Yine bir aile faciası ve yine antidepresanlar
Gün geçtikçe feci haberleri birine diğeri ekleniyor. Birkaç gün önce Türkiye yine bir aile faciasına şahit oldu; ekonomik zorluklardan bunalan bir baba önce evde eşini ve 1 ile 6 yaş arasındaki 3 çocuğunu keserle öldürdükten sonra okula giderek aldığı dördüncü çocuğunu yüksek bir yerden atarak öldürdükten sonra intihar etti. Bu korkunç olayın gerçekleşmesinde tabii ki toplumsal ve ekonomik yapıdaki bozuklukların etkisi var, belki büyük oranda bu etkenleri sorumlu tutmalıyız. Ancak psikiyatri de bu gibi facialarda son noktayı koyucu bir işlev mi görüyor diye sormadan geçemeyeceğim. Çünkü eşini ve dört çocuğunu öldürdükten sonra intihar eden kişinin, psikolojisinin bozuk olduğunu ve bu nedenle ilaç tedavisi gördüğünü yazıyor basın:
Kayseri'de cinnet getirerek, eşini ve çocuklarını öldürdükten sonra intihar eden Nuri Duran'ın, 7 yaşındaki oğlunu yalvarmalarına ve komşusunun ikna çabalarına rağmen 15. katta yangın merdiveninden attığı ortaya çıktı.
Duran'ın ismini vermeyen komşusu, "Çocuk adama 'Baba ne olursun beni anneme götür, beni aşağıya atmayacaksın değil mi?' diye yalvarıyordu. Beni rahat bırakın' dedi ve sonra çocuğu kucağına alarak aşağıya attı. Çocuğu attıktan sonra gülümsedi" dedi.
Komşusu çocuk ağlama sesleri gelmesi üzerine dışarı çıktığını ve ekmek sofrasını çırpma bahanesiyle yangın merdivenine geçmek istediğinde Nuri Duran'ın kapıya ayağıyla basarak kendisinin içeri girmesine müsaade etmediğini söyledi.
Kapıyı biraz aralandığında çocuğu yerde yatmış ve korkudan titrer halde gördüğünü anlatan Duran'ın komşusu, "Çocuk adama 'Baba ne olursun beni anneme götür, beni aşağıya atmayacaksın değil mi?' diye yalvarıyordu. Adam çocukla konuşuyordu ama ne söylediği anlaşılmıyordu. Ben hemen yan taraftaki komşumun balkonuna geçtim ve adamla çocuğu atmaması için konuşmaya çalıştım. Adam bizi duymuyordu, dinlemiyordu. Sadece 'Beni rahat bırakın' dedi ve sonra çocuğu kucağına alarak aşağıya attı. Çocuğu attıktan sonra gülümsedi. O an adamın kendinde olmadığını hissettim.
http://www.aksam.com.tr/guncel/cocugunu-atarken-gulumsedi/haber-289487
Gazi Köyündeki Duran ailesinin yakınlarından bazıları, "Karısı ve çocuklarına kıyan Nuri, babası Kemal’i genç yaşta kaybetmişti. Karısı Özlem’i kaçırmış, 7 ay imam nikahı ile yaşadıktan sonra oğulları Kemal’in doğumundan 2 ay önce, yani 8 yıl önce resmi nikah kıydırmışlardı. Karısıyla severek evlenen Nuri, çocuklarına da çok düşkündü. Karısından sonra çocuklarını öksüz kalmasınlar diye öldürmüş olabilir’’ değerlendirmesinde bulundular.
Duran ailesinin yakınları Nuri Duran’ın yaklaşık 4 yıldır psikolojik sorunları nedeniyle tedavi gördüğünü söylediler. Cinayet Bürosu dedektifleri, eczane kayıtlarından eşi ve çocuklarıyla kendi canına kıyan babanın son 4 yıldır yeşil reçete ile satılan ağır depresyon ilaçları aldığı, madde bağımlılığı tedavisi gördüğü bilgisine ulaştı. Eşi ve çocuklarına kıydıktan sonra intihar eden babanın en son bu ayın başında doktora muayene olduğu ifade edildi.
Nuri Duran’ın babası Kemal’in 1955 yılında İstanbul’da askerliğini yaparken, bir kişiyi, geçirdiği cinnet sonucu bıçaklayıp öldürdüğü, daha sonra 1974 yılında genel afla salıverildiği iddia edildi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25938379.asp
Yeşil reçeteye tabi ağır psikiyatrik ilaçları kullandığı yazılmış haberlerde ancak yeşil reçeteye tabi ilaçlar bağımlılık yapma risklerinin olmasına karşın, halk arasında cinnet durumu olarak tabir edilen hipomani ve maniyi tetiklememeleri açısından güvenli ilaçlar. Böyle bir cinnet durumunu tetikleyebilecek olan psikiyatrik ilaçlar, antidepresanlar ve kırmızı reçeteye tabi olan psikostimülan ilaçlardır.
Kullandığı ilaçların arasında büyük olasılıkla antidepresanların bulunduğunu söylemek hiç de zor değil. Antidepresanların bu gibi durumlarda cinneti (hipomani ve mani) tetiklediği bilinen bir gerçek. Üstelik failin genetik yüklülüğü de var; babası da daha önce cinnet geçirme nedeniyle bir kişiyi öldürmüş ve psikiyatrik tedavi görmüş. Antidepresanları çok kolay mı yazıyoruz, olası yan etkilerini hiç düşünmeden diye sormadan edemiyor insan. Eğer bu kişi, antidepresan tedavi almasaydı, acaba bu kadar soğukkanlı olarak, böyle feci bir olayı gerçekleştirir miydi? Bence yeni yeni olumsuzluklarla karşılaşmadan bu soruyu sıkça sormamızda yarar var. Özellikle de antidepresan ve psikostimülan ilaç kullanımı 50 milyon kutuyu aşmış, nüfusu 70 milyonluk bir ülkede yaşıyorsanız.
Mutluhan İzmir