Türk polisi tıbbi araştırma deneği mi?

Biber gazının Türkiye’deki kadar uzun süreli ve yoğun kullanıldığı dünyada başka bir ülke yok. Arkadaşımız Dr. Akif Akalın’ın biber gazının insanda etkileri üstüne “meslek hastalıkları dersi” kapsamında hazırladığı sunum çarpıcı bilgiler sağlıyor.

Gaz ilk kez ayılara karşı kullanıldığı için bazı ülkelerde “ayı gazı” olarak biliniyor ve vahşi hayvan saldırılarına karşı geliştirilmiş. Vahşi hayvanlar saldırdıklarında bu gaza bir kere -  iki kere maruz kalırlar. Ama gösterilerde insanlara karşı kullanıldığında olay bir-iki kere maruz kalma boyutundan çıkıyor, tehlikeli bir hal alıyor.

Biber gazının kısa süreli etkileri artık oldukça iyi biliniyor. Bu kısa süreli etkileri bronşları kasıp tıkama, deride ve iç solunum yollarında irritasyon dediğimiz yanık oluşturma, kalp krizi tetikleme yoluyla ölümlere neden olmakta. Kesinlikle masum değil, yoğun maruziyet durumlarında sağlam insanlarda ölüme yol açabilir. Ama kalp ve solunum sistemi hastalarında hafif düzeyde gaz almak da ölüme yol açabiliyor.

İşin daha vahim yanı bu gazın uzun süreli etkileri. Kanserojenik (kanser yapıcı), mutajenik (hücre çekirdeğini bozucu), teratojenik (maruz kalanların daha sonra doğacak çocuklarında sakatlık yapma) etkileri bilinmiyor. Kullanılan söz konusu kimyasalların üzerinde sadece mevcut kanser yapıcı maddeler listesinde bulunmadığı yazıyor. Söz konusu risklerin olup olmadığının bilinmediği itiraf ediliyor.

Gerçekten de biber gazının uzun süreli etkileri üstüne yeterli çalışma yapılmamış. Türk Toraks Derneği kanserojenik etkinin sabit olduğuna dair bazı çalışmalardan bahsediyor. Kanserojenik-mutajenik-teratojenik etkinin olmadığına dair ciddi bir bilimsel çalışma ise bilinmiyor.

Sonuç ne: Sonuç şu ki, bu gaza en çok, en uzun süre ve en yoğun maruz kalan gruplarda ilerde kanser vakaları çıkarsa, sakat doğumlar görülürse bu bilimsel çalışmalar yapılacak. Başka bir deyişle Türkiye’nin gaza çok maruz kalan göstericileriyle,  ne kadar korunsalar da eylemlerde sürekli gaz soluyan polisleri uluslararası tıbbi araştırmalar için ön denek konumundalar.    

Dr. Akif Akalın, sunumunu Türk Toraks Derneği, Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği ve kendi literatür araştırmasına dayandırıyor.

Göstericiler tehlikenin az çok farkında, ama polisler ne kadar farkında, şu an için bilmiyoruz.    

Facebook
henüz yorum yapılmamış
09-06-2014
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2211331
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.