“Muhalif yazar”a gönderilmemiş bir yanıt

    “Muhalif yazar”a gönderilmemiş bir yanıt

Bu yılın (2014) mayıs ayında verilen Orhan Kemal Roman Armağanı nedeniyle, edebiyat ödülleri konusunda belli bir çevreyle sınırlı da olsa bir tartışma başladı. Aslında daha önce birçok defa tartışılanlar, güncellenerek bir kez daha dile getirildi. Özetle şu saptamalar yapılmıştı.

1.      Türkiye’de edebiyat ödülleri birkaç kişinin kişisel kontrolü altındadır.

2.      Ödül jürilerinin büyük çoğunluğu hep aynı insanlardan oluşmaktadır.

3.      Ödül jürilerinin çoğu yarışmacıların eserlerini okumamaktadır.

4.      Ödül vermede, edebiyat dışı ölçütler kullanılmaktadır.

5.      Verilen bazı ödüllerden, ödül jürisi dahi haberdar değildir (1).

Hemen hepsi yıllar öncesinde defalarca dile getirilmişti. Hepsiyle ilgili itiraz edilemez tonlarca örnek vardı.

Hepsi bilindik şeylerdi. Ama bilmediğim bir şey daha oldu. Bu ödül nedeniyle birçok şair, yazar, gazete ve dergiye nazik bir üslupla mailler atmıştım. Siyasal duruşları nedeniyle normal şartlarda bu skandal karşısında itiraz etmelerini beklediğim birçok sanatçının akılalmaz suskunluğu ile karşılaştım. Bu tutumu ilk önce garip, sonrasında ise hayret verici bulmuştum (2). Şimdi ise utanç verici buluyorum. Bu suskunluk karşısında hissetmem gereken duygunun kesinlikle “utanç” olması gerektiğini anlıyorum.

***

Size baktığımda bir hesap görüyorum: bir hesap makinası gibi şunu hesapladığınızı hissediyorum:

-Ben bu olaya bir laf edersem ne kaybım olur?

-Ödül jürisindeki “önemli” insanlarla ilişkilerim zedelenir mi?

-Son çıkan kitabımın tanıtımı aksar mı?

-Yayıneviyle aram bozulur mu?

          Fazla etliye sütlüye bulaşmak, durduk yere birileriyle didişmek, taşları oynatmak, yeni konumlarda tutum belirlemek, bu alanlarda oturtulmuş dengeleri bozmak ve başınıza iş açmak istemiyordunuz. Hem nalına hem mıhına tavrıyla devam etmek istiyordunuz.

Hesapçılık, sanatçı tutumu değildir. Hesapçılıkla ahlak aynı bünyede duramaz. 

Politik iktidara karşı çıkarak muhalif payesi alıyor, “ruhunuzu kurtardığınızı” zannediyorsunuz. Hükümetin yaptıklarına karşı “tweetler atmak”, “yazılar yazmak” sizi politik olarak muhalif yapmaya yetebilir. İktidarın her alandaki müdahaleciliğini, kontrol etme çabasını görebiliyorsunuz. Peki bunların edebiyat dünyasındaki karşılığı olan tutumlara niye körsünüz?

Sessizliğiniz edilgen ya da tembellik kaynaklı bir sessizlik değil bilinçli, bizzat tercih ettiğiniz bir sessizlikti. Eğer konuşabilseydiniz, o utanç verici suskunluğunuzu bozabilseydiniz size şu soruyu sormak isterdim:

Edebiyat dünyasında diktatörlük nasıl olur?  Karşı çıktığınız iktidarın başındaki kişi siyasetçi değil de edebiyatçı olsaydı edebiyatta ne olurdu?

Ben söyleyeyim.                                                                                           

-Kendi edebiyat anlayışına uygun dar bir kadro kurarak edebiyatı bu kadroyla yönlendirirdi.

-Edebiyat ödüllerini kontrol altına alır, kendisi verirdi.

-Edebiyat yayıncılığını tekeline alır, istediği kitapları öne çıkarırdı.

-Kitap eklerine kendisi gibi olanların yazmasına izin verir, diğerlerini sansür ederdi.

-Kendi edebiyat anlayışını herkese dayatırdı.

-Kendi anlayışına uymayan kitapları görmezden gelir, yok sayardı.

-Liyakat ve yetenek dikkate alınmaz, kişisel ilişkiler öne çıkardı.

Peki şu an edebiyat dünyasında olan şey tam olarak bu değil midir? Şu an edebiyat “piyasası”nı yönlendirenler, bunlardan farklı mı davranmaktadır?

Bir cumhurbaşkanının her şeye karışmasından rahatsızsınız da bir tek kişinin bir yılda 13 jüride bulunması sizi neden rahatsız etmiyor?  Siyasetçilerin kendi yakınlarını kayırması sizi rahatsız ediyor da bir babanın çocuğuna, abinin kardeşine ödül vermesi niçin rahatsız etmiyor?

Okumadığı romanlara ödül veren seçici kurulun yaptığının siyasal eşdeğerlerine ağız dolusu küfrederken buna nasıl sessiz kalabiliyorsunuz?

Aslında rahatsız ediyor. Benim bütün bildiklerimi siz de biliyorsunuz. Ama hesap yapıyorsunuz.

Normalde hiç düşünmeden itiraz etmeniz gereken bir konuda devreye hesaplarınız giriyor.

Sanatınızın en temel dayanağını, duyarlılığınızı yok ettiğinizin farkında mısınız? Bu kötülük piramidindeki yer arayışınızın sizi zehirlediğini ne zaman anlayacaksınız?

Bütün bu pisliklere, bir yarışmada size haksızlık yapıldığında ya da hak ettiğinizi düşündüğünüz bir ödül başkasına verildiğinde mi karşı çıkacaksınız? “Sanatçı duyarlılığınızı” ve “muhalif kimliğinizi” bu mağduriyet anına mı saklıyorsunuz?

İtiraz, suskunlukla zehirlenir. Muhalefet, hesapla çürür. Hem “muhalif” kalıp hem de bu edebiyat oligarşisi ile bozuşmadan yaşanamaz.  Bu suskunluğunuz yarın utancınız olacaktır. Gelecekte taşıyacağınız utancı şimdilik sizin yerinize taşıyanlar var, ben de bunlardan biriyim. O güne kadar içinizde biraz duyarlılığınız kalabilirse, bunun bir sanatçı için fazlasıyla büyük ceza olduğunu da anlayacaksınızdır.    

                                                                                                          Taylan Kara

taylankara111@gmail.com

 

1.      http://www.gunzileli.com/2014/06/30/taylan-karaturkiyede-edebiyat-odulleri-nasil-verilir/

2.      http://www.insanbu.com/a_haber.php?nosu=1509

 

 

Not:  Üvercinka Dergisi’nin ikinci sayısında yayınlanmıştır.

Facebook
yorumlar ... ( 59 )
29-12-2014
28-12-2014 21:43 (1)
İtiraf ediyorum: “ Ben ikiyüzlüyüm. Çıkarım için hareket ederim. İlkem yoktur. Adım Doğan Hızlan’dır, Orhan Pamuk’tur, Mehmet Barlas’tır, Adnan Menderes’tir, Süleyman Demirel’dir”. T.C.
28-12-2014 22:10 (2)
İLHAN CİHANER'in CHP'den seçildiği genel seçimde TKP 500.000 oy istememiş miydi, CHP'ye oy vermek, CHPCİLİK yapmak şöyledir böyledir diye atıp tutmamışlar mıydı? Ağır laflar etmemişler miydi? Sn. Arslanoğlu ve burada yorum yazan Ç'ye soruyorum: İlhan Cihaner'in o komünistleri yönettiğini söylerken bugün BHH yürütme kuruluna seçileceğini biliyor muydunuz? Buna rağmen kerhen de olsa nasıl bu yapıdan bir şey umarsınız? Onların yaptığı politikaya bir isim bulamıyorum, siz ne isim vermek istersiniz. Vicdanın Sesi
28-12-2014 22:42 (3)
kim bu muhalif yazar dediğiniz sayın kara. bu suskunluğun altı çizilmeli, sergilenmeli.muhakkak isimleri vardır. kim bu orhan kemal tüccarları solcular açık açık yazmalısınız bence.
28-12-2014 22:43 (4)
Auvv, resme dikkat ettiniz mi? Robotun memeleri, bizim (değerli Ateş'in de) zombiler filan derken sudan ıslatmadan geçen papazlara gelmişiz! Değerli Kara'nın gözü iyice karardı anlaşılan, tebrikler :) Tüh, sitenin "kadın duyarlılığı" de artmaktaydı tam... Unutmadan, Eyyubi olan SE bence ırkçı değil, sünnilik abartısına bakarsanız. Kaldı ki hesabı henüz ödemeyen Yüce Türk Kültürünün Asil Temsilcisi bana da o Selahaddin'in Kahire'deki kalesine Aya Sofyanın kopyasını konduran Mehmet Ali'yi aratmıyor değil, her ne kadar oralardaki otellerde içtiğim biraları (ekseriya bira içmem zaten) yazmasam da. Mekin the Naif
28-12-2014 22:49 (5)
Önce bir sayın Ç cevap versin :)) Onunki kehanete giriyor. Ben bu yazıyı sabah yazdım, ama İlhan Cihaner yürütmeye seçildikten sonra yayımladım. Benimki de bir tür müneccimlik, ama zaten belliydi. Bu katakullilere ben de bir ad veremiyorum. destekliyorum, dediysem nasıl desteklediğimi "en iyi" derken nasıl bir çaresizlik içinde olduğumuzu yazıda anlattım. Bakınız: Böyle Aydınlarla Böyle... yazısı. Durumumuz toptan vahim anlayacağınız. Ne yapalım. K.A.
28-12-2014 23:14 (6)
saygıdeğer mack the knife, köpekbalığının dişleri hakikaten beyaz olur mu? MacHeath şehre geri döndü mü? Alp Er Tunga öldi mu? Acun-medya'ya nooldi? Ödlek anonimler öç almak peşinde mi? Şimdi toto yırtılır mı? gibi bazı sorular aklımda. bir dönem sizin yanınızda sıkıca mevzi almış (bakınız: yine kolesterol ve d-vitamini 2. meydan muharebesi) Selçuk Ekin yanlış anlamış Jalahaddin'i. oysa Jalahaddin'in sarkazmı güçlü değilse de, "yiğenim sana söylüyorum, emmoğli sen anla" stilinde pek de başarısız gelmedi bana. yine de bir prof. dr. koral g. yunuk değil. o yüzden, kendisinin hangi "saik"lerle hareket ettiğini tam olarak etüd etmek için bir süre daha beklemek gerek kanaatindeyim. amin. Sevil'in Kuaförü
28-12-2014 23:20 (7)
Nihat Genç, bilhassa Kaan bey'in çok övdüğü bir yazardır. Bakın bakalım, kiminle nasıl poz vermiş? https://twitter.com/140darbe/status/526105022598508544
28-12-2014 23:28 (8)
nihat genç, tuna kiremitçinin edebiyatçılığına saydırırdı, hiç ciddiye almazdı. aralarında insani bir ilişki vardır, normaldir. bu ne tuna kiremitçiyi iyi bir yazar nede nihat gençi kötü bir yazar yapar.
28-12-2014 23:41 (9)
Ben de onu (kız-gelin) demek derdindeyim be guzum. O arada da bir türlü akis alamadığım soylu temsilciyi gündeme getireyim dedim. Hem beriki beni de her zaman doğru anlamadıydı. Senlik başka bir durum vardı da, ansıyamadım. Gelince beşiktaş'ın "Gurur-Lan" tişörtünden alıcam sana. Beyaz ya da değil, hep yüzünde taşır dişlerini balık da, Mekin bıçağını görmez kimse.
28-12-2014 23:51 (10)
7 up, ne yapsaydı, boğazını sıkarken selfi mi çekseydi. herkes bitti de çamur atmaya sıra N. Genç'e mi geldi.
29-12-2014 01:07 (11)
Sarkastik kurgulanmış S.E.'ye tepkim hızlı oldu. Yaş ilerledi, yakın okuma gözlüğü almalı. Temiz iş olmuş. Diğer taraftan Mekin bıçağını görememek bana özgü bir kusur olmasa gerek. SE
29-12-2014 08:06 (12)
7 numaraya iki katkı yapayım. https://www.facebook.com/video.php?v=106729869406638 http://www.odatv.com/n.php?n=nihat-genc-mhpye-mi-katiliyor-1710131200 MHP nedir, sola karşı ne gibi operasyonlarda yer almış/kullanılmıştır?(Ayrıntılara girmeyelim. Ama azından, A. Çatlı ve Muhsin Yazıcı'nın MHP kökenli olduğunu hatırlatmakla yetinelim.) Yani MHP'yi iyi bilen biri, N. Genç gibi MHP sempatizanının solculuğunun olsa olsa Hitler'inki gibi bir solculuk olabileceğin bilir.
29-12-2014 08:06 (13)
1)Birleşik Haziran Hareketi yekpare bir parti midir, yoksa Haziran Direnişi'nde buluşmuş farklı kesimleri bir çerçevede biraraya getirme, birlikte mücadele etme platformu mudur? 2) Haziran Direnişi'nde CHP'liler, ulusalcılar yok mudur? 3) İlhan Cihaner, Birleşik Haziran Hareketi'nin genel çerçevesinin dışında görüşleri, duruşu olan bir kişi midir? 4) Ekmeleddin'e oy vermeyi savunan Kaan Arslanoğlu, "vay CHP'linin ne işi var burada" derken tutarlı olduğuna inanmakta mıdır? Cihaner'den bahsedenler tutarlı sosyalistlik için mi, yoksa kendi CHP'ciliklerini meşrulaştırmak adına mı bahsetmektedirler?
29-12-2014 08:07 (14)
Taylan Bey güzel argümanlar getiriyor, meseleyi gündemde tutuyor. Fakat yersiz yere yersiz cevap yazanlar, sitedeki yazıların değerinin düşmesinde önemli bir unsur. Meselenin Cihaner'le, TKP'yle falan ne ilgisi var, anlamak mümkün değil.
29-12-2014 08:21 (15)
13 numara, önce siyasi ahlakı savunuyorum. CHP cilik sola ihanettir diye seçime gir, sonra ertesi gün o hain ilan ettiklerinde flörte başla. Bu TKP nin yaptığını normal karşılıyorsun öyle mi? Ben CHP cilik yapmadım hiç ama CHP'nin ve onun seçmenin durmadan pragmatist "sosyalistlerce" kazıklanmasını da ahlaksızca buluyorum. Sen bunlara hiç duyarlı değilsin anlaşılan. Sonra Ekmelledin falan, kendi CHP cilikleri vıy vıy vıy konuşuyorsun. Sen ne yaptın, boykot mu? Yani "Diktatörü" mü destekledin? İki kuruşluk akıl yok, tamam kabul de, birazcık tutarlılık biraz siyasi ahlak beklemek de mi lüks. Cumhur seçiminde erdoğan yanında yer alanlar şimdi Gezi mezi yine kafa ütülüyorlar. Kendi CHP cilikleri, Ekmeleddin vıy vıy vıy. Yazık bir de siyaset yapıyorsunuz. Kaan A.
29-12-2014 09:05 (16)
Jurnalist 12 nomero ben de sana iki katkı yapayım, Devlet Bahçeli ve Alpaslan Türkeş de MHP kökenliymiş. Türkeş daha aktivistmiş ama Bahçelinin ki sempati düzeyinde kalıyormuş. İnanılır gibi değil. De Get
29-12-2014 09:33 (17)
İnisiyaldaşım SE biraderim, siz S3 tarafından gözaltında kaybedilen ilk 1/3 kısmı görmediniz. O da güzeldi. Ancak ahdettim, bulacağım ve yayınlatacağım bir şekilde. Hayırlara vesile olsun. S.E.
29-12-2014 09:50 (18)
Değerli S.E. Mekin bıçağının görülmemesi özünde Mekin kusuru elbet. Kaan baba, şu CHP'lilerin pragmatislerce kazıklanması olayını ıslıklara alsak, hatta manşete? Kenancığım, göğüs dekoltesine eğiliriz elbet de Emel hanımı tenzih ederek şu Büşra'lı, Tülay'lı, Canan'lı, Banu'lu ortamda Sevil ağdacısına da ihtiyaç olacak kanaatimce :) und der Haifisch
29-12-2014 09:51 (19)
17 no Ben burada kimseye ufak aklımla laf çakmaya uğraşmıyorum. Ben bir şey yazıyorum. Doğru bulmuyorsan nedeni ile yazarsın. Hani bazen merak etmiyor da değilim yani, bunca tuhaf patolojik durum kapitalizmin eserlerinden biri midir diye.
29-12-2014 10:26 (20)
Üvercinka, İşçi Partililerin çıkardığı bir dergi değil mi? Yazarlara, kuruculara bakınca öyle görünüyor. Aydınlık Kitap'ta Tuna Kiremitçi'nin kapak yapılması, Üvercinka'da Doğan Hızlan'ın eleştirilmesi... Burada hiç sorun yok mu? Üvercinka'yı çıkaranlar, Aydınlık'ta Tuna Kiremitçi'nin ne işi var diye sorgulamıyorlar mı?
29-12-2014 10:27 (21)
18'e breh, breh, breh diyor ve pırıl pırıl dişlerimle mütemadiyen gülümsüyorum. Bir de Sevil'in güzellik salonunda yılbaşı evvelisi süpper kampanya var. Onu da duyuriym dedim. Kırmızı takımıyla gelene paket bedava! Havhav-alığı. Pardon balığı
29-12-2014 10:48 (22)
Şu D vitamini mezaliminden beri kimse tıp yazısı yazmaya cesaret edemiyor galiba? Krom'dan dahi korkmayan Conan döktürecek beklentisindeyim. Değerli Kara yeminini bozup bir şeyler yazsa mesela? Yoksa ben "mühendis bakışıyla tıp" yazacağım ya da sıyırıp AB-IMI projelerini açıklamaya başlayacağım, ona göre. İyi haber; mailime cevap vermeyen Mazhar Osman aramıza dönmüş herhalde, ama ne dönüş! S.Eyyubi'de de hafif bir Segman vuruntusu seziyorum, du bakalım...Arçi Kokreyn
29-12-2014 10:54 (23)
20 NO'lu yorumcuya: Üvercinka Dergisi'nden tek tanıdığım kişi şair Seyyit Nezir'dir. Onunla da tanışıklığımız son 2 aydaki mailleşmemizden ibarettir. Dolayısıyla Üvercinka Dergisi ile ilgili yazdığınız bilgiyi ilk defa ve de sizden duyuyorum. Saygılarımla Taylan Kara
29-12-2014 12:36 (24)
Vicdanın Sesi isimli yorumcu öncelikle eleştirilerinizi doğru bulduğumla başlayayayım. BHH HDP,CHP siyasetinden farklı sosyalist özne olma ihtimali olduğu için desteklenmesi gerektiğinden bahsettim. Elimizdeki malzeme ne yazıkki bu. Çaresizlik halinden destekliyorum. Değişim umudu taşımadan yaşamak zor. Zaten hareketin toplumsallaşmasının bir nedeni de bu ilkesizlik. Tüm yorumlarımda bunu belirttim. Enver Aysever'in eleştirilerimin benzeri durumu tekrarlanıyor. İlhan Cihaner'de eskiden sol gazetesi hem birgün yazarı. Kendi kadrosundan birilerini seçmek yerine CHP milletvekillerini seçiyorlar. Kadrolarında teorik birikimi olan pratik deneyimi de olan kadrolar var ama bunun yerine Cihaner'i seçiyorlar.Haziran'ın tam tersi durum söz konusu burayı oluşturan ise tavan. Üstten önceden belirlenmiş yönetim kurulu. Çok belli oluyor. Her grubun yöneticileri. Partilerinde de durum aynı. Toplumsal konumu olan bir profesörü mk'ya alırken teorik birikimi ondan çok olan bir işçi mk'larına giremez. ç.
29-12-2014 12:38 (25)
"Git Kendini Çok Sevdirmeden", "Bu Roman O Kız Okusun Diye Yazıldı" gibi kitapları okuyup, reklamını yapıp, Doğan Hızlan'ı yerin dibine batırmak ve Orhan Pamuk'u üniversiteye sokmamakla övünmek, Orwell'in 1984'te anlattığı "çiftdüşün" tekniği ile sağlanıyor herhalde. Hdp'nin Akp ile bir yandan mücadele edip bir yandan müzakere yapması gibi bir şey.
29-12-2014 12:39 (26)
Yazının devamı buna rağmen hdp'den chp'den bağımsız siyasal güç olma(sosyalist özne) ihtimali olan oluşum. Bir sürü hataları eleştirilecek noktalarını söylememe sürekli olarak belirtmememe rağmen desteklenmesi gerektiğini söylüyorum. İsim belirtmeyeyim de teorik alyapısı olmadan toplumsal konumu nedeniyle(sonradan teorik altyapı kazanmış) direkt MK'ya alındığını bildiğim bir kişi var. O kişi iyi niyetli de asıl sorun böyle bir yapının olması. BHH yönetim kurulunda kendi yapılarının üyesi olan bir tane üniversite öğrencisi yok. İşçi de bildiğim kadarıyla yok. ç.
29-12-2014 13:11 (27)
Madem konusu açılmış, ben de aklımdayken sorayım. Site yöneticileri ve arkadaşlar. Son seçime BDP(ismi değişti yine galiba), parti olarak girecekmiş. Yüzde on oy alamadıkları takdirde açık ki tüm milletvekillikleri AKP'ye gidecek ve istediğince anayasayı değiştirme olanağı bulacak. Evet, Kaan bey, bu durumda açıkçası ben BDP'ye oy vermeyi düşünüyorum. Sizler ne dersiniz? BDP'nin parti olarak seçime girme kararı biraz da bu durumdan da mı kaynaklanıyor acaba, yoksa bu Öcalan'ın AKP lehine bir hamlesi mi? Malum, eminim ki o da serbest kalmayı ve çıkıp parti başkanı olmayı düşlüyordur ama bence kazığın büyüğünü yiyecekler. Ders almamışlar daha onca kullanılıp atılana bakıp. AKP ipe bağladığı bir havucu atmış önlerine, peşinden ağızları sulanarak dolanıp duruyorlar. Ya da, mevcut durum PKK'nın başka bakımlardan işine geliyor. Mesela ABD'nin terör listesinden çıkıp meşruiyet kazanmayı beklerken, diğer taraftan da bölgede planlarını uygulamaya çalışıyor.
29-12-2014 14:32 (28)
Teşekkür ederim. Katılmamak mümkün değil. Riyakarlık kahrediyor beni. Hele de sanatta olanı. Saygılarımla, Miyase Aytaç Yılmaz
29-12-2014 14:32 (29)
Birleşik Haziran Hareketi'nin yürütme kurulu şu isimlerden oluşuyormuş: Tuncer Ataş, Murat Nergis, Erhan Nalçacı, Mehmet Kuzulugil, İlhan Şimşek, Burak Yücel, Hakan Öztürk, Gülsüm Kav, Aysel Tekerek, Erkan Baş, Alper Taş, Önder İşleyen, Hakan Gülseven, Ulaş Kosakul, Barış Atay, Merdan Yanardağ, Gamze Yücesan, Can Atalay, Kamil Kartal, İlhan Cihaner, Fatih Yaşlı, Kaya Güvenç, Tarık Şengül, Evren Haspolat, Deniz Yıldırım, Eren Aksoyoğlu, İlhan Gök, Hasan Şahin, Tarık Tazeçiçek, Levent Turhan Gümüş, Emirhan Oğuz, Zeki Özkorkmaz, Tarkan Konar, Denizha Solmaz, Serpil Güvenç, Güler Ümit, İsmail Kosoğlu, Gülistan Kaygusuz, İnci Beşpınar, Murat Zubi, Cuma Gürsoy.
29-12-2014 16:08 (30)
Valla Kaan Bey cevap vermek yerine ergen ergen hareketlere devam ediyorsunuz. vıyvıyvıy boykot yapan diktatörü destekler vıyvıyvıy mı diyelim biz de. bir kere prensip olarak hiçbir seçime katılmayan birçok anarşist ve komünist vardır, bu saçmasapan laflarınızla daha bunu dahi aklınıza getiremediğinizi açığa vurmuş oluyorsunuz. Ayrıca sosyalistlerin boykot tavrı geç kalmakla eleştirilebilir, ama diktatöre destek suçlaması saçmadır ve bunu sizden başka söyleyen daha görmedim, CHP'liler dahi söyleyemiyor. İlhan Cihaner'in siyasete girdiğinden beri sola yakın duran insandır, bunun CHP ile flört etmekle bir ilgisi yok. Kaldı ki arkadaş da yazmış 50 kişilik BHH kurulunda yer almasına flört, mlört demek boş laf. Başkasını da gösterip HDP ile flört, berikini gösterip Troçkist falan da diyebilirsiniz.
29-12-2014 16:18 (31)
Zeytinyağı sağlığa yararlıdır sayın 30 numara, ama tavırlardaki zeytinyağı hiç hoş değil. Burada BHH ile ilgili sorduğumuz sorular 40'a yaklaştı, hiçbir cevap yok, neymiş, "cevap vermek" yerine. Sen ötekileri boş ver şuna cevap ver: CHP seçmenini ve kendi seçmenlerini niye suistimal ediyor bu BHH sosyalistleri? İsmini bile burada yazmadan "asıl sen CHP"cisin diye üç yaş çocuk tavrı göstermek kolay. Ben hiç değilse ergenim, harbiyim. CHP'yle bir kuruşluk mali ilişkim olmadı şimdiye dek, bir kez bile sizde siyaset yapayım demedim, bir kez bile oradan milletvekili olayım diye aklımdan geçmedi. Bir yol BHH içindeki kişilere bak. Kaç kişi pazarlık yapmış, kaç kişi milletvekilliğine oynamış, kaç kişi CHP'li belediyelerden kadro, destek vs. kapmak için uğraşmış. Kaç kişi bu pazarlıklar sonucu siyasi tavrını ayarlamış. Bu insanlara normal hiçbir insan güvenmiyor sayın 30, siz ancak kendi kendinizi kandırırsınız.
29-12-2014 17:41 (32)
Kaan bey'i ergen biz yaptık, itiraf ediyorum. Acaba "karı gibi yazıyorsun" diyen de çıkacak mı? Cevabı da o verip, imzasızlara mı karışmış? Ç. de haklı, titri var diye buraya profesörü, operatörü alanda kabahat. Kendi de uzman zaten. Aşikar mesleki deformasyon var. Ama asıl suç 55 yaşında genç olmaya kalkanda tabii. Mack the Beton
29-12-2014 17:41 (33)
Birbirimizi yiyerek sosyalizmi kuracağız İNŞALLAH. Yahu değerli arkadaşlar, değerli dostlar, "sol" dediğiniz, "sosyalist" dediğiniz zaten şunun şurasında kaç kişilik toplam ediyor ki? Yüzde bir, evet yüzde bir oyu bile yakalayamıyor. Bir avuç insan en yüksek düzeyde dayanışma göstermek gerektiğinin farkında olmalı. Kaç kişi kaldı ise "sol" olarak, sanırım onlar da biri birini yiyip bitirecek sonunda. Neyse. Lütfen hiç değilse bu yazdığımdan dolayı bana sataşmayın. Kalbim var, şekerim var, romatizma üstü hipermetropim var, en kötüsü de, şizofreni ve depresyonum var. Isırırım kuduz olursunuz.
29-12-2014 19:12 (34)
a.y.a. hocam siz uzman hekim değil misiniz? ne kadar çok boş vaktiniz var böyle. ne zaman bu siteye girsem ortam kızıştırıyor oluyorsunuz. bütün yorumculara hiç üşenmeden uzun uzun ayar veriyorsunuz. doktorların, hele ki uzman olanların başlarını kaşıyacak zamanı yok diye bilirdik. maşallah. maşallah.
29-12-2014 20:51 (35)
uzman?.. hayır. "azman" hekimim. bütün yorumcular?.. cık! onu da tutturamadın (seçici geçirgenim). Erkin Koray'dan sana gelsin. tutturamazsın! uzun uzun ayar vermek... ayar tutmayacaklarla hiç uğraşmam bile (onlar ki, apaçık delilleri görüp yine de küfre devam ederler, Crom onların kalplerini taşlaştırmıştır). boş vakit??? bende mebzul. çok az uyuyorum. senden farkım da budur belki (bkz: Orhan Gencebay - ben topraktan bir canım... budur taştan farkım). başımı kaşıyacak vaktim var. tuzum kuru. istersen iki kilo kuru tuzu da sana gönderecek kadar... yılbaşı hediyen olur. tuzlan ki kokmayasın. benle aşık atmaya kalkışma. maazallah! maazallah! nina simone söylüyor fonumda. sinnerman!!!
29-12-2014 20:52 (36)
Cevap verdik kaç kere, bir şey söylenmemiş gibi aynı şeyleri tekrar etmeye devam ettiniz, o yüzden ergen dedik, hem lafımız boğuntuya getiriliyor, arada sizden yana laf edenler olunca onu da sitenin sağ üst tarafına da çakıyorsunuz, meseleler böylece halloluyor. Daha önce yazdık, boykot Erdoğan'ı desteklemektir demek tam bir zırvadır, bizce neden zırva olduğunun birkaç gerekçesini de yazdık. Peki siz Ekmeleddin'e oy vermenin komünistlikle, solculukla bağlantısı nedir, buna cevap verebiliyor musunuz? Eğer boykot istemiyorsanız, alternatif sunacaksınız: bana gelip Ekmeleddin'e oy ver derseniz, sizi ciddiye almam (Dediniz, almadık:)). Ekmeleddin'e oy vermeyen ulusalcı insanlar bile sürüyleydi, onlara seslenseydiniz sen Erdoğancısın diye, hem daha anlamlı olurdu, onların sayıları bizim binde 5'lik solumuzdan çok daha fazlaydı. Sol ancak seçimlerde alternatif çıkaramadığı için eleştirilebilir, çıkarma denemelerinde çok geç kalındı, anlamlı olmadı. Devam
29-12-2014 20:52 (37)
Yahu Birleşik Haziran Hareketi parti falan değildir, asgari müşterekte bir araya gelmiş bir platformdur diyoruz. Bu herhalde anlaşılmıyor. Ben veya bir başkası, oradaki herkesin her şeyini savunmak zorunda değil (Parti de olsa değil ya, neyse, ama Arslanoğlu'na göre birinin bir yanlışını gördüğümüzde yaygarayı basıp yerlerde yuvarlanmazsak ilkesiz, namussuz oluyoruz, dinden çıkıyoruz). Örneğin Kaan Bey'in tarzıyla "Kaan efendi şimdi TKP'ye laf ediyorsun, o zaman ne işin vardı orada" da denebilir, biz demiyoruz, bu tarz argümanın zırva olduğunu söylüyoruz, ama kendisi ve sitedeki herkese sallayan tayfa başkalarına bu tarz lafları söylüyor. Neyse, bu kadar yeter, yararlı tartışmalar yapılamıyor, Kaan Bey'e cevap veren de kendini bataklığa kaptırır.
29-12-2014 20:52 (38)
Taylan Kara,edebiyat ortamımızın içine düştüğü bataklığı,usanmaksızın bir kere daha teşhir ve tecrit ediyor.Öyle bir bataklık ki bu,kurutabilen(ler)e aşkolsun!..1980'lerin ortasında bir Cengiz Gündoğdu vardı."Star Sistemi"diye diye yıllarca bağırıp çağırmaktan,adamcağız nerdeyse gırtlak kanserine yakalanacaktı da,ustura keskinliğindeki devrimcileri dâhil,hiçbir "korporatist mahfil"den,"nepotist kabîle"den "bu adam haklı olabilir mi acabâ?"çeşidinden bir mırıltı olsun duymadık.Aksine,binbir emekle yoğurduğu İnsancıl dergisini ve kendisini,tam bir faşizan barbarlıkla,ebediyen edebiyatın dışına sürdüler. Onca yıl sonra,Gün Zileli,Kaan Arslanoğlu,Taylan Kara ve iki elin on parmağını geçmeyen birkaç kişi dışında,yaprak kıpırdamıyor gene.Söylemekten dilimde tüy bitti:Bu tâlihsiz ve târihsiz coğrafyanın şairleri/yazarları(sağcısı,solcusu,seküleri,muhafazakârı)kesinlikle demokrat değil.Peki,demokrat değillerse ne, diyeceksiniz.Herkesin enâyisi ben değilim,onu da başkaları söylesin.-B.D
29-12-2014 21:10 (39)
Sayın, a.y.a. Siteye bir hafta gibi bir süredir filan giriyorum. Gerçi ben rumuz, nickname filan yazmıyorum, ama sanırım şu "geçirgenliğiniz"le arada bana da geçirmeye çalıştınız, ama geçirip geçiremediğinizi bilemiyorum. Siz daha iyi bilirsiniz. Fakat mevzu şu ki, "başımı kaşıyacak vaktim yok; ama karı kız peşinde koşmaya, sevişmeye, eğlenmeye gitmeye, para pul peşinde koşmaya, plajlarda sere serpe uzanmaya, AVM'lerde sepet doldurmaya vaktim çok" diyenlerden olmadığınıza sevindim. (Tabii bu uzun cümlenin ikinci ikinci kısmını kimse açığa vurmuyor.) Takdir edebileceğim başka neleriniz var, henüz bilemiyorum, ama vallahi bakın bunu çok takdir ettim. Fakat azıcık da, ona buna saydırmayı özel bir hobi haline getirmişsiniz gibi geldi bana. İyi de aynı şeyleri mesleğinizi icra ettiğiniz alanlarda da ifa edebiliyor musunuz, yoksa siz de sadece "gariban" gördüklerinize mi saydırıp geçirmekten hoşlanıyorsunuz? Not: Cevap yazacak olursanız lütfen azıcık insaflı olunuz. :)))
29-12-2014 21:17 (40)
36, 37 nolu çakma provokatör kardeş, neye cevap verdin?İsmini bile söyleyemiyorsun, bir de diyorsun "Kaan beye cevap veren kendini bataklığa kaptırır." Seninle kontrat mı yaptık, niye buradaki yazıları okuyorsun, densiz yorumlar yapıyorsun a beceriksiz trol: "Arslanoğlu'na göre birinin bir yanlışını gördüğümüzde yaygarayı basıp yerlerde yuvarlanmazsak ilkesiziz" BHH'dan önce biz bu ülkede böyle en az yirmi tane umut sömürüsü sözde cephesi gördük, hepsini aynı adamlar yaptı, solu rezil ettiniz. BHH asgari müşterekte birleşmiş bir platformmuş, neymiş asgari müşterek, siyasi sahtekarlık mı? Sizin gibilerin hangi lafına güvenilir, sizinle birlikte çay içmeye bile gidilmez. Sol seçimde ortak aday çıkaramamışmış! Çıkarsa yalancının tekini çıkarırdınız zaten, yalanda anlaşamamışsınız demek. Kaan beye cevap veren batağa kaptırır lafında samimiysen bir daha koklamayalım burada nefesini. K.A.
29-12-2014 21:26 (41)
taylan kara yazıya nasıl bir minyatür seçmiş adsız kişi? bak onlar seçici olmayan geçirgenler işte (halka yapmışlar; hepsi bir öndekine!). benim seçici geçirgenliğimi sanırım daha iyi idrak ettin bu örnekten sonra. karı-kız peşinde koşmak o kadar da kötü olmayabilir. ama ağır olursan molla sanırlar. karı-kız kısmısı "bundaki keramet ne ola ki acep" diye asıl o vakit başına üşüşür (bedavaya tüyoyu da kaptın arada, köftehor seni). sevişmek de faideli bir eylemdir. sen enverhocacı yüksek ahlakınla yapmıyorsan o da senin bileceğin iş tabii. ama emin ol, fıroyd ne der bilmem amma, istimna insan ruhuna çok da yarayışlı gözükmüyor (örnekler sitede mebzul). eğlenmeye de gitmelisin bence (bak biz ayın 3'üne sözleştik, sen de gel istersen). para-pul da karı-kız gibi oldu benim özelimde (gökten yağıyor, literally). plaj dedin, beni benden aldın. teknede yapıyoruz biz güneşlenme eylemini (yeşil dev Hulk'a bir türlü karışamadım; kusur mu?). ona ve dahi buna saydırmayı ne diye hobi edineyim??? +++
29-12-2014 21:36 (42)
BHH daha başlamadan çöktü sayın Arslanoğlu hocam, bu 36, 37 numaradaki YAYIMLANMADI bir trol değil BHH'dan biriyse mal meydanda. Kuşkusuz içinde çok sayıda iyi niyetli devrimci var, tanıdıklarım yarı yarıya böyel. Gene de bakmayın çoğunluk işte bu tip YAYIMLANMADI. Siz en güzeli bu adamlar mevcutlar içinde en iyisidir sözünüzü gözden geçirin. Sahtekarlar içinde az sahtekarı seçmek neye yarayacak bir düşünün. Bunlar galiba sol kanatta sinir bozmak için üretiliyorlar. Saygılkar. Uzun bir aradan sonra Asım.
29-12-2014 21:40 (43)
+++ benim mesleklerim gayet farklı bir "topic" (topik: yine aynı ermeni mezesi). iki tane vardı bir zamanlar. birinden kendi isteğimle tekaüt oldum. genel cerrahi başka bir şey. onu sürdürüyorum. akademik toplantılarda "fışkı" yemeyi huy edinmiş denyoları itin totosuna sokup çıkarmayı ödev bildim. uydurikingen yayın verileriyle ve yalanla beynimi iğfal ettirmem. benim içinde bulunduğum cemiyetin dimağına uçkur çözmeye yeltenenlerin çenesine de bir kurukafa işareti bırakmaktan hoşlanırım. anasına yapmayacağı ameliyatı elin anasına öneren hurensohn hiç olmadım. bu ülkenin en "top" hastane markası olan kurumun cerrahi kliniğini yöneten "mafyozo" hacıya bir bilimsel toplantıda hakettiği cevabı verdiğim için de 30 asgari ücretlik aylık mayışı tıkır tıkır yatıran aynı kurumun yöneticileri beni mecburen uzaklaştırdılar (ki ben sonucun bu olacağını zaten biliyordum). hayatımda kimseye eyvallahım olmadı. ince hesaptan anlamam. boşuna barbar değilim yani. sandallı ayak dediysek, harbi! a.y.a.
29-12-2014 21:41 (44)
c. gündoğdu çevresi kendini yenileyemedi. 25 sene hep aynı şeyleri söyleyip durdular. üzerine bir şey ekleyemediler. kendi küçük mahallelerinde sınırlı bir etkileri oldu. asıl ümit veren çıkışı osman çutsay ve edebiyat dostları yapmışlardı ama onlar da çabuk dağıldılar. yüz sayı edebiyat ve eleştiri çıkaran ahmet yıldız bugün doğan hızlanla aynı jüriye girebiliyorsa bu işte bir sorun var demektir. hem de büyük bir sorun. taylan kara gibiler daha etkili olmak için kendilerini yenilemeliler. 6 aydır aynı şeyleri konuşup duruyoruz. artık bu mücadelenin yeni bir evreye girmesi lazım. bu saatten sonra ödp, kp, htkp veya işçi partisinin kültür sanat bürolarından öncülük beklemeyin. onlar tercihlerini yaptılar. ece temelkuranla, ahmet cemalle, tuna kiremitçiyle, enver ayseverle, ahmet ümitle, can dündarla yola devam edecekler. sizi istemiyorlar. çünkü onlar kadar işlerine yaramıyorsunuz. onların bu tercihlerine ses çıkarmazsanız sizi bir şekilde kapsamaya çalışıyorlar. değilse kapı orda.
29-12-2014 21:51 (45)
unuttum. avm arzetmişsin. ben gurme markete telefon ediyorum. emekçi bir oğlan getiriyo. ben de komprodor komprodor sırıtıp puromun dumanını suratına üflüyorum; sonra da "işçisin sen işçi kal" kısmının sesini içerden yükselttirip (içeride de 3 tane "zenci" kölem var. biri daima ses sistemimin başında olur) uşağın cebine 5 lira bahşiş sıkıştırıyorum (bazan bu durumu daha da keskin ifade edebilmek için 200 liralık banknotla ilk evvela puromu yakıp, sonra dumanı emekçinin yüzüne üfleyip, ondan sonra 5 lira bahşiş vermeyi tercih ettiğim de oluyo). yahu, pazarertesi gecesi beni ne eğlendirdin. Crom da seni güldürsün. Conan'ım ben gözüm. barbar ve fakat garibana tıraşı bedavaya yapan halkçı kahraman! yeterince insaflı oldu mu?
29-12-2014 21:52 (46)
Vallahi arkadaşım, Marksist geçinip Marksizmin en temel şartlarını yerine getirmeyen, anti-emperyalistim deyip Amerikancı Kürtçülerden kurtulamayan, Leninci geçinip parti adına her türlü burjuva söylemi yayan, Atatürkçü geçinip devrimciliğin kenarına bile yaklaşamayan ne kadar sahtekar varsa biz olmasak da hayat onları bozguna uğratıyor, sahtekarlık yaşamdan tokadını yiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, kendi tercihleri, adam olurlarsa yardım ederiz, olmazlarsa kendilerini küçük düşürme süreçlerini daha da hızlandırırız. Yine de söyleyeyim: Sanki bunlar kendilerini küçük düşürme üstüne programlanmışlar ya da en olmayacak komplo teorilerine inanacağım, biz olmasak da o hızlı süreç devam ediyor. On binlerce iyi niyetli, dürüst, temiz kalmaya çalışan sosyalist var bu ülkede, ben onlara yanıyorum, onların da bunlar yüzünden küçük düşmesine yanıyorum. Kaan Ars.
29-12-2014 21:54 (47)
Allah aşkına,şimdiye kadarki 4o küsur yorumdan kaçının,Taylan Kara'nın yukarıdaki "muhalif yazı"sıyla kıyısından-köşesinden bir ilişiği var?Buradan,bu kadarcık bakmak bile,düşünsel-sanatsal savrulmalarımız hakkında bir karine sayılmaz mı?..Yazık gerçekten!Konu ne,yorumlar/tartışılanlar neler?İşin içinden çıkabilen beri gelsin.-B.D.
29-12-2014 22:04 (48)
47'li arkadaşım, buradaki bütün yorumlar bu konuyla ilgili. Türkiye'de sosyalist kesim yazar, aydın, sanatçı, akademisyen, biraz öğrenci ve çok az yoksul emekçiden ibaret. İşte Taylan'ın bahsettiği bu ses çıkarmayan çıkarcı, sahtekar yazarlar, sanatçılar, aydınlar var ya, önemli bir bölümü de bu BH hareketi içinde. Hepsi aynı kişiler yani, biz minnacık bir çevreyiz ve hepimiz birbirimiz biliriz. Cihaner de bunlardan biri, gerçi sanattan ne kadar anlar bilmem ama, her şeyden anladığına göre bundan da anlar yeni liderimiz, burada bahsedilen öteki konular da aynı çevrelerle doğrudan ilgili. Orhan Kemal ödülünün sol düşmanına verilmesine ses çıkarmayanlar ile işine geldiğinde Gezi'deki Türk bayrağına sahip çıkan, işine gelmediğinde onun yakılmasına gık çıkarmayan çevreler, anlık çıkar durumlarına göre ona böyle buna da tamamen şöyle konuşan siyasiler hep aynı kişiler, çevreler. Saygılar. Kaan A.
29-12-2014 23:59 (49)
Sayın Arslanoğlu, siz uzun yıllar TKP'de bulunmuş biri olarak Türkiye solunun ve liderlerinin psikolojik yapısını da iyi bilirsiniz. Buna ilişkin bir şey sormak istiyorum. Sizce TKP ikiye bölünmeseydi, şimdilerde BHH içinde yer alır mıydı? Ya da TKP liderleri BHH hakkında nasıl düşünürlerdi? Şimdilerde öve öve bitiremiyorlar da.
30-12-2014 00:16 (50)
49'a, TKP liderlerinin, şimdi iki kanattalar, birbirini hiç tutmayan söz ve yazılarını madde madde sıralasam, elli maddeyi geçer. Birçoğunu burada ifade ettik. Gerekirse tekrar listeleriz. Bunların tutarsızlıklarından gına geldi. İl kez Suriye eylemlerinde Türk bayrağı taşıdılar, Gezi'de halkın bayrağı faşistlerden geri aldığını, artık TKP eylemlerinde bayrak taşınacağını açıkladılar, sonra Kobani eylemlerinde Türk bayrağı yakıldı gık çıkarmadılar. Siz hangisisiniz kardeşim, bu kadar ciddiyetsizlik olmaz ki! Erdoğan'ın diktatör olduğunu diktatöre karşı herkesle birleşileceğini (Gezi tam da buydu) yüz kere ilan ettiler, C. Başkanlığı seçimi geldi, boykot kararı aldılar, Cumhurbaşkanı orada yapayalnız, etkisiz ve gayrı meşru kalacak dediler ve görüldüğü gibi kaldı!!! Bunu yazanlar mı kurtarıyor şimdi bizi. Hiçbir sorumluluk duymuyor ki bunlar. Şimdi de bu suçluluğu kapamak için yeni bir oyuncak yeni bir kamuflaj buldular: BHH Kendine güvenen hiçbir hareket buna girmezdi elbet. Kaan A.
30-12-2014 00:22 (51)
33, prostat ne durumda? uzmanlığı değil ama uyumadığından ötürü bizim berber bakar kanaatindeyim. ben 8 saat uyurum şahsen de dolaşmam icab ediyor solungaçlar itibarı ile. Büyük Beyaz
30-12-2014 00:32 (52)
büyük beyaz... sitede alıngaçlar çok. aman diyeyim. nikinizden şikayet şeysi bulurlar. bilirsiniz. insanoğlu gariptir. eyleme aldırmaz da, isimlendirmeye çabuk bozulur. nikimize dikkat edelim. bi daha aman! az uyuyan kardeşiniz solungaçlara değil de alıngaçlara takılmamak için azami hassasiyet sarfetmekte
30-12-2014 07:38 (53)
Bak sen şu ithamcılığa, şu hakaretlere: Hem provokatör, hem trol, hem ağzı kokan yine biz olduk. Bir de yandaşları gelir "Terbiyesizler Arslanoğlu'na neler de söylemişler" derler. Şu seviyenin düştüğü yere bak. Daha söylediğimize cevap alamıyoruz. 26'da iki soru var: 1)Komünist adam, komünist haysiyet sahibi adam Ekmeleddin'e oy verir mi? İlhan Cihaner'le aynı platformda bulununca abdestim bozuluyor, ama Ekmeleddin'e mührü basınca bozulmuyor:) 2) Ekmeleddin'e oy vermeyen CHP'liler, sosyalistlerden çok daha fazlaydı, niye onlara seslenmediniz? (İşte bu da Arslanoğlu tarzında anakronik bir tuhaf soru. 28 Şubat'ta nerdeydin tadında. Kendisi her bombaladığına cevap istiyor, buna da verir herhalde). Yok fazla takılmayacağım buralarda zaten, ama size de lazım bir tane sizin gibi, o ihtiyacı karşılayacağım.
30-12-2014 07:50 (54)
53 numaralı provokatör kardeş, çakma trol arkadaş, elli kere cevap verdim, siyasi zekanız sıfır altı seyrettiği için bu da 51. : Çünkü siz çoğunluksunuz anlatmak lazım. Bir ülkeyi yönetene eğer faşist diyor, diktatör diyorsanız karşısına tescilli Amerikan ajanı çıksa ona oy verirsiniz. Ama seçim gelince birden bire Erdoğan karşısına çıkan herkes kadar gerici oldu! Kabahat sizlerle solcu olanda, kabahat sizin gibilerin gazına gelip Erdoğan'a diktatör diyende. Meğer rahatınız yerindeymiş, Erdoğan da sıradan bir devlet başkanıymış. Seçim ne zaman boykot edilir? Kuralı açık. Halk hareketi yükseldiğinde, seçim dışı alternatif belirdiğinde. Sizin gibiler turuncu devrimcisiniz. Gezi'de ABD arka çıkarken iyi, PKK'ya arka çıkarken iyi, Ekmel'i getirirken kötü, çünkü diktatörlüğün acısını hissetmiyorsunuz ki, tuzunuz kuru. Belki hepimiz sizin gibi olmalıyız, gizli Erdoğancı olmalıyız. A kardeşim, burada seçimi boykot eden hain CHP'liler konusunda az mı yazdık, aç Emine Ülker yazısına bak. K.A
30-12-2014 11:58 (55)
Sayın Arslanoğlu, TKP gibi partilerde herhangi bir politik, toplumsal, tarihi olay, sizin burada yaptığınız gibi kendi nesnelliği içinde değil de, öncelikle özneye yani partiye, dar örgüte nasıl yansıyacağı açısından değerlendirilir. AKP'ye diktatör deyip AKP karşıtı herkesle birleşme çağrısı yapılması, CHP vekilleriyle sol cephe toplantısı yapılması, sonra birden çark edip CHP'ye sövülmesi, sonra yine CHP vekillerinden medet umulması, o an dar örgütün işine öyle geldiği için, öylesi yaradığı için yapılmıştır. Siz nesnel açıdan olaylara yaklaşmaya özen gösteriyorsunuz. Ama parti yöneticilerinin 7/24 çekip çevirmesi gereken iki bin parti üyesi var. Asıl vazifeleri devrim yapmak değil de o iki bin kişiyi idare etmek olunca öznel değerlendirme yapmak zorunda kalıyorlar, elli defa çark ediyorlar, bir dedikleri bir dediklerini tutmuyor. İlginç olan şu ki, o iki bin üyeden biri bile sesini çıkar(a)mıyor liderlerine. Yahu bize dün böyle dediniz, şimdi niye böyle diyorsunuz diye sorgulamıyor.
30-12-2014 13:32 (56)
Marx'ın takipçileri Marx'ı anlatamıyor (ıslıktaki bercht alıntısı için YÜ'ye teşekkürler). Değişimdeki yeni koşulları algılayıp yeniden tavır alamıyorlar. Dogmatikler. Neymiş, ekmeleddini destekleyenler komünist değilmiş (aslında boş laf ettiğini farketmiş haysiyeti de eklemiş). Tam tersini yapanlar Erdoğan'ı desteklediklerini göremiyorlar. Hatta kazanınca sevindiler. Ekmeleddin projesi tutmadı dediler. Komünist haysiyet böyle bişey midir? Lenin, müslümanlarla anlaştı diye yeterince komünist değil midir? Yüzde onu müslüman olan yerde devrim için buna gerek gördüğü halde, siz bu ülkede partinizle ilgili mevcut algıları değiştirmeden ve değişmeye direnerek nasıl devrim yapacaksınız? İnsanların değişmesini mi bekleyeceksiniz? Gezi'ye solun sahip çıkamaması ve meydanı liberale bırakması, sonra yakınması da aynı "haysiyet" nedeniyle midir? Binde bir oy almaya devam o halde. Birgün devrim kendiliğinden gelse, siz çekilip anlamadan izlersiniz.Devrim,"merhaba ben devrimim, geldim" mi diyecek?
02-01-2015 14:52 (57)
Kaan Bey, siyasi sorulara cevap vermeyeceğinizi söylediniz. Peki o zaman edebiyatla ilgili soralım. Günümüzün çok satan, çok konuşulan, ödüllü yazarları İnci Aral ve Ayfer Tunç hakkında ne düşünüyorsunuz? Vasat mı buluyorsunuz yoksa nasıl değerlendiriyorsunuz?
02-01-2015 14:54 (58)
Evet, tipik vasat örnekleridirler. K.A.
02-01-2015 18:32 (59)
"Cemal Süreya Kültür Sanat Derneği'nce her yıl verilen şiir ödüllerinde bu yıl jüri krizi nedeniyle ödül verilemedi." http://www.zaman.com.tr/kultur_cemal-sureya-siir-odullerinde-odul-yok_2268056.html
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210966
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.