Halk TV’de Sol Şerit programında Cüneyt Akman ile Kaan Arslanoğlu söyleşisi

Halk TV’de 8 Nisan’da saat 16’da yayınlanan programın youtube bağlantısı… Birinci ve ikinci bölümler:

Evrimci Açıdan Din Psikoloji Siyaset

Sağ, insan doğasını soldan daha mı iyi kavrıyor?

Aydınlanmadan bahsedenler gerçekten aydınlanmacı mı?

Atatürk’ün din konusundaki tutumu doğru muydu?

Ve başka tartışmalar:

https://www.youtube.com/watch?v=CofH6yPPIVg&feature=youtu.be

https://www.youtube.com/watch?v=B0doob5Zq7w&feature=youtu.be

Facebook
yorumlar ... ( 42 )
08-04-2016
09-04-2016 09:54 (1)
Kaan hocam, EADPS'nin nasıl okunacağını/anlaşılacağını anlatması açısından açıklamalar güzeldi. Diğer yandan uzun uzun konuşan, lafı bir türlü soruya getiremeyen geveze sunucuya da iyi cevap verdiniz ki bu bile solun neden bir türlü iflah olmadığının göstergesi değil mi; o çok beğendiğimiz kendi eşsiz fikirlerimizi fırsat bulunca döktürmek, misafir konuşmacıyı bir türlü konuşturmamak. (Bir ara sizin ve sunucu abinin konuştuğu süreleri çıkarayım da yazayım buraya). sss. mh
09-04-2016 10:04 (2)
Cüneyt Akman dostumuza da haksızlık etmeyelim. Fakat televizyonculuk insanları biraz böyle ediyor. İşin fıtratında var belki bu, bir hikmeti vardır. Ben konuşmacıyı rahat rahat konuşturan, arada sözünü sık sık kesip başka konuya geçmeyen bir sunucu görmedim. Ancak böyle yapıldığında izlemenin artacağına dair bir yönlendirme var sanırım, belki doğrudur. Öte yandan pek de hevesli olmadığım halde TV'ye çıkmanın neredeyse son kanalı kaldı bu kanal. Cüneyt Akman sağolsun zaman zaman çağırır. Eskiden başka kanallardan da çağırıyorlardı. Yarısını değişik nedenlerle kabul etmiyordum. Ama benden ve onlardan kaynaklı nedenlerle artık kimse çağırmıyor. Cüneyt Akman'a teşekkürler. Tabii yorumcu Mehmet Harma'ya da. Ama Cüneyt Akman'a her seferinde bu kadar yüklenirseniz tamamen ayazda kalacağım :)) Olsun, bunu da ta baştan göze aldım ama, yine de Cüneyt Akman kolay bulunmuyor. Kaan Arslanoğlu
09-04-2016 12:15 (3)
Halk TV'ye bi haller olduğu malum. Makbule Cengiz, Ece Zereycan, Ümit Aslanbay, Enver Aysever, Ayşenur Arslan, Sinan Meydan ve Nihat Genç. Program yaparlarken bir anda yapamaz olup, kanalın yolunu ayırdığı gazeteciler, televizyoncu ve yazarlar. Ama yanlış anlaşılmasın, ben sunucu derken El Cezire'nin sunucusunu kastetmiştim yani:)) mh
09-04-2016 12:15 (4)
Kaan Hocam birinci linkte yaklaşık 17/30 dk, ikinci linkte 9/13 dk olmak üzere 43 dk içinde toplam 26 dk (%60) sizi dinlemişiz. Az mıdır, çok mudur, normal midir? bilemeyeceğim. mehmet harma
09-04-2016 12:20 (5)
Kaan Arslanoğlu'nun düşünce ve kaygılarını uzun süredir takip ediyor ve anlayabiliyorum. Ama olaya evrimci açıdan bakınca sonuç kapitalizmin sonsuz haklılığı olarak ortaya çıkıyor. Yani güçlü olanın mutlak surette zayıf olanı ezmesi kaçınılmaz olan bir dünyada, beyni gelişmiş olmaktan başka mahareti olmayan bir maymun türünün bedeninin alınıp satılmasından ya da organlarının pazarlanmasından, bütün duygu ve inançlarının her türlü sömürülmesinden daha doğal ne olabilir. Yani etik olan, evrimsel olanın bir sonucuysa o zaman Dünyanın en zengin herifleri, daha uzun yaşamak için çocuk bedenleri satın alabilir ve transplantasyon yoluyla kendi ömürlerini uzatabilirler. Niyeti sahih (!) olsa da KA'nun asıl yanılgısı evrimin antimateryalist ve tamamen doğmatik (ya da doğmatikleştirilmiş) bir pradigma olduğunu anlayamamaktan kaynaklanıyor. Dolayısıyla gerek Cüneyt Akman olsun gerek başkası olsun bu nedenle sohbetlerin tepkisel tartışmalara yönelmesi gayet doğal. (B.Ö.)
09-04-2016 12:30 (6)
Soru başkadır, tartışma başka. Sunucu başka biriyle tartışmayı yönetir ya da aksi sorular sorup konuğa alan açar. İtirazı varsa bunu sorular aracılığıyla belirtir. 43 dakikalık toplam sürede konuğa ayrılan 26 dakika elbette normal değil. Sayın B.Ö. kusura bakmayın, bu benim paradigmam yepyeni ve mevcut iflas etmiş sol paradigmaya karşı son derece sağlam bir paradigma. Sizin belirttiğiniz çekinceye daha önce en az yüz kere cevap vermişimdir değişik makale ve kitaplarda. Bu saçma tezinizi defalarca çürütmüşümdür. Ama pek çok defa yinelediğim gibi yazdıklarımı vahiy yoluyla insan kafalarına aktarma gibi bir yeteneğim yok. Okumayana İKRA diye emretme gücüm yok. Ne diyeyim: İnsan BU. Ben bir şeyi anlayamıyormuşum! Hangi tezlerimi ne kadar okudunuz ki doğaüstü güçlerinizle bunu anlayabildiniz :)) Allahım bana sabır! Kaan A.
09-04-2016 12:41 (7)
Sayın BÖ; nün yorumuna taktım. Evrimin tamamen anti materyalist bir paradigma olduğu da nedir Albızlar aşkına? Hiç Darwin'i okudunuz mu siz? Darwin'in kuramı (ki Marx'ınkinden daha sağlamdır ve sapına kadar materyalisttir) nasıl anti materyalist oluyor? K.A.
09-04-2016 13:43 (8)
Peki şöyle diyelim. Gittik Afrikada ya da amazon ormanlarında evrim teorisine ilham veren bir ilkel kabile bulduk ve modern dünyaya açtık. Şimdi bu adamlar sittin sene araba süremezler ya da araç motoru söküp takamazlar mı diyecez. Herifler motor sesinden bi iki defa ürkerler, kötü ruh falan sanırlar sonra alışırlar. Bu kadar. Ya da biz 10000 sene sonraya gitsek o zaman yaşayan insanların yaptıkları aletleri kullanamayacağız mı diyecez. Tam tersine "ulan ne kadar rahat, ne büyük kolaylık" deyip çatır çatır kullanacağız. Dünya üzerinde var olduğu andan itibaren dibine kadar "politik" ve dibine kadar "yalancı" ve temel içgüdüsel gereksinimlerini karşılamak için her haltı yiyen, her şeyi ve herkesi kullanan bir yaratığın davranışlarını nasıl kabileye, kente ya da komüne bağlayabiliriz. Ya da işte, canlı türlerinin oluşum sürecini bir şekil açıklamaya çalışan (bu arada da ortadoğulu, afrikalı halklara "maymun" diye geçiren) bir bilimsel paradigmayla ilişkilendirebiliriz. (B.Ö.)
09-04-2016 13:43 (9)
Buraya uzun zamandır yorum yazmıyordum ama bunu artık yazmam lazım. Evrimin antimateryalist ve dogmatik bir paradigma oluşu... Ellerimizin varlığı, protonun varlığı, hücrelerin içinde mitokondrilerimizin olduğu, kütleçekim teorisi, sesin dalga özelliği ne kadar dogmatik ve antimateryalist bir "paradigma" ise evrim de o kadar antimateryalist ve dogmatiktir. Bunca şeyden sonra "evrim doğru mudur yanlış mıdır?" tartışmasına başlamak çok gülünç olur. Evrimin varlığı-yokluğu bizim kişisel bir terihimiz değildir. Evrim vardır, gerçektir, var yok diye 50 yıldan fazla bir süredir kesinlikle tartışılmamaktadır, hakikattir... Bu işin bencesi sencesi paradigması yoktur ya da sizin onu yorumlayış şeklinizden bağımsızdır. Buna inanıp inanmamanız, yanlış bulmanız sizin sorununuzdur. Dünya düzdür diye ciddi ciddi söyleyen, savunan tuhaf insanlarla aynı segmentte bulunmaktır bu. Bunlarla ilgili iddialarda bulunmadan önce biraz işin abc sini öğrenmek ne güzel olur. Saygılarımla Taylan Kara
09-04-2016 13:54 (10)
Kaan Arslanoğlu'nun düşünce ve kaygılarını uzun süredir takip ediyor ve anlayabiliyorum. Ama olaya evrimci açıdan bakınca sonuç kapitalizmin sonsuz haklılığı olarak ortaya çıkıyor. Yani güçlü olanın mutlak surette zayıf olanı ezmesi kaçınılmaz olan bir dünyada, beyni gelişmiş olmaktan başka mahareti olmayan bir maymun türünün bedeninin alınıp satılmasından ya da organlarının pazarlanmasından, bütün duygu ve inançlarının her türlü sömürülmesinden daha doğal ne olabilir. Yani etik olan, evrimsel olanın bir sonucuysa o zaman Dünyanın en zengin herifleri, daha uzun yaşamak için çocuk bedenleri satın alabilir ve transplantasyon yoluyla kendi ömürlerini uzatabilirler. Niyeti sahih (!) olsa da KA'nun asıl yanılgısı evrimin antimateryalist ve tamamen doğmatik (ya da doğmatikleştirilmiş) bir pradigma olduğunu anlayamamaktan kaynaklanıyor. Dolayısıyla gerek Cüneyt Akman olsun gerek başkası olsun bu nedenle sohbetlerin tepkisel tartışmalara yönelmesi gayet doğal. (B.Ö.)
09-04-2016 13:54 (11)
Evrim sonuna kadar doğrudur, bilimsel determinizmse Darwin'in yıktığı, evrime ve bilime aykırı bir yaklaşım. İnsan yaptıklarıyla bilerek ya da farkında olmadan evrimsel süreci kısmen değiştirebiliyor. Süreçlere müdahale etmek sadece evrime değil düşüncelere ve pratiklere de bağlı. Mücadeleyi her alanda sürdürmek lazım. Zihinsel süreçler, en azından kendimizinkiler bizim işlememizle gelişiyor. Evrim geçirmeyi beklemek Godot'yu beklemek gibi. Geçirilmiş değiştiremeyeceğimiz bir evrimin sonucuyken elimizde olmayanlarla vakit kaybetmek yerine elimizdekilerle neler yapabileceğimizi düşünmeli. Sınırlıyız, kanatlarımız yok, ama uçabiliyoruz. Uçmalıyız. Ezel Parsa
09-04-2016 13:55 (12)
Sayın BÖ, 8 nolu örneğinizle evrim teorisinin uzaktan yakından hiçbir alakası yok. Evrim teorisine ilham veren kabile de nedir? Kim böyle bir ilham almış? Evrim teorisi o kabileye bakıp maymunlara bakıp gözlemlenen antropolojik bir felsefe gevezeliği değildir. Günümüzde artık moleküler biyoloji sayesinde insan türünün bütün gen haritası dahi tek tek çıkarıldı. Bütün bir biyoloji sizin o "paradigma" dediğiniz evrim teorisinin üzerinde şekilleniyor. Bir fizik kongresine gidip "proton paradigması", "elektron görüşü", "hidrojen atomu varsayımı" diyen biri nasıl karşılanırdı? Evrim teorisi biyolojinin birbirinden çok çok farklı disiplinleri tarafından onbinlerce araştırma gözlem, deney ve sonrasında doğrulanan öngörülerle doğrulanmış bir teoridir. Atom teorisi, hücre teorisinin bilimsel gücü ne kadarsa evrim kuramının gücü de en az o kadardır ve hatta fazlasıdır. Saygılarımla Taylan Kara
09-04-2016 14:13 (13)
Bi dakka ben burada bilimsel olarak ispat edilmiş şeylere, kromozomlara mutasyonlara vb. karşı çıkmıyorum. (Ayrıca kütleçekim teorisi de g parçacığı da atom fiziği boyutunda ispatlanamadı daha). Benim karşı çıktığım şey: siz evrimleşmiş değilsiniz. 200 bin yıl önceki atalarınız neyse yine aynısınız. Sadece bir takım hayalci ve çalışkan herifler çıkmış ve bugünkü teknolojik seviye ya da işte bilgi oluşmuş. Siz sadece bunları kullanıyorsunuz. Öncelikle de maximum derecede kendiniz için ve kendi çıkarlarınız için kullanıyorsunuz. Benim karşı çıktığım şey hiç evrimleşmemiş bir yaratığın, bir kaç tane uçuk herif çıktı bir medeniyet kurdu diye kendini evrimleşmiş sanıp, hep aynı olan çıkarcı ve yalancı doğasını evrimle açıklıyorum diyerek kendi türünü aklamaya çalışması. (Burada "siz" falan derken sizi değil genel olarak insanları kastediyorum tabii ki.) İşte bu nedenle antimateryalist ve doğmatik diyorum. (B.Ö.)
09-04-2016 14:26 (14)
Değerli BÖ, Evrim yıllar yüzyıllar binyıllar içinde gözle görünür sonuçlar vermez genellikle; sınırlı istisnaları saymazsak. Sürecin ölçeği çok uzun ölçeklerdir. 200bin önceki atalarımıza göre %99.99 aynıydık zaten. primatlarla dahi genlerimizin %98-99 aynıdır. Teknolojik olarak gelişmiş toplulukların daha çok evrimleştiği diye birşey yoktur, açık bir safsatadır. K.Arslanoğlu da böyle birşey demiyor. "Evrim teorisini dikkate almadan bir adım atamazsınız"; salt kültürel, iktisat, ekonomi vs üzerinden insanı ve toplumları anlayamazsınız: K.A.nın söylediği budur. Üst yapı: kültür, alt yapı: üretim ilişkileri ve iktisat ise KA, "daha da alt yapı"dan söz ediyor. DİP YAPI... Bu "dip yapı"yı da dikkate almak zorundayız. Bu asla "var olan kapitalizmi kabul etmek", "yaşananlar insan doğasından kaynaklıdır, uğraşmayın" demek değildir. K.A da bunu demiyor. Son kitabı esasen eski söylediklerini toparlamaktadır. Yepyeni bir bakış açısıdır bu, üzerinde düşünmek zorundayız. Saygılarımla Taylan Kara
09-04-2016 15:46 (15)
"Son günlerde Yalçın Küçük’ün Tenkit[i] adlı derleme kitabını okuyorum.Bir şeyler öğrendiğim bir kitap. Yalçın Küçük yazılarından bir şeyler öğrendiğim ender yazarlarımızdan biridir. Yazdıkları bana ters düşse de irkiltmez beni. Onunla tartışmak içimden gelmez. Çünkü aynı yönde yürüdüğümüzü düşünürüm. Bana uçuk gelenleri bile içime sindiririm. Mülkiyetime alırım.Örneğin, Ataol Behramoğlu’nun dilimize çevirdiği, Vera Tulyakova’nın Nazım’la Söyleşi (Cem Yayınları, 1989) adlı kitabını Tenkit’ten önce hayranlıkla okumuştum. Yazara tam anlamıyla teslimiyet içindeydim. Yalçın Küçük, hınzırca eleştirel gözle okumuş. Bu yazıya ilerde döneceğim. Bugün, Kemal Tahir’le ilgili bölümden ilham aldım. Ona değineceğim." YALÇIN KÜÇÜK VE TENKİT-Özdemir İnce http://ozdemirince.com/yalcin-kucuk-ve-tenkit/ Mine M.
09-04-2016 15:47 (16)
Sayın TK ben bu dip yapı teorisine kısmen katılmakla birlikte asıl sorunun bu dip yapı olmadığına inanıyorum. Asıl sorun tarihsel süreç içinde üretimin farklılaşmasından kaynaklanıyor. Bakın, şimdi değil, taa Henry Ford"un montaj bandını ve seri üretimi bulmasından sonra Marx'ın bütün toplumsal teorileri ve ütopyası çöp oldu. Yani bütün bir otomobili yapan adama mı işçi diyeceksiniz yoksa 3 tane vida sıkan adama mı işçi diyeceksiniz. Yani emek de işçi de çok kolay bulunabilir, değiştirilebilir ve çok daha ucuza satın alınabilir oldu. Bu üretim farklılaşmasına ayrıca kapitalist sömürü düzeninin borçlanma yoluyla insanların bütün mal varlıklarına el koymasına bağlı olarak bugünkü sorunlar ortaya çıkıyor. E şimdi 100 sene önce olsa evinde oturup çocuk bakacak olan bir kadın, bugün sokağa çıkmış fahişelik yapıyorsa ya da işte insanlar benzer etik olmayan eğilimler gösteriyorlarsa bunun DİP YAPIyla bilmem hangi evrimle ne ilgisi var? Ya da buna karşı genetik bir yolla mı savaşacağız? (B.Ö)
09-04-2016 15:55 (17)
Değerli BÖ, KA nın yanılsamanın gerçekliği (politik psikiyatri 2) ve son kitabı bu "dip yapı" yı kaynaklar vererek ayrıntılarıyla anlatır. Türkçede bile bu konuda çok kaynak var, özellikle Alfa Yayınlarından çıkan. Verdiğiniz örnekle KA nın söylediği arasında yine bir alaka kuramadım. "Genetik yolla savaşmak" ne demektir? KA nın böyle bir iddiası mı var? Genetik yolla nasıl savaşılır? Dilerseniz önce söylenenlerin ne olduğunu ortaya koymak-anlamak lazım. KA'nın son kitabında birçok kaynak var bu konuda, özgün kaynakların en az yarısı türkçeye de çevrilmiş. KA çok önemli şeyler söylemektedir, üzerinde düşünülmesi gereken. Bunları hemen yanlış bulmak yerine eleştirel bir gözle düşünmek insana çok şey kazandıracaktır. Saygılarımla Taylan Kara
09-04-2016 16:11 (18)
Sayın Mine Miskioğlu, neye değinecekseniz değinin de, ilgili yazı altında değinin lütfen :)) Bu yazının altında Kemal Tahir'in ne işi var? Yine bir gülücük yapayım da sert olmadığım, şirin olduğum anlaşılsın :)) Sayın B.Ö, çok ilginç bir mantık silsileniz ve tartışma yönteminiz var. Siz de benim gibi Laz mısınız yoksa :)) Şimdi evrim denen şey izafiyet teorisinden daha açık olarak anlatılmış bir somutluk ve izafiyet teorisininkinden daha çok kanıt var elimizde. T.K'nın dediği gibi 200 bin yıl önce son evrimsel sıçrama gerçekleştikten sonra evrimde yeni bir tür oluştuğunu veya insanda parça parça devam ettiğini ileri süren bilimsel bir görüş yok. Yeni-Lamarkçılar, birtakım Marksistler falan buna benzer şeyler söylüyor ama kabul görmüyor. Sizin dedikleriniz aynen şu demek: 2X2=4 den yola çıktılar, silah yaptılar, atom bombası yaptılar. O halde 2X2= 5 diyelim 6 diyelim, 4 demeyelim. Ya da 2X2=4 le mi gideceğiz insanları fahişelikten kurtaracağız? Devam K.A.
09-04-2016 16:11 (19)
2X2=4 gerçeği ister tüm insanlık fahişe olsun diye mücadele et, ister onu fahişelikten kurtarmaya çalış, senin niyetinden bağımsız olarak bir gerçektir. Fakat insanlığı fahişelikten kurtarmak istiyorsan bunu özellikle dikkate almak zorundasın. Öbürleri inkar ediyor, sen dikkate almak zorundasın. Çünkü bir şeyleri değiştirmek istiyorsan en önce senin gerçeği en iyi bilen olman gerek. Aksi durumda önceki niyetinden bağımsız olarak yenilerek veya yenilmeden sağcılaşırsın. İnsanın hangi özelliklerinin ne kadar genetik, ne kadar değiştirilebilir olduğunu en iyi sen bilmek zorundasın. Zaten bütün uğraşım da bu. 20 yıldır sürekli bunları yazıyorum. Yazmadan önce tonla okuyor, gözlem yapıyor ve pratik yapıyorum. Sizin bu cevap şekilleriniz bile kalıp dip yapı örnekleri. Ezel Parsa'nın savı da kimi eleştiriyor belli değil. Evrim geçirmeyi beklemeyelim diyor. Kim evrim geçirmeyi bekliyor? Kim bir şey yapmadan bekliyor. Kim bunun bilgisini oluşturmaya çalışıyor? Kaan Ars.
09-04-2016 17:17 (20)
Yok aslında ben iyi anlıyorum. Yani çok kolay. Kollektif bilincin arketipleri üzerine evrim maskesi altında davranışçı bir teori inşa ediyoruz ve sonra da liderimizi bekliyoruz. Ne güzel! Peki bu lider nasıl biri olacak? E muhtemelen, tabii ki ya "ceddin dedem neslin babam" türü bir şey olacak ya da "muhtaç olduğun kudret asil kandadır" falan gibi bir şey olacak. Biz de "dip yapıyı" çok çok iyi bildiğimiz için inanmasak da "eh işte" deyip kabulleneceğiz. E niye uğraşıyoruz ki? Asrın liderine biat edelim gitsin. Nasılsa farklı bir yere varamıyacağız. (B.Ö.)
09-04-2016 19:09 (21)
Onlar da "n" böcüm. Ceddin dedeN, neslin babaN. Çok iş vardı. Anca dönebildim. a.y.a. dönsss. Dön dön bebeğimsss
09-04-2016 19:22 (22)
mta, putunu al kendine doğru indirge, sonra nesneye dair bilgini putuna kat, kendine tam indirge. Kaan Ars.
09-04-2016 19:30 (23)
Sevgili Mehmet Harma, Bahsi geçen isimler televizyoncu, gazetecilerdir, (HALK TV'den ayrılanlar) fakat Tıp Bu Değil dahil hiçbir çalışmamıza, bunca yıldır ortaya attığımız son derece önemli hiçbir tezimize, iddiamıza programlarında en ufak yer ayırmamışlardır. Cüneyt Akman hiç değilse bunların gündeme getirilmesinden ürkmüyor. Program tarzını eleştirebilirsiniz ama, ötekiler tam iflas. Onlarsız Halk Tv herhalde daha iyidir. Saygıyla. Kaan Ars.
09-04-2016 20:21 (24)
Ortada yeni bir fikir var; kitapta verilen kaynakların ancak %50 sini okumuşumdur, tamamını okumuş değilim. Kitabı okuduktan sonra kalanları da okumak için alıp bu eksiğimi gidermeye çalışıyorum. S.Mithen'in Aklın Tarihöncesi kitabının ancak pdf sini bulabildim mesela. Ancak bu konuda tek bir kaynağı bile okumadan, kitapta sözü edilen düşünce ile ilgili en temel kavramlardan habersizken yorumlar yapmak büyük bir cüret değil midir? (Bu konuda temel kavramlardan bihaber olunduğu bazı yorumlarda apaçık ortada, bazı yorumcuların evrim teorisini hiç bilmediği ya da yapayanlış bildiği belli.) İçten bir soru: İndirgemeci, "asrın liderine biat" vs yorumu yapan değerli yorumcular bu kitabı okudular mı? Ve de son soru: "indirgemeci olmayan", indirgemecilikle suçlanmayacak bir tane fikir söyleyebilir misiniz? "x'e indirgemek"... X yerine kültür, iktisat, ekonomi, biyoloji, genetik vs koyarsanız her hangi bir fikir karşısında süslü bir eleştiri argümanınız olacaktır. Saygılarımla Taylan Kara
09-04-2016 20:31 (25)
Hiç bilmediği konuda otodidaktik müthiş bir cesaretle (bilmediği ortaya çıktığı ve bu hatırlatıldığı halde) çıkarsamalar yapmaya devam eden sayın B.Ö. dip akıl yapısının binlerce örneğinden biri olarak sonraki baskılar için örneklem yaratmaya çalışıyor sanırım. Bilime o da bir katkıdır. Kaan A.
09-04-2016 20:38 (26)
Bana mail atın. Adresinizi gönderin. Ben size aklın tarih öncesini gönderiym. Mail adresim var sizde. a.y.a. kütüphane kolu olsss
09-04-2016 21:54 (27)
aya ya düzeltmesi için teşekkürler. Şunu belirtmek isterim ki ben kitabınızı da okudum yukarıdaki röportajınızı da izledim. Yani bir şeyin eklektik olması, kutsal olmasını ve üzerinde düşünmenin ve yorum yapmanın haram olmasını gerektiriyorsa düşünmeyeyim. Yani tamam ben kendimce kitaptan bir sosyalizm çıkartıyorum. Ama çıkan şey bana nasyonel sosyalizm gibi geliyor. E yani kabile reflekslerini mutlak kabul ederek yola çıkarsanız bu gider kültürel ve milli reflekslere dayanır. Oradan da nasyonel sosyalizm ve onun lideri çıkar. Ortalıkta zaten benzer liderlerin var olması da ilgili kaynaklar üzerinde sizden önce başkalarının başka amaçlarla çalışmış olduğunu gösterir. "Ne alaka, kel alaka biz onu mu demek istiyoruz" diyebilir ve bunda haklı da olabilirsiniz. Peki o zaman ben kitabınızı ve savlarınızı "yanlış okumuşum" diyerek yeniden okuyacam. Ama ben de kitabınızın mutlak surette okunması gereken ufuk açıcı bir kitap olduğuna kesinlikle inanıyorum. (B.Ö.)
09-04-2016 22:56 (28)
Olması istenen ile olan arasında ilişki kurmadan siyaset yapılamaz. Elimizdeki malzeme beton ve çelik ise onunla güzel bir ahşap ev hayali kurabiliriz ama onu gerçekleştiremeyiz. Ahşap ev yapamıyorsak da ondan güzel ve sağlam bir betonarme ev yapabiliriz. Bu ev kusursuz olmayacaktır bir takım eksikleri de bulunacaktır. Her zaman daha kötüleri yapılabileceği gibi daha iyileri de yapılabilecektir. İnsanın doğası da böyle.Dibi gördük bundan daha kötüsü olamaz düşüncesiyle sol siyaset kendini kandırıyor. Solun bu düşüncesi yanlışlanıyor.Bundan daha iyisi olabileceği gibi daha kötüsü de olabilir. İnsanları mutlu edebilecek daha iyi bir sistemi kurabiliriz. Evrim teorisi bunu reddetmiyor ki. İzafiyet teorisini de sosyal bilimciler anlamadıkları için belirsizlik olarak yorumluyorlar. Evrim teorisi ile izafiyet teorisi birbiriyle çelişen teoriler değil. ç.
09-04-2016 22:56 (29)
Din ile milliyetçilik olgusunu siyaset yapanların yadsımaması gerekiyor. Bununla birlikte sol siyaset yapanların bu olguları yadsımadığı gibi mümkün olduğunca bu olgulardan uzak durması da gerekiyor. Kaan Arslanoğlu'yla farklı düşündüğüm nokta sağ siyaset. Sağ siyasette toplumu dönüştürüyor. Dini ve milliyetçiliği de sistemin meşrulaştırması için kullanıp dönüştürüyorlar. Bugün ile 10 yıl öncesini karşılaştırdığımızda toplumun dönüştüğünü görürüz.ç.
10-04-2016 00:01 (30)
18, Sayın KA, yanlışlık olduğu belli olmuyor mu? vah ki ne vah... Yalçın Küçük'ün Tenkit kitap eleştirisinin altına yollamıştım, sanırım adımı unutmuş olduğumdan yayınlanmamış, sonra aksilik buraya koymuşum işte; gülücük yapmakla şirin olunuyosa ben de yapıp olayım bari :)) Not: Tam asıl yerine aktaracaktım, baktım siz zaten yapmışsınız, isterseniz buradakini siliniz. Saygılar. Mine M.
10-04-2016 00:01 (31)
Sayın B.Ö, bir yerde anlaştık gibi. Nasyonel sosyalizm gibi bir şey olur kafanızdaki sosyalizm gerçekleşse diyorsunuz. Evet, buna benzer olur, başka bir şey olması da zor. Sovyet deneyimi, Çin Devrimi, Vietnam vb. uzak doğu deneyimleri, hatta Küba.. Nasyonel sosyalizme benzer uygulamalardı. Proleter enternasyonalizmi hikayeydi, önemli olan milli sosyalist devletlerin çıkarlarıydı. Buradan kıymetli Ç'ye gelelim. Din ve milliyetçilikten solun uzak durması gerektiğini söylüyor. Klişe bir hata. Tam bir sosyalist hayalcilik. Tam bir sol kafayı kuma gömme hastalığı. Milliyetçiliği hem de bayağı uç milliyetçiliği (yurtseverlik denince milliyetçilik gizlenmiyor) kullanmayan tek bir devrim yok dünyada. Siz gösterin, ben ona inanayım. Dini de keza en başta Stalin kullandı 1945-53 arası. Bugün Küba kullanıyor. Böyle nereden kaynaklandığı belirsiz klişe kalıpları yinelemekte ne çıkarınız var, anlayamıyorum. Saygılar. Kaan Ars.
10-04-2016 01:20 (32)
Değerli Kaan hocam, Makbule Cengiz muhabir, Ece Zereycan sunucu, Ümit Aslanbay Sol Şerit'in eskiden Cüneyt Akman'la ortak sunucusu, Enver Aysever ve Ayşenur Arslan "yüksek" gazeteciler, Sinan Meydan ve Nihat Genç ise sadece misafir konuşmacılar olup, bunların sizin tezlerinizi duyurmak için a) yapabilecekleri bir şeyleri yok, b) niyetleri yok, c) ilgileri yok diye düşünülebilir (2-3-2 sırasıyla). Ancak sizin isteğiniz de az buz değil; sol Panteon'u sarsıyorsunuz tabii ki tanrılar gazaba gelir ve bu rahatsızlığın bir tezahürü de görmezden gelmek olur. Son söz Sn. Taylan Kara'nın, "Böyle de Buyurabilirdi Zerdüşt"ünden gelsin; "İnsanoğlunun yaşamıyla oynayabilirsin, gururuyla ve hatta namusuyla da; ama asla putuyla oynama..." Saygı bizden. mh
10-04-2016 09:59 (33)
Dii mi. Şimdi siz "bu herifler beni anlayamaz" derseniz ben de "bu herifler beni anlayamaz" dersem sonuçta anlaşamayız. Ama demek bazı sihirli kelime ve kavramlar var ki onlar üzerinden bir şekil diyalog kurabiliyoruz. İşte iletişim bu. Sayın TK'ya da şunu söylemek istiyorum. Yukarda insan türünün 200 bin yıldır evrimleşmediği zaten konuşuldu. Ayrıca bu türün herhangi bir üyesinin 200 bin yıl öncesinin kabilesinde de 10 bin yıl sonrasının uzay toplumunda da yaşayabileceğini de anladık. Yani herif F tipi cezaevinde yaşıyorsa 200 bin yıl öncesinde de kabilede de yaşar. O zaman söz konusu ettiğimiz evrim öncelikle "Abi bu herifler 195 bin yıl kabile refleksleriyle yaşamışlar, 5 bin yılda nasıl değişebilirler ki" demek için var. Bu doğrultuda ne anlıyoruz. Mesela işte "Bir sol partinin başına Alevi bir başkan geçirmek büyük bir hatadır. Toplumun kahir ekseriyetini temsil etmediğinden sittin sene oy alamaz." gibi bir şey anlıyabiliriz mesela. Dii mi. Belki de anlayamayız bilemiyorum. (B.Ö.)
10-04-2016 10:27 (34)
Her türlü puttan, Hegelcilikten, Marksizmden, seçilmişlerden oluşan üstün tür yaratmak fikirlerinden kurtulmalı. Bunların hepsi okunmalı. Sömürüye karşı durmanın gerekliliğini ve yöntemlerini marksist olmadan Marx'tan öğrenebiliriz. Lacan'dan, Foucault'tan iktidarın haz üzerinden nasıl yerleşik hale geldiğini lacancı, foucaultçu olmadan öğrenebiliriz. Evrimi Darwin'den, Gould'dan, atom fiziğini Feymann'dan, Gribbin'den, kişilere tapınmadan öğrenebiliriz. Eleştiri değil, katkı yapmak amacım. Ezel Parsa
10-04-2016 10:32 (35)
Bir tek Gould'a itirazım var sayın Ezel Parsa, evrimi Gould'dan öğrenirsek işin özünü yanlış anlarız. Popülere oynayan bir şarlatandır bana göre. Yani işler sanıldığı kadar basit değildir her zaman. Bir cümlecik gerçeklik için çatır çatır savaşmak gerek. Büyük bilginler, filozoflar hep böyle yapmak zorunda kalmıştır. Her kitap, her ünlü sanıldığı kadar masum değildir. Kaan Ars.
10-04-2016 10:36 (36)
Doğrusu Feynman olacak, hızlı yazarken dikkatimden kaçmış. Saygılarımla. Ezel Parsa
10-04-2016 11:32 (37)
Hepsi çıfıt kontenjanından nerdeyse. a.y.a. Das Tschipfitsss
10-04-2016 14:28 (38)
Daha zeki olmalarının nedeni bin yıllardır yaşadıkları zorlu koşulların getirdiği derin eğitim kültürü ve belki bunun genetiklerine işlemesi de olabilir. Üzerinde düşünmeye değer ama bunu ifade etmenin türlü kötü sonuçları aklamaya neden olmaması da gerekir. Ezel Parsa
10-04-2016 15:37 (39)
Bizdeki ilişki kullanma şeklinde olmuyor. Kendileri milliyetçileşiyor. Kapitalist sisteme karşıtlıkları önemsiz hale geliyor. (Kürt hareketi,Doğu Perinçek vb.) Sol siyaset yapanların uzak durması gerektiğini söylerken ki kastım kendileri milliyetçi olmayacak. Anti emperyalist tepki oluşturmada milliyetçilikten yararlanılabilir. Bundan yararlanırken de etnik milliyetçiliğe dönüşme tehlikesi bulunmaktadır. Bu dönüşüm yaşandığında da ortada sosyalizm kalmaz. Dediğiniz gibi Küba'da Sovyetlerde milliyetçilikten yararlanmıştır. Bir de dönüştürme durumunu da istediğiniz gibi gerçekleştirme şansınız yok. Bina değil ki bunu ölçüp biçip çizdiğimiz projenin aynısını yapalım. Kimi eksikleri kimi farklılaştığı noktalar her zaman olacaktır. İstediğinizin zıttı olan değişimlerde bulunacaktır. Din konusunda da kurşun dökenleri cezalandırmaya da kalkmayacaksınız. Liberal "sol"cular gibi yapıp inanç özgürlüğü diyip kutsallıkta atfetmeyeceksiniz. Sonunda Nilüfer Göle gibi analizlerde bulunulabilir. ç.
10-04-2016 23:06 (40)
Daha zeki değiller. Sadece kodu vaktinde onlar belirlemiş. Zor koşulları varmış. Yes. Ama o da dert değil. Önemli olan 3 temel özellik şunlar: zorunlu şehirlilik ve zanaat/meslek sahipliği, neredeyse hepsinde bilingual olma mecburiyeti ve işaretli olmanın getirdiği/gerektirdiği kastırikingen grup aidiyeti ve dayanışma hissi. Bunlar hepi topu 2500 yılda alt evrim geçirtmez bi gruba. Zaten homojeniteleri de tartışılabilir. Neyse işte. a.y.a. Ezel Parsa kod adlı yorumcuya selamsss
11-04-2016 12:07 (41)
aya "kodu vaktinde onlar belirlemiş" diye bir laf söyledi ve her şey yerine "cuk" diye oturdu. Kendisini kutluyorum. (B.Ö.)
15-04-2016 15:58 (42)
https://www.youtube.com/watch?v=--itXFeQBPc --- evrim yok diyeni Allah (c.c.) daş eder. bakınız, dördü de daş olmuş! a.y.a. daşsss ve bö'ye de selamsss
DOST SİTELER
Toplam Giriş Sayısı : 2210124
Arama

İmzasız yazı yayımlanmaz. Yazıların sorumluluğu öncelikle yazarına aittir.