tartışılmalıdır- yazıda geçen "kadro" tasvirine eleştiride bulunacağım. Öncelikle sol siyasetin her zaman yokuş yukarı olması tarihsel olarak bana hatalı gelmektedir. Zira kapitalizmi yıkmayı hedefleyen sosyalist sol kapitalizmin iç ve dış dinamiklerle yıkılacağı, dolayısıyla tarihin bir noktasında devrimci siyasetin alanının açılacağını öngörür. Burdan da sol kadroların tarihsel duruma göre şekilleneceğini söylersek, kadro tanımının genel-geçer görülmesi yazıda bir hatadır, diyeceğim. M.E.
21-07-2014 07:00 (26)
Y.Ü haklı tabii. Hem kitleler vasat, düşük akıllı ; hem sol siyaset kitleleri yönlendiremediği, ikna edemediği için başarısız. Böyle tutarsız görüşün ben neresinden tutayım? Bana göre temel yanlışınız: "Bilimin" de tümden arkasında olmadığı, ayağı havada birtakım soyutlamaları insan kesin budur böyledir diye sunmak, soyutlama düzleminden sopsomut güncel siyasete dimdik çizgiler çizmek, geçiş yapmak.
21-07-2014 09:13 (27)
Solcuların siyasi zekasının düşüklüğünü açıklayan dört maddeye beşincisi şöyle eklenebilir: 5- Solcular daha itirazcı, biat kültürü düşük bireylerdir. Bu iyi bir şey gibi görünür ama siyasette çoğu zaman kötüdür. Her kafadan ayrı ses çıkmasına neden olur. T.F
21-07-2014 11:34 (28)
Yazıyı yazan tezini bilimsel zemine oturtmaya gayret etmiş. Buna hiç gerek yok. Uzaydan sıradan zekada bir canlı getirtin, 24 saat çevresine bir göz atsın, kırk elli kişiyle konuşsun, beş altı gazeteye, internete göz atsın, bu sonuçlara zaten varır. Gayet açık gerçekleri çok güzel kapatan bir kültür sistemimiz var. Son derece ortada gerçekleri bile anlattığınızda insanlar yok ya olur mu öyle şey diyor. Sularına gitseniz sizi alkışlarlar, yalana arka çıkarlar. İşte başarılı "siyaset". Yazının siyasi zekası düşük.
21-07-2014 14:08 (29)
Herkesin olmasa bile çoğunluğun anlayabileceği,belli kalıplarda ve tutarlılıkta ifade etmek istediğimiz zaman gelenek dışına çıkmamak için yalanlara veya dilimizi tutmaya zorlanıyoruz. Muhafazakarlık dışına bu yoldan çıkılması olasılığı düşük olduğundan,solun son hamlesi, umutsuzca muhafazakarlığa sahip çıkmak olmuştur. Eylemeden önce bilemeyiz.Söylem eylemin peşine takılır.Eyleme yol açmayan söylem ıssızlıkta yankılanır.-SE
21-07-2014 14:08 (30)
eline sağlık doğru yazdığın aysel
21-07-2014 14:09 (31)
Üniversite mezunları ve özellikle akademik kariyer yapmış kesimleri arasında okuduğunu anlamaktan aciz veya okuduğunu istediği gibi anlayanların çoğunlukta olduğu bir ülkede bu tür tartışmalar gerçekten çok zor. KA'nın yazısının bir ortamda (facebook) TKP'nin ayrılan taraflarından birine mensup insanlar tarafından, diğerlerine karşı "bak Kaan da bizden yana" şeklinde kullanıldığına tanık olup küçük dilimi yuttum. AA.
22-07-2014 11:25 (32)
Bunu şöyle söyleyebilir miyiz? Aziz Nesin'in bahsettiği %40'lık bölüm kendini akıllı zannediyor, fakat yeterince akıllı olmadığı için işleri hep kötüye gidiyor. %60'lık aptal farzedilen kısımsa en azından aklıyla övünmüyor, güdüleriyle hareket ediyor, daha güvenli hissediyor kendini, sonunda bu kesimin dediği oluyor. Burada politik açıdan daha akıllı olan hangi taraf? H.T
22-07-2014 13:04 (33)
Turabi Yerli isimli yazarınızın bu sitedeki yazısını okumuştum RTE Cumhurbaşkanı olamaz diye. Sonra da onun bloğundaki son yazısını okudum. İlk yazısında matematik hesapları yaparak Nasıl RTE'nin Cumhurbaşkanı olamayacağını anlatıyordu, şimdi de bu konuda matematik hesap yapanları eleştiriyor. Turabi beye sorar mısınız, o günkü hesaplarıyla bugünkü hesapsızlığı arasında ne değişti? O kimi önerirdi adaylık için. Önerdiği aday mesela MHP'nin, Saadet'in, BBP'nin falan oyunu alabilir miydi? Siyaset yapmak bu kadar kolay mı Turabi bey o gün ümit vereceksin bugün RTE'ye destek? H.T.
22-07-2014 13:13 (34)
Turabi okur herhalde bu yorumu, cevaplar. Ekmelledin karşıtlarının taktiğini anlayamıyorum. Her gün bizi uyarıyorlar, Ekmel şöyle dinci, böyle sağcı. Bunu biliyoruz. Siz şuna cevap verin, ona oy vermemek RTE'ye vermek anlamına gelmiyor mu? Bunu bir halledin önce? Sonra da HT'nin sorusuna cevap verin. Siz kimi önerirdiniz solcuların oyu yetmeyeceğine göre sağcıların oyunu alabilecek? Diyelim sağcıları, seçim başarısını boşverdiniz solcu bir aday çıkardınız. Diyelim en iyisi kim? Emine Ülker Tarhan. Ben ve benim gibiler ona gönül rahatlığıyla mı oy atacaktık? Çok mu "solcu" sizinkiler! Kaan Arslanoğlu
22-07-2014 13:19 (35)
Evet Turabi Yerli veya herhangi bir Ekmelledin karşıtı bir isim önersin, biraz da biz bombalayalım onu. Eğlenceli olur. Hadi bakalım Turabi bey :))
22-07-2014 17:05 (36)
Gerçekler bazen ilk bakışta göründüğünden farklı olabilir. RTE'nin cumhurbaşkanlığı eşittir başkanlık sistemi. Bazı yorumcular,kendi haline bırakıldığında AKP içinde kırılma olacak ve cumhurbaşkanlığında RTE'nin eli kolu bağlanacak yanılgısına düşüyorlar.Yani AKP'lilerin aptal olduğunu düşünüyorlar.Oysa AKP'liler çıkarlarının bilincinde ve başkanlık sisteminin tek yolları olduğunu gayet iyi biliyorlar. Ekmeleddin beyin kişiliğine gelince,CHP uzun zamandır ilk kez beklenmedik ve doğru bir hamle yapmıştır. Çünkü güncel amaç ideal aday çıkarmak değil başkanlık sisteminden ülkeyi korumaktır. SE
22-07-2014 19:23 (37)
Küfür Romanlarının küf kokusunu alıyorum.Konserve bir yazı.Bu"eleştirinin" biraz daha gelişkin versiyonlarını 1991 sonrasında demokrasi söylenceleri global terörle sessizleştirilmiş ortama faş edilirken çokça duymuştuk. Demem o ki hayatın içinde senin dilini,etkini,doğruyu gösteren eyleyişini görelim.Görelim de yola gelelim.
22-07-2014 22:55 (38)
Kaan Hocam, dile getirdiğiniz ve sizden dinleme şansını yakaladığımız bu gerçekleri yazdığınız için küfür veya tepki dolu yorumlardan çekinmemiz bence bu gerçekler kadar acıdır. Kendini aydın görenlerin birçok acıdan birbirlerine bile tahammülü kalmamışken, kendi gerçeklerimizi kabullenmeden daha uzunca bir süre topluma verebilecek bir şeyimiz olduğunu da sanmıyorum. Başar
23-07-2014 09:35 (39)
Son 35 yılda okuduğum en güzel yazılardan biri. Tebrikler Kaan Arslanoğlu. Gazi Zorer (kanitlar.com da aynı yazıya yapılan bir yorum)
23-07-2014 14:52 (40)
Ekmelettin Beye değilde Demirtaşa kaan neden oy vermez.RTE karşıtı oy kullanacaksak daha mantıklı olmaz mı.Boş oy kullanmayı anlarım fakat RTE nin silik kopyesine oy vermeyi hiç anlayamam. Materyalizme inanan bir kimsenin hangi argümanlarla dini işleyeceğini anlamakta inanın zorlanıyorum.Size o klasik soruyu sorduklarında cevabınız ne olacak.HBA
23-07-2014 15:00 (41)
Demirtaş'a oy vermek demek, en azından ikinci turda Erdoğan'a oy vermek demek. Onlar öyle yapacak. RTE'nin silik bir kopyasıysa Ekmeleddin ve RTE de diktatörse eğer silik kopyaya destek gerek elbette. Yoksa bir ay öncesine kadarki o tüm Gezi güzellemeleri, RTE'nin diktatörlüğü lafları yalan mıydı? Yalan olduğu, yani söyleyenlerin çoğunun inanmadığı ortaya çıktı. Bir de materyalizme inanan kişi dini işlemeyecek. Dindar sosyalistleri atmayacağız, aşağılamayacağız, örgütleyeceğiz, dini onlar işleyecek. Ekim devriminde yapıldığı gibi. K.A
23-07-2014 17:39 (42)
Siyasi zeka! İlginç... Siyasi zekanızı hangi iktidar biçimi için kullandığınız önemli...Burjuva Devrimini yapanlar feodal egemenlere karşı ilerleme ve sol'u temsil ediyorlardı.Devrim yaptılar ,şimdi onlar geri zeka lı mı? Ya da Küba da...Fidel -Che -Mao- Mustafa Kemal galiba bunların hepsi de siyasi zeka olarak Demirel'den,Kılıçdaroğlu'dan ve hatta Kaan Arslanoğlu'dan geri...Allah çarşına pazar versin Kaan bey..RÖ
24-07-2014 09:36 (43)
Turabi'nin yanıtlayacağı yok, o zaman ben yine bir iki şey söyleyeyim. Türkiye'de önümüzdeki en az beş altı yıl için düzen karşıtı bir hareket beklenemez şu halimize baktığımızda. AKP karşıtı bir hareketin de solcuların bir öyle bir böyle tavrından nerdeyse anlamı kalmadı. Ama olacaksa böyle bir hareket, bu boykot ve Erdoğan desteğinden sonra Ulusalcıların buna önderlik etme şansı hiç kalmadı. TKP vb sosyalistler için de bu böyle. Daha önce bu şans çok zayıftı, boykot yapılırsa hiç kalmayacak. İktidarla birlikte ona karşı arabesk, güvenilmez bir muhalefet... Geçmiş olsun hepimize Kaan Arslanoğlu
24-07-2014 21:18 (44)
Tamam işte, baştan yazmaya başlamanın zamanı, aklımız, zamanımız yeterse. Niye bu işin kitabını yazacaklar bizden çıkmasın demiştin.Yorumum kinaye değil, ciddi bir dilekti. Okumam gereken mevzuat ve müktesebatı bitirip projeleri yazayım, ben de geliyorum :) Hem yeni dilin nasıl olmaması gerektiğini deneyliyorum boyuna. Ekmel beyin kandil mesajını da tevekkülle okudum en azından. Bu Gazze günlerinde ezan da kulağıma bir başka geliyor. Fıtratımdan olsa gerek. İstediğim her şeyime girmeyen, bayram günleri hatırladığım bir cumhurbaşkanı. Fakat Nihat Genç'i ne yapacağız? YÜ yakıştı bana.
24-07-2014 21:45 (45)
Sevgili Turabi bu yazıya başka bir blokta yazı yazarak cevap vermiş, buraya niye yazmamış anlamadım. Benim bu yazıyı aklımla değil, güdülerimle yazdığımı söylüyor. Bir de toplumsal depresyon dönemlerinde böyle karamsar görüşler çıkabilir diyerek anlayışlı abi dersi veriyor. Turabi'den böyle düşük düzeyli bir yanıt beklemezdim, o yazıyla acaba tezimi kanıtlamaya çalışarak bana destek mi oluyor bu dostum diye sordum kendime. Yazısı tipik solcudan beklendiği üzere benim yazımı dikkatle okumadan yazılmış. Daha önceki makale ve kitaplarımdan da hiç haberi yok gibi. Yani tipik solcu Turabi. K.A
24-07-2014 21:46 (46)
Ben Turabi'yi biraz atipik solcu sanırdım. Yazısından birkaç örnek vereyim, fazla uzatmak istemiyorum. O zaman diyor, Hitler mi akılcıdır sosyal siyaset açısından. Sağda da aşırı uca gidildikçe siyasi zekanın azaldığını açıkça söylemişim yazımda, bu demagojiye ihtiyacın mı var Sevgili Turabi, niye böyle yaparsınız hep sıkıştığınızda. Mao diyor, Lenin, Atatürk başarısız mıydı, bunlar aptal mıydı diye soruyor. Yine basit bir demagoji. Soldan hiç zeki adam veya akım çıkmamıştır diye bir tez ortaya atmış olsam tamam Turabi, niye böyle tartışırsınız ki? Ve bir de Lenin'in, Mao'nun, Atatürk'ün KA
24-07-2014 21:47 (47)
solcu olduğunu önce solculara kabul ettir Turabi. Sol kanatta yüzbinlerce insan var onlara küfreden. Sen de tüm gençliğinde mAo'ya ajan demiyor muydun Turabi. "Solun" (hepsini sol kabul edeceksek) en başarılı birkaç örneğini gösterip bunlar aptal mı diye sormak. Yakışıyor mu, ben böyle mi tartışıyorum. Bunlar depresyon zamanlarında yazılırmış. Göklere çıkardığımız şimdi de tüm kazanımlarını sosyalizm adına çöpe attığınız Gezi'den önce de bunları yazıyordum, bu siteyi de mi okumazsın Sevgili Turabi.Üfür gitsin. Türkiye sosyalistlerinin hiçbir dönem %2.5'u aşamadığını gizlemek için. K.A
24-07-2014 21:55 (48)
Tipik solcu demişsiniz ya Arslanoğlu, tam lafı bu. Eleştirmek istedikleri yazıyı dikkatli okumazlar. Onun geçmişini, önceki tartışmaları bilmmezler. Ansiklopedi yazsanız fark etmez. Bir cümle bulduklarını sanıp oradan sizi tokatlarlar. Biraz bunları anımsattığınızda lafları hazırdır: Sen de kendini amma önemli sanıyorsun ha, bu kadar okuduğumuz yeter de artar, her yazdığını okuyacak mıyız? Evet, Arslanoğlu siz de üfürün sevilirsiniz. Devir üfürenler devri.
24-07-2014 22:29 (49)
Ali İsmail Korkmaz Cumhurbaşkanı olsun! sağa destek vermekle de sola katkısı olabilecek sosyolojik bir tartışmayı eleştirmekle de bence bir yere varılmaz. Bizim ortak hastalığımız ve güzel yaptığımız iş tartışırız. Ama bir noktaya varamadan sağ iktidarlar bizi sağar. burada lider kavramını önemli bulsam da bence lider olayı şimdi ince bir çizgide durur. Ya delidir ya da dahi! Ve maalesef solun hiç bir tarafı lidere değil ideolojiye bağlıdır. Hayata duruşları buna göredir veya buna göre olmasına özen gösterirler. bence bir arada nasıl olabileceği tartışılmasıdır. Birbirini solcu olarak+
24-07-2014 22:29 (50)
+ görmeyenlerin bile bir arada olacağı bir yapıdan birlikten bahsediyorum. zamanında çok kırılgandı ama gezi sonrası birşeyler değişebilir bunu da değerlendirmek lazım. Ali Han
25-07-2014 08:34 (51)
Sevgili Kaan, “Turabi'den böyle düşük düzeyli bir yanıt beklemezdim” sözü beni ziyadesiyle mesut etti. Beni koyduğun olumlu yer için teşekkürümü, ama hayal kırıklığına uğrattığım için üzüntümü sunuyorum. “tipik solcu Turabi”“Benim bu yazıyı aklımla değil, güdülerimle yazdığımı söylüyor”. Senin tezine göre, önermelerin siyasi akılcılık taşıyorsa güdülerden çıkmalı, değil mi? “Hitler mi akılcıdır sosyal siyaset açısından?” Ee, Almanya'da %2,5 ların kat be kat üzerine çıkmadı mı? “Sen de tüm gençliğinde Mao'ya ajan demiyor muydun Turabi?” Hayır, demiyordum. +
25-07-2014 08:35 (52)
+ “Bunlar depresyon zamanlarında yazılırmış.” Evet, sözünü ettiğim seninle ilgili değil, sosyal depresyon. İkisini ayırt ettiğim yazılarımı unutmuş olmalısın. Toplumlar, çevreler, kurumlar pek ala depresyona da girer, intihar da ederler. “Göklere çıkardığımız şimdi de tüm kazanımlarını sosyalizm adına çöpe attığınız Gezi” Neyi ne zaman göklere çıkarttım ve sosyalizm adına çöpe attım? Yazdığım o yazının neresinden ya da hangi yazımdan? “Üfür gitsin. Türkiye sosyalistlerinin hiçbir dönem %2.5'u aşamadığını gizlemek için.” Neyi, niçin ve nasıl gizleyeyim ki sevgili Kaan? Üfürünce oluyor mu? TY
25-07-2014 08:35 (53)
Sloganlar nihayet paylasilmis: bir taraf ülkenin onuru "komunist parti" , diğer taraf ise paranın saltanatı varsa "halkın tkp'si" var sloganını atacakmis
25-07-2014 09:26 (54)
Turabi de solcu ben de solcuyum güya. Sorun burada tam. Çoklarıyla olduğu gibi dillerimiz farklı, dinlerimiz farklı. Bunu da kendi dilinden anlayacaktır. Ben insan aklına EVRİMCİ açıdan yaklaşıyorum. Tipik solcu olarak Turabi bunu ya hiç duymamış ya da bilmeden reddediyor. Büyük çoğunluk onlarda. Dillerimiz ve dinlerimiz farklı olunca tartışmak da cidden gereksiz. Dükkan senin Turabi. Bu sitede istediğini yazabilirsin. Artık cevap da vermem çünkü sağırlar diyaloğundayız. Evrimci akıl konusunda dünyanın şeyini yazdım ama sen benim için geçersiz dille konuşuyorsun, benim dilim de sana uymaz. KA
25-07-2014 09:29 (55)
Kendi noktamı koyuyorum: Seçim boykotu sosyalistlerin ciddiyetsizliğinin tacıdır. Üç ay öncesine kadar başka her şeyi unuttular, tüm siyaseti Erdoğan ve AKP'ye odakladılar. Bunu eleştireni işbirlikçilikle suçladılar. Şimdi de tutmuş "ötekinin de bundan farkı yok", "aynı saldalar" "diktatörü orada yanlız bırakalım" gibi inançsız mantıksız savlarla iktidara destek veriyorlar. Yaptıklarının özü budur. Bundan böyle de toplumsal harekette güçlenmelerinin ihtimali kalmamıştır. Buraya gelecektiyseniz niye oyaladınız o kadar bizi. Sizin için her şey birse onca lafı niye ettiniz. Kaan Ars.
25-07-2014 16:11 (56)
1. Zeka nedir tanımlanmamış. 2. Solcular genel olarak daha zekidir. Bu konuda bilimsel çalışmalar mevcut: Bright Minds and Dark Attitudes: Lower Cognitive Ability Predicts Greater Prejudice Through Right-Wing Ideology and Low Intergroup Contact 3. Ha şu dense kabul edilebilir: "Toplumda ortalamanın üstünde zekanın önemi yoktur. Ortalama zekadan üstün olmak toplumsal normlar içinde "başarılı" olmayı sağlamaz.Hatta "başarısız" olmayı garantiler'" 4. Kaan Arslanoğlu 3. maddeye iyi bir örnek olabilir:)
25-07-2014 16:18 (57)
1- Zeka nedir tanımladım arkadaşım. Yazıda var. 2- Sosyal zeka ve alt kolu siyasi zekadan bahsediyorum. Sizin bahsettiğiniz çalışmada acaba hangi zekadan söz ediliyor? Böyle bir ayrım yapılıyor mu? Zekanın katmanları konusunda bir kavramdan söz ediliyor mu? 3- Evet, solcular daha zeki olabilir, bu kadar başarısızlığa karşı "biz en iyiyiz" demeyi başararak insanı çıldırtma zekaları çok yüksek :) 4- Evrimle akıl arasındaki bağlantı.................
25-07-2014 19:13 (58)
Aydınlık'ın manşeti tam kendilerine yakışan türden. Son polis operasyonlarıyla ilgili müdahil olacaklarmış. Bildiğimiz Aydınlık bu işte. İlk fırsatta iktidar yanında. Onlar Jitemcilrle, Veli Küçüklerle yakalandığında devrimciler müdahil olmuşmuydu? İşte aradaki fark.
26-07-2014 09:24 (59)
zeka, tatlılık ise mesela... sağ zeka kopkoyuuu şekerli su, sol zeka el emeği ipince açılmış fıstıklı baklava... bi nevi... BY
27-07-2014 12:40 (60)
Bir suç topluca işlendiğinde katılan hiçkimse pek suçluluk duymazmış. Şimdi biri, "pek çok sosyalist grup ve aydın, iktidarın yanında artık" dediğinde, bundan olacak, üstüne alınan görmüyoruz. Yetmez ama evetçilerin ne günahı vardı diye soramadan edemiyor insan. Suçları ayrıksı kalmak mıydı?
28-07-2014 12:52 (61)
TKP ve Ulusalcılar tarihteki ilk seçim zaferlerine koşuyor :) Boykot tutarsa Erdoğan seçilir. F.T.
28-07-2014 13:15 (62)
TKP & TKP ne yapıyorlar? veya TKP and TKP yi soruyorum :) Onlar da mı boykotçu? Ayşe
29-07-2014 20:20 (63)
Turabi'nin yazısının altına yorum yapan isimsiz arkadaş, bilinen, ama es geçilen bir gerçeği iyi özetlemiş. Bizde sosyalist siyasettten, siyasi akıldan anlaşılan şey hazır solcuları devşirmek. Son 15 yıldır bunun dışında birşey yok. İP, CHP'yi ele geçirmeyi, bu zor olduğu için de onu parçalamayı hedefliyor. Bu arada general, MİTçi, polis, bürokrat da eksik olmayacak. Herşey mübah. TKP de bugüne dek siyasi aklı AKP karşıtlığına sıkıştırdı ve CHP'den adam aparmak için basit taktikleri siyaset sandı. İkisinin de gerçek halk çalışması anlayışı hak getire. ÖDP zaten çoktandır bekle görü oynuyor. K.A.
02-08-2014 22:08 (64)
Twitterda HTKPnin bildirileri gözüme çarptı. Gençlik başkan değil yeni bir cumhuriyet istiyor. Bir de Halk başkan değil yeni bir cumhuriyet istiyor. Hani yeni bir siyaset dili kullanılacaktı yoksa onu ben mi uydurdum veya yanlış anladım? Halk ne istiyor, gençlik ne istiyor niye onlar adına başkası karar veriyor. Halk ve gençlik hakkaten yeni bir cumhuriyetmi istiyor? Niye böyle şeyler yazılır anlamıyorum. Kafam karıştı. A.t
06-08-2014 08:17 (65)
İP boykot yanlışından döndü, ip'ten döndü. İki TKP tam gaz devam. TKP'nin boşa çıkmalarını eleştirmekten U-Sandık. Ömür biter TKP hatalı sollamaları bitmez :( F. T
11-08-2014 16:56 (66)
Ben bir madde daha eklemek istiyorum,akıl ve sağduyu onu işaret ediyor diye doğan bir eğilim varsa, solcu onu statükoya uyum veya uysallık veya çaresizlik olarak görüp pek de "havalı" bulmayacağı için tersini yapma güdüsüne sahip olabilir. Bu da aslında sonuçları değil, o anki refleksin "şık" görünüp görünmediğini umursamaktan kaynaklanır. İ.A.
22-08-2014 07:30 (67)
kaan arslanoğlu şilili kominist lider alendenin nasıl seçildiğini ve iktidara geldiğini anlatmaya çalışıyor.şilide alende nasıl iktidar oldu.bunla ilgili kaan bey bir araştırma yazısı varsa yayınlayın da millet sizi tam anlasınn.ben düşüncelerinize katılıyorum.
22-08-2014 11:26 (68)
Kaan Ertem'in Leman'da ""Zıçanadam" diye bir serisi var, bu hafta sayfalardır tartıştığımız durumu çizmiş. Ortamda giiyinilen ciddiyete, vehmedilen yargıya varma yetkisine, taşra ahlakına, göklerden işaret eden sanat anlayışına uymaz, hem genç de değil, ama bir bakın. Yıllardır kitlelere ulaşan muhalefeti yapan, eski insanlık bilgisini taşıyan bunlardır. Geziyi de bu dil yaptı, yerseniz. Memlekette övünülecek bir şey varsa, özgün bir sanat; Leman, Uykusuz, Penguen, bunlardır. Biri derhal literatürü karıştırıp deskriptif bir inceleme yazsın, öznesiz. Ali Cengiz
01-09-2014 21:00 (69)
kaan arslanoğlu şilili kominist lider alendenin nasıl seçildiğini ve iktidara geldiğini anlatmaya çalışıyor.şilide alende nasıl iktidar oldu.bunla ilgili kaan bey bir araştırma yazısı varsa yayınlayın da millet sizi tam anlasınn.ben düşüncelerinize katılıyorum.ismail kaptan
01-09-2014 22:43 (70)
Teşekkürler sayın İsmail Kaptan. Önerinizi elbette değerlendireceğiz. Saygılar. Kaan Arslanoğlu
17-09-2014 16:27 (71)
Vay be, meseleyi çözmüşsünüz. Şimdi sıra devrime geldi, hadi hayırlısı...
06-10-2014 08:56 (72)
Solun en büyük bunalımı samimiyetsizlik bunalımıdır.ezilenden yana tavır almak geniş halk kitleleri içinde karşılık bulabilecek bir davranış biçimiyken maalesef ikincir sol çıkışlar nedeni ile hiçleşmektedir.
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210329
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.