“Türk futbolunun Atatürk gibi bir kurtarıcıya ihtiyacı var”

Geçtiğimiz günlerde Trabzon’a gelen “Şike - Futbol ve Organize Suçlar” kitabının yazarı Declan Hill, vurucu açıklamalar yaptı. Fenerbahçe’nin şu an bir alt ligde bulunması gerektiğini ifade eden Hill, Türkiye’deki çürümenin çok ağır boyutta yaşandığını vurguladı.

Türkiye’de medyada doğaldır ki hak ettiği ilgiyi bulmayan uzman gazeteci, Atatürk gibi bir liderin çıkıp futbolu kurtarması gerektiğini belirtti.  

Declan Hill, 4 Nisan tarihinde de kişisel bloğunda Türk futbolu hakkında bir makale yazdı. Makaleyi çevirerek aynen aktarıyorum:      

Türk Futbolu Niye Bir Kurtarıcıya Muhtaç?

Bu hafta Trabzon’daydım, Türkiye’nin doğusunda, spordaki yolsuzluklara karşı mücadelenin önemine dair bir konferans vermek için. Buraya yaşanan durumdan hoşnutsuz bir grup taraftarın davetiyle geldim.

Onlar yakın bir zamanda daha da keyifsizleşebilirler. Benim mesajım çok basit: Türk futbolu çok ciddi bir kriz içinde. Bu çok derin bir çürüme. Spor için tek umut, ligi bir yıllığına kapamak ve tarafsız, çürümemiş futbol yöneticileri atamak. Öyle ki şimdiye dek futbolla ilişkili olanların hiçbirine ligi yürütme yetkisi verilmemeli. Dışarıdan parasını verip tarafsız hakemler getirmek ve şeffaf mali düzen kurmak gerek.  

Türkiye’deki yolsuzluğun boyutlarını bilmeyen birine bunlar aşırı gelebilir. Yorgun ve umutsuz taraftarlar içinse çok gecikmiş... Türkiye liginde o kadar büyük yozlaşma var ki abartmak zor. Mafya liderleri, bahse göre ayarlı maçlar, rüşvet alan hakemler, sporculuğu askıya alınmış oyuncular, hapse atılmış başkanlar… liste uzar gider.

Asıl üzücü olansa, birileri sporu temizlemek için yeterli cesareti gösterdiğinde sistem onları ezip, konuyu kapatıyor.

Yaşanan skandal için kısa bir gözden geçirme yararlı olabilir:

-Mayıs 2011’de ülkenin en popüler takımı olan Fenerbahçe, Trabzonspor’u mağlup ederek şampiyonluğu kazandı.  

-İki ay sonra Türk polisi bir dizi uygulama başlattı ve 93 kişiyi gözaltına aldı.

-Uzun bir dava süreci ve ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı arasındaki tuhaf siyasi görüşmelerden sonra, Fenerbahçe Başkanı şampiyonluğu getiren bazı maçları ayarlama suçundan bazı yöneticilerle birlikte mahkum oldu.

Şimdiye dek çok iyi. Düşünebilirsiniz ki, en azından bir şeyler yapılmıştır, İtalya’da Moggi- Juventus örneğindeki gibi ve oyun kurtarılabilir.

Fakat, hayır. Burası Türkiye futbolu dünyasıdır ve mantık, adalet, ciddiyet tersine işler.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, dava bitmeden önce, maç ayarlamaların cezasının çok ağır olduğunu bildirdi. Bu yüzden o işte yakalanan takım, lig düşürmek yerine puan düşürmekle cezalandırılmalıydı.  

Demiştir ki, “Amacımız orantısız cezaları orantılı hale getirmektir. En memnuniyet verici şeyse, bu futbol değerlerine aykırı girişimler sahaya yansımamıştır ve zararlı bir noktaya ulaşmamıştır.”

Çevirisi: Uyy… Adam gerçekten saçmalıyor. Aslında saçmalamaktan daha kötü bir şeydir bu, tamamen ve en üst düzeyde saçmalıktır.

Fakat işler daha kötüye gitti. Az bir mantık taşıyan tarafsız futbolseverler şaşkınlıkla düşünedursun, Türk yetkililer el çabukluğu marifet, maçları ayarlayanların bireyler olduğunu (başka nasıl olabilirdi ki?) Fenerbahçe’nin cezalandırılmaması gerektiğini, puanlarının da düşürülmeyeceğini, şampiyonluğunun da alınmayacağını ilan ettiler.    

Türkiye Başbakanı TFF’yi destekleyen ipucunu verdi:  

“Gerçek kişiler cezalandırılmalıdır, ama tüzel kişiler hayır, onları cezalandırmak takıma gönlünü vermiş milyonlarca taraftarı cezalandırmak demektir.”  

Söylenen şu demek: “Bu banka, iflas etmek için çok büyük…” Başka deyişle, “Evet, bir kulüp yöneticisi maçı ayarlamak için çalışabilir, fakat kulübün çok taraftarı varsa o takım cezalandırılamaz.”

Açıklamalar normal dilde Türk futbolunun sonu anlamına geliyor. Bu bir gecede olmayacak. Sporun buna karşı korunakları var. Ancak, yavaş yavaş birçok seyirci oyundan soğuyacak. Sponsorlar çekilecek ve sporun güvenilirliği eriyip gidecek.

Buradaki taraftarlar Fenerbahçe’den şampiyonluk unvanının sökülmesini ve takımlarına verilmesini istiyor. Sanıyorum durum bundan çok daha ciddi. Bütün lig kapatılmalı ve uygun şekilde temizlenmeli.

Son sözü eski bir Türk futbol yetkilisine verelim: Aklı başında, duyarlı ve durumdan iğrenen Türklerden biri, Yusuf Reha Alp, geçen yıl federasyon disiplin komitesi üyesiydi, şöyle demişti:  

“Türkiye futbolu bitti denebilir. Stadlarda seyirci yok ve sponsorlar çekiliyor. Eğer biz değişmezsek futbol alay konusu olacaktır Türkiye’de. Bir Türk olarak bunu söylemekten utanıyorum, fakat sadece UEFA temizleyebilir bizi. Türk futbolunun geleceği çok karanlık.”

Birkaç ay sonra Alp disiplin kurulundaki görevinden ayrıldı.

Declan Hill

 

Son Söz:

Editör olarak yazının sadece son bölümüne bir yorum getireyim. Ligin bir yıllığına kapatılmasını desteklerim, ben de birçokları gibi aynı şeyi savunmuştum. Sadece Fenerbahçe değil, bütün takımlar küme düşürülmeli. (Kısa bir araştırmayla hepsi için yeterli kanıt bulunabilir.) Ama bunlar olmayacak. Seyirci statlardan çekilmeyecek. Keşke çekilse. Sponsorlar para vermekten geri durmayacak. Böyle pislik içinde daha kalabalık halde futbolu ve takımlarımızı sevmeye devam edeceğiz. Ayrıca UEFA da bizi temizleyemez, çünkü onlar da batakta. Ben Hill’den de karamsarım.  

 

Kaan Arslanoğlu

 

Facebook
yorumlar ... ( 6 )
13-04-2013
13-04-2013 11:36 (1)
Müthiş bir yazı... Teşekkür Kaan bunu koyduğun için... (A.Y)
13-04-2013 13:09 (2)
Şikeyi de severiz, hakem hatalarını da, lehimize ise. Değilse kızar, küfrederiz. Yüzlerce anlatıcı buluruz hakem hatalarını ve şikeleri göğsünü gererek savunan. Hakem hatalarının aslında hata olmadığını, şikelerin aslında şike sayılamayacağını savunurken attıkları “akıl çalımlarını” futbolcular hala atamıyor sahalarda. Futbolun düzelmesi için “bir” Atatürk gerekiyorsa... Bize epey Atatürk lazım. Hem de acilen… nebil
13-04-2013 13:09 (3)
oo, ne yaptınız siz yahu, fenerbahçe alt ligde falan oynarsa, lig bir yıllığına kapatılarsa vb. nasıl oyalayacaklar bu milleti futbol denen uyuşturucuyla? mantığına ve fıtratına aykırı olayın :) doğruları söylemeye devam ama... ali
13-04-2013 17:54 (4)
"Sadece Fenerbahçe değil,bütün takımlar küme düşürülmeli."Adalet bu!Ama bu ülkede hangi alanda adalet ve sportmence bir yarış var ki?Neredeyse her şey kirletilmiş!Bilim de,sanat da,futbol da.Gazetecilik de.Barış da!Kirlilik her zaman vardı elbette ama bu denli egemen de değildi. Ormanlar da,göller,akarsular da!İnsanların ruhları da."Din"ile temizlemeye çalışıyorlar!50-60 yıl sonra bugünlerin Türkiye'si için ne yazılacak!Hiç bir şey temiz değildi!Çamur banyosunda neşe içindeydiler!GürselErkılınç
14-04-2013 00:17 (5)
aç parantez. birincisi bir atatürk gelmiş bir ülke bugün bu hale geldiyse atatürk gelmesinin pek bir önemi yok. kapa parantez. ikincisi avrupadaki endüstriyel futbolun iğrençliği ile türkiyedeki şikeler arasında ayrım yaparsanız karşınıza aldığınız küçük 'tefefe'ciyi tutar büyük banka sanırsınız. oysa bankanın büyüğü avrupada. - takipedelimbakalım
18-04-2013 08:51 (6)
eline saglik Kaan, gercekten guzel bir yazi...futbola gonul verenlerin ayaga kalkma zamani ama her konuda oldugu gibi yine gec kalacagiz ,bu ulkenin degil bir Ataturke, Ataturklere ihtiyaci var, onlarda bu ortamda yetisemez. Numan
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210627
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.