"İstifa etmeyeceğim. Bütün ulusun önünde silahlı kuvvetler mensupları olarak vermiş oldukları sözde durmayan ve yükümlülüklerini reddeden askerlerin, bu akıl almaz davranışlarını şiddetle kınıyorum. Bilinmelidir ki, Şili'yi savunma kararından asla vazgeçmeyeceğim.
Haksız bir davranışla ve sadece kaba kuvvete dayanarak hareket edenlere karşı tarihe geçecek bir örnek olması için, her yola başvurarak yaşamım pahasına bile olsa direneceğim."
Şili faşist ordusunun Amerikan hizmetkarı darbesine karşı Salvador Allende'nin 11 Eylül 1973 günü radyodan halka son seslenişi bu cümlelerle bitiyor. Resimde ise Allende'nin son saatleri. Elde silah umutsuz da olsa tüm dünyaya, bizlere örnek olmak amacıyla gerçekleştirdiği ölümüne direnişin hazırlıkları. Bir süre sonra güya kendini korumakla görevli yaverini ve ordu mensuplarını kovacak ve kırk kadar gönüllü devrimciyle kanı pahasına çarpışmaya girecek.
Salvador Allende Şili'nin ünlü ve aristokrat bir ailesinin ferdi. Dedesi "Kızıl Allende"dir. Sakalı ve görüşlerinden ötürü kendisine bu ad takılmıştır. Radikal Parti'den parlamentoya girmişti, Şili'de laiklik mücadelesi verenlerin başında geliyordu ve iyi bir doktordu. Allende'nin babası da tanınmış bir avukattı.
Allende'nin ailesinden aldığı miraslardan biri de masonluktu. Masonlarla ilişkisi hayatı boyunca devam etti. Şili'de mason geleneğinin güçlü olmasının nedenlerinden biri, bu locaların İspanyol sömürgeciliğine karşı mücadelenin başında yer almasıydı.
Salvador Allende meslek olarak tıp doktorluğunu seçti ve tıp fakültesine girdi. Aynı yıllarda sosyalist siyasi mücadelenin de ortasına daldı. Tıp öğrenciliği yılları hem parasal sıkıntıları, hem siyasal çalışmaları ve rejimle başının sık sık belaya girmesinden ötürü sorunlu geçti.
1932 yılında "Ruhsal Sağlık ve Suçluluk" konulu teziyle mezun oldu. Birçok değişik branşta, anatomide, psikiyatride, acilde, morgda çalıştıktan sonra sosyal tıp uzmanlığında karar kıldı. “Şili'nin Toplumsal Tıp Sorunları” adlı bir kitap yayımladı.
Allende başından sonuna dek sosyalist çizgide aktif siyasal mücadelenin içinde yer aldı. Kendisine genel anlamda Marksist denmekle birlikte bu Marksist çizgi Sovyetler Birliği çizgisindeki komünist partilerinin çizgisinden farklıydı. Allende Sovyet çizgisindeki Şili Komünist Partisi'yle ilişkilerini hep sıcak tutmaya çalıştı ve sonunda komünistlerin adamı olmasa da onların en güvendiği lider haline geldi. Allende'nin çizgisi "demokratik sosyalist" bir çizgiydi. İktidara gelirken seçimle gelmeyi, şiddetten kaçınmayı öngörüyordu. İktidara geldikten sonra da muhalefeti ezmeyi amaçlamıyordu; örgütlenme, söz ve toplantı özgürlüklerini tanıyacağına söz veriyordu. Nitekim iktidarı sırasında bu sözleri fazlasıyla tuttu.
Fakat onun çizgisi Avrupa sosyalisti-komünisti bir çizgi de değildi. Çünkü kapitalist sosyo-ekonomik ilişkilerle uzlaşma yanlısı değildi Allende. Bu ilişkileri tamamen tasfiyeyi planlıyordu. Başkanlığı sırasında da bu amaca uygun hareket etti.
Allende sosyalistlerin kontenjanından 1939 yılında sağlık bakanı oldu. Sovyet deneyiminden sonra dünyada ilk yaygın toplumcu tıp uygulamalarını gerçekleştirdi. Üç yıllık bakanlığı döneminde gerçi her sözünü tutamadı, fakat önemli değişimler, işler yaptı. Nüfusun büyük bir bölümünü kapsayan sosyal sağlık hizmetleri ağını oluşturdu, işçi sağlığı, ana-çocuk sağlığına ilişkin bir dizi yasa çıkarttı. Okullarda çocuklara bedava kahvaltı verilmesini başlattı.
Daha sonra 24.10.1970'de başkanlığa seçilmesi yolunda solda birliğin mimarı oldu. Neredeyse tüm siyasi yaşamında kapitalist-faşist güçlere karşı en geniş birleşik cepheyi yaratacak pek çok girişim başlattı, sürdürdü. Bunlardan sonuncusu Halk Birliği'nin kurulmasına yol açtı. Onun güvenilir ve karizmatik kişiliği çevresinde komünistler, sosyalistler, liberaller, ayrıca Hıristiyan Demokratlar'dan ayrılan gruplar bir araya geldi.
Unidad Popular gerçi Allende'yi başkan yapmıştı ama, parlamento çoğunluğu yine sağın elindeydi. Bu yüzden Hıristiyan Demokrat'larla inişli çıkışlı, kesintili bir ilişkinin ve sözleşmelerin gölgesinde rahat değildi bu başkanlık yılları.
Allende başkanlığı sırasında yine yoksullara ve işçilere hizmeti gündeminin başına aldı. Onun sağlık ve tıp anlayışı her toplumcu tıpçı gibi esas olarak yaşam koşullarının düzeltilmesi, hastalıkların başlamadan önlenmesi anlayışına dayanıyordu. Parasız sağlık hizmeti bir yana, halka ve çocuklara ücretsiz süt dağıtımı hizmeti yürürlüğe girdi. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için önlemler alındı. Eğitimde yoksullar lehine düzenlemelere gidildi.
Allende bankaları kamulaştırdı, sonra sıra Amerikan denetimindeki bakır madenlerine geldi. İşler ondan sonra sarpa sardı. Bir yandan Amerikan ambargosu, öte yandan ekonomik kriz, başka yandan faşist güçlerin sabotajları... Yaşam standardı düşmeye başladı. Orta sınıf tencere tavasını kaparak Allende aleyhtarı gösterilere başladı. Sonra büyük ölçüde CIA'nin kışkırttığı kamyoncu grevi... Buna rağmen Halk Birliği 1973 Martında yapılan meclis seçimlerinde oyunu artırdı.
Sovyetler Birliği, iktidara gelmeden önce ve sonrasında Allende'ye önemli destekler verdi. Allende de sosyalist blokla dayanışmayı Sovyetler'den, Küba'ya, Çin'e kadar daima önemsedi. Ne var ki, toplamda veya sonuçta Sovyetler'in ekonomik desteği, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler, beklenenin çok çok altında kaldı ve hayal kırıklığı yarattı.
Ardından Hıristiyan Demokratlar Allende'ye ikircikli destekten tamamen uzaklaştılar. O güne dek sayısız suikast ve darbe girişimi gerçekleşmişti zaten. Darbe koşulları iyice olgunlaşmıştı. Allende darbecilere karşı silahlı direniş hazırlığına, işçileri silahlandırmaya yanaşmıyordu. Daha sonra bunu kısmen niyetlenmiş olsa bile onu sağlayacak koşullar ortadan kalkmıştı.
Allende darbeye göz göre göre hazırlıksız yakalandı.
Bu olgu devrim “barışçıl yollarla olmaz, barışçıl biçimde korunmaz” diyenlerin elini güçlendirecektir teoride uzun yıllar. Ama onların yöntemleri de iflas edince, ortada sağlam bir yöntem kalmayacaktır sola.
En son Venezuela'daki Chavez deneyimi Allende deneyiminden dersler çıkarmış görünüyor. Devletleştirmede ve millileştirmede sert bir tavırdan kaçındı Chavez, ABD ve Batı'nın şimşeklerinin bir kısmını üstünden uzaklaştırdı. Bu birçoklarına uzlaşmacı bir yol gibi gelebilir, ne ki karşıdaki düşman çok güçlüyse elden ne gelebilir? Chavez emperyalist güçlerle pazarlık sonucu ayırıp artırdığı Venezuela payını yoksullara dağıtarak iktidarını sağlamlaştırma yolunu seçti. Bir de tabii Chavez Marksist olmayan sosyalistti.
Öyle ya da böyle...
Tüm başarılarına ve nihai başarısızlığına karşı Allende insanlık kültürüne onurlu amaçları, mücadelesi ve özellikle de son kahraman direnişiyle geçti. Sözde ondan çok keskin görünen, onu küçümseyen pek çok ülkedeki pek çok komünist veya sosyalist lider, Allende'nin samimiyeti ve kararlılığının gölgesinden bile geçemedi.
Bizlere içtenlik dersi, onur duygusu veriyorsun sevgili Arkadaş Başkan.
Kaynaklar:
Çağdaş Liderler Ansiklopedisi - İletişim Yay.
wikipedia.org
www.academia.edu - Akif Akalın