ANKET: Güçsüz sosyalistlerin “büyük siyaset” peşinde koşması doğru mu, yanlış mı?

Anketimize yanıtlarınızı, yorumlarınızı bekliyoruz:

GÖRÜŞ 1- Sosyalistler “büyük politika” yaparsa güçlenebilir

Örgütlü sosyalistlerin neredeyse tamamının, genel olarak sosyalistlerin büyük çoğunluğunun benimsediği görüş. Ülkede en tepedeki iktidar kavgasıyla ilgili ne politikalar dönüyorsa, hep bunların içinde olmaya çalışmak, hep bunlara göre sözü olmak, bunlara göre örgütlülük ve buna göre eylem… Solun, sosyalistlerin başka türlü gelişemeyeceği, iktidara aday olamayacağı düşünülür.

Buna karşın, ikinci görüşün esasını oluşturan tarz, yani çalışma alanlarında, bilimde, sanatta, mahallede, fabrikada, köyde, üretimde, tüketimde her gün, ince ince halk içinde çalışmak, yaşam içinde sosyalist olarak organik biçimde emek harcamak tarzı söz olarak yadsınmaz; ama bu çalışmalar yapılacaksa asıl amaca, tepedeki büyük gündelik siyasete ikincil ve ona uygun biçimde yürütülmelidir.

Burada en çok gönderme yapılan örnekler kuşkusuz Bolşevik partinin çalışma anlayışı ve devrimini yapmış ya da arifesine gelmiş ülkelerdeki sosyalist yapılanmalardır. Sağlam duran bir çekirdeğin varlığında devrim koşulları olgunlaştığında şansın bir gün kapıya geleceğine kuvvetle inanılır.

 

GÖRÜŞ 2- Sosyalistler şimdilik halk içinde mütevazı çalışmayı esas almalıdır

Çok az sayıda sosyalistin benimsediği ve uyguladığı görüş. Bu görüşe göre iktidara oynayacak kadar güçlü değilseniz sürekli tepeden politika içinde bulunmak, birçok kötü sonuç getirir: Birincisi, halk içindeki gerçek sosyalist çalışmalara engel olmaz dense de, belirgin şekilde engel olur. Çünkü sosyalist özne zaten güçsüzken, büyük politika için de enerjisi zayıfken “öteki işlerin” tümden savsaklanmasına, küçümsenmesine yol açar. İkincisi, yaygın oy tabanı bulunan CHP gibi “sosyal demokrat” hareketlere yarar en fazla, bazen de sağ iktidarlara yarar. Bununla kalmaz, üçüncüsü: Büyük politikada yaptığınız, alandaki sosyalist duruşa aykırı ittifaklar nedeniyle gerçek hayatın içindeki sözünüzün gücü azalır, güvenilirliğiniz zedelenir, kazanacağınız insanları kazanamazsınız. Bir dördüncüsü, sosyalistlerin sürekli büyük politikalarla ilgili konuşmaları onlarda sanki cidden bir şeyler yapılıyormuş sanısını güçlendir.  

Bolşevik parti ve örnek gösterilen diğer sosyalist-komünist partiler büyük politikayı iktidarı gerçekten hedefleyecek kadar nitel ve nicel güce eriştiklerinde esas alıyorlardı. Bu da bizdeki sosyalist gücün en az 10 katı bir güçtü.

İkinci görüşün esas alınması büyük politikayı geçersiz hale getirmez, ama yaşam içindeki sosyalist duruşa aykırı her unsuru dışlayarak çok farklı ve çok daha sağlam hale getirir.

 

Cevap cümlenizin başında “birinci görüşe yakınım”,  “ikinci görüşe yakınım” veya “hiçbiri doğru değil” diye verebilirsiniz. Ayrıca bu doğrultuda bir açıklama yapmanız bizi daha memnun edecektir.     

İnsan BU

Facebook
yorumlar ... ( 17 )
15-01-2014
15-01-2014 11:08 (1)
Gene birinci görüş daha doğru gibi geliyor. Fakat neden bu kadar başarısızız bunu yan çizmeden düşünmek lazım. Düşüneceğimizi sanmıyorum. Bugün okudum bir yerde, sınıf tavrı kurultayı yapılıyormuş. İşçi sınıfına sınıf demeye devam ediyoruz. Kendi aramızda konuşsak bir şey demeyeceğim, afişte sınıf, halka seslenirken sınıf. Jargondan vazgecemeşimiz işçilerle bağımız olmadığını gösteriyor. Jargon kullandıkça bağ kuramayız. Kafamız işçiden farklı çalışıyor, dilimiz farklı dönüyor, sonu nereye gidecek bilemem. Umutlu olmaya çalışıyorum. H:B
15-01-2014 11:20 (2)
İlk yorumu yapan arkadaş doğru bir noktaya değinmiş. Fakat anketi dikkatli okuyup, düşünerek cevapladığını "sanmıyorum, gene de."
15-01-2014 11:47 (3)
Yönlendirici, yönetici olmayalım. Bırakın herkes istediği gibi cevap versin :)
15-01-2014 12:34 (4)
ikinci görüş. insanların önce kendilerine bakmaları gerektiğini düşünüyorum. devrim isteyen insanların çoğunun, savundukları ve toplum için istedikleri ideallere bireysel olarak uymadıkları görülmüş ve görülmektedir. insanlar kendilerini pek incelemezler. "büyük politika" bana göre tamamen bir oyun, sahte egoların sahnesi. gerçek bir değişim yaratmak istiyorsanız önce kendi içinize bakmaktan başka çareniz yok. açıkçası toplum evrim geçirecek ya da herkes kendi içinde acil devrim gerçekleştirecek, başka yolu yok diye düşünüyorum. insan ilişkilerinde iktidar, mülkiyet.. sorgulanabilir örneğin.
15-01-2014 19:41 (5)
Birinci görüşe yakınım.
15-01-2014 23:32 (6)
2. görüş bireysel ölçekte yaşama geçebilecek bir görüş. 1. görüş ise "ben kurumsal bir görüşüm" diye bağırıyor. 1.si şu an bol bol yapılan, 2. si pek önemsenmeyen bir yaklaşım. 1.si kolay, 2. si zor bir yaklaşım. 1.si güncel, 2.si uzun erimli bir yaklaşım. önerim şu: 2. basamağı geçemeyenler 1. görüşe hak kazanamasınlar! alper kılıç
16-01-2014 17:04 (7)
Kendimi bu iki seçenekten birine yakın bulmuyorum. Büyük politika yapmak ne demek? İktidarın etrafında dönen dolaplara indirgenebilir mi? Dünyada olan bitenleri analiz etmek, olaylar arasında bağlantılar kurmak, gerektiğinde taraf tutmak, varlığını hissettirmek, farklı olanlarla yan yana yürümek ve her daim bağımsız bir organizasyon olarak kalma çabası büyük politikalar mıdır? Bunları yapmazsak ikinci seçenek bizi tarikata çevirmez mi? Yazıda her iki seçeneğin de olmazsa olmaz oldukları zaten belirtiliyor.
17-01-2014 22:06 (8)
Strateji ve taktik kavramlarının nerede ve ne zaman ne anlamda kulullanılacağı bu konunun neresinda veya ben anlamamış olabilirim diye düşündüm. mutlaka birşey söylemem gerekiyor diye düşündüğümde ikinci görüşe yakınım y. bodur
19-01-2014 11:01 (9)
Üretim araçlarında, dolayısıyla üretim ilişkilerinde, dolayısıyla algıda devrim yapan ayakta kalır, yönetir. Değişemeyen, etkisini kaybeder, gider. Doğru söylemek, devrim için yeter koşul değildir. Kaç kişiyi ikna ediyorsun, harekete geçiriyorsun? Mesele bu. Bu gerçeklerin yukarıdaki iki seçenekle bağlantısı var mı yok mu, bilmiyorum :) mehmet yılmaz
21-01-2014 09:14 (10)
Kapitalizmde komünist siyaset bir uygarlık talebi ve amacıyla gündelik siyasetin arasındaki zeminde yapılmaya çalışılır. Bu zeminin “büyük”lüğünü ise egemen siyaset belirler. İşte bu zeminden bakıp kaderimiz hakkında hüküm verecek parmağa bakmak istemiyorsak İnsan BU'nun anketindeki ikinci seçeneğe ağırlık verilmesi gerektiği ortaya çıkar. Nihat Ateş
21-01-2014 21:21 (11)
Sosyalistler sosyalizmi kapitalist toplumda da yaşayabilirler. Sosyalizm yalnızca iktidarın ele geçirilmesi değildir, yaşam tarzıdır. Nazım "düşmana inat bir gün fazla yaşamak" derken bu yaşamı kasteder. Bundan kapitalist toplumda kooperatif kurmak, dayanışmak vb anlaşılmasın, ben tamamen bireysel düzeyde yaşam tarzından bahsediyorum: basit yaşamak, marka manyağı olmamak, eşini dövmemek, paylaşmak, bisiklete binmek, hayatında bir fidan dikmiş olmak (ileride meyvasını yeme kaygısı olmadan)... Ben de 2. görüşten yanayım. AA.
22-01-2014 13:39 (12)
Neye göre seçim, Bugün Türkiyede solun durumu ortadır. Öncelikle 2 sonra 1 olmalı bence. AA nın dediğine katılmıyorum sosyalizm yalnızca iktidarın ele geçirilmesi değildir! ya nedir? İşçi sınıfı ne için mücadele ediyor o zaman? Evet, kapitalist toplumda sosyalizm nasıl yaşanır yaşanılıyorsa neden mücadele ediyoruz o zaman. Başta din ve özel mülkiyet kavramlarına nasıl baktığımızı iyice anlatamszak insanlara bu daha böyle gider. Bankadan kredi çekip alışveriş yapıyor kredi kartı kullanıyorsak burada sosyalistliğin ne anlamı var eşini dövmemek sosyalizme mi has Deniz Ayar
23-01-2014 10:39 (13)
Bu gün solda bir yazı gördüm. Marksistler neden siyaset yaparlar diye yazıyor. Can Soyer imzalı. Bu ankete bir cevap olabilir mi?
24-01-2014 10:35 (14)
Kentsoylulardan sosyalist olmalarını beklemek, tek bacaklı bir atletten engelli koşmasını beklemek kadar zor bence. Sosyalizmin ruhu, köyü yok eden şehirleşme ile birlikte ölüyor. Burjuvazi devrim yapar ama turuncu renkte ya da bahar kıvamında yapar. Kentlerde yaşayan nüfus %75'e ulaştı, bu oran egosunu beslemeye odaklı insan oranı aynı zamanda. Kentleşme ile birlikte sosyalist siyasetin önü kapanıyor, sosyal demokrasi onun yerini alıyor. M.İ.
24-01-2014 10:56 (15)
Can Soyer'in yazısı bence bu anketle ilgisiz. Bu ankette sosyalistler siyaset yapsın mı yapmasın mı denmiyor, etkili siyaset nasıl yapılır sorusu soruluyor. Lafazan dandik siyaset değil gerçek siyaset nasıl yapılır. Fakat anket bunu vurgulamakta zayıf kalmış gibi. Daha iyi yazılabilirdi. Ama Soyer'in yazısı niye yazılmış, anlamadım. Marksistler siyaset yapmasın diyen var mı bilmiyorum. Solda haikaten Arslanoğlu'nun dediğinden fazla bir algılamama, anlayamama sorunu ciddi derinlikte. Ben bunu zeka yetersizliğine değil anlamak istememeye, yani çıkara bağlıyorum. A.Ö
24-01-2014 20:22 (16)
Sosyalizm yalnız iktidarın ele geçirilmesi demek değildir cümlesi iktidarın ele geçirilmesi gerekmediğini değil, YETMEYECEĞİNİ vurgulamak içindi. Nitekim reel sosyalizm deneyimi (Küba hariç) bunu kanıtladı. BİREY olarak kişisel yaşamınızda sosyalizmi, kişisel ilişkilerinizde elinizden geldiği kadar sosyalist bir insan gibi davranarak yaşayabilirsiniz. Eskiden BÜTÜN sol örgütlerin insanları değerlendirme ölçütü "iyi niyetli, dürüst, namuslu" olmaktı. Bu özellikleri taşımayan insanlar marksizmi ezbere bilse dahi makbul görülmezdi. Tabii artık böyle insan bulmak zor... AA.
29-01-2014 18:52 (17)
Hiçbiri doğru değil.İlki veya ikincisi diye birşey yok. Her ikisi de yapılmak zorunda. Fakat dar bir sosyalizm anlayışında iseniz ne yaparsanız yapın nafile.Kahrolsun liberalizm deyip burjuvazinin tüm tarihi kazanımlarını birden bire silip atarsanız attan düşmüşe dönersiniz.
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2211531
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.