1. Melek: Sizin seçme şansınız bulunmuyor paşam!
Kemal: Peki… Ne yapalım, öyle diyorsanız öyledir. Fakat hiç değilse onu da sorgulayın burada. Veya ben birkaç soru sorabileyim.
1. Melek: Endişelenmeyin paşam! İkinizin de ruhundan başka kaybedecek bir şeyiniz yok.
Kemal: Tamam. Burada biraz tarafgirlik sezmiyor değilim ama, gelecekse hoş gelsin, sefa gelsin…
1. Melek: Geldi zaten.
2. Melek: Biz işimize bakalım. Ne diyorduk… Ülkedeki bunca pislik nereden çıkmıştı… Üstat Karl, farkındasınız niye çağrıldığınızın. Sizce Türkiye’de sosyal sınıflar var mıydı, yok muydu ve Kemal beyin onlara karşı konumu neydi?
T. Fikri