Hepimiz biliriz Akira Kurosawa'nın unutulmaz filmi Dersu Uzala'yı... Yalnız avcının yaşlandıkça doğa ile kurduğu dostluğun, ona duyduğu büyük tutkunun altında aslında nasıl bir var olma mücadelesinin yattığını gösteriyordu bize Kurosawa. Tek taraflı bir dostluk ve adanıştır
Kuşkusuz bu çabalar tıp içinden gerici güçlerin direnişi ve muhalefetiyle karşılaşıyor. Bunun son örneklerinden biri geçtiğimiz günlerde 389 tıp insanının The Lancet editörü Dr. Richard Horton’a karşı başlattıkları bir kampanyayla karşımıza çıktı. Geçen yıl The Lancet’da
HDP kendi içindeki egemen sınıf unsurlarına karşı ezilen sınıfların haklarını savunacak mı? Etnik kimlik siyasetinin sınıf mücadelesini bastırmasını engelleyebilecek mi?
Özgür Babaoğulları, Sendika.Org’daki yazısında solcuları Kürt alerjisine sahip olmakla suçluyor. Anlamak istemediğiyse solcuların etnik siyaset alerjisi olması. O
Yıllardır yaptığı onlarca siyasal analizin tamamı yanlış çıkan siyaset bilimcisi nasıl bir siyaset bilimcisidir? ? Yazdığı her konuda yanılan, iddiaları aylar içerisinde çürütülen, önerileri kısa sürede yalanlanan bir siyaset bilimciyi düşünün. Gözleri o kadar kendileriyle bürünmüştür ki kendi
Birinci (80 öncesi) Türkiye İşçi Partisi’nin veya 80 öncesi Halkın Kurtuluşu grubunun Kürt sorununa bakışı bence konuya en doğru bakışlardı. Öznel olabilirim, yanılabilirim, ama tartışalım.
Siyasette tartışalım demenin, kararsızlık göstermenin yeri yok. Görüşünüz ne kadar yanlış bile olsa “Bu
Çağımız kirlenme çağı ve her şeyin hızla kirlendiği bir çağ. Kirliliğin birçok türü var: hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği, ışık kirliliği, bilgi kirliliği... Bunların her birinin sağlığımız ve iyiliğimiz üzerinde olumsuz etkileri var.
Liberal kirlilik,
Altı ay sonra Türkiye’yi sarsacak eylemlerin çıkış noktası olan Gezi Parkı’nın hemen yanı başındaki Taksim Meydanı’nda, The Marmara Taksim Oteli, 25 Aralık 2012 Salı günü, Türkiye’nin önde gelen gazeteci, yazar ve basın çevrelerine yakın kimseleri ağırlıyordu. Türkiye Gazeteciler
Her türlü sanat edimi zamana karşıdır da. Tanıklık etmesi için, tanıklık ettiği zaman dilimini dondurmak zorundadır; ama bu tanıklıkta kazanan zaman ve hayattır. Onun için sanatın “kalıcılığı” yoktur. Kalıcılığa kanıt gösterilen sanat eserlerinin, zamana karşı verdiği mücadeleyi kazandıkları
SOLCULUK DİYE BİR ŞEY YOKTUR, AZ SAĞCILIK VARDIR. Solcunun solculuğunun ilk engeli kendisinin, yakın çevresindeki solcuların sağcılığıdır.
Madem bin çeşit solculuk var, kimse kimsenin solculuğunu beğenmiyor, solu derecelendirecek bir ölçek bulalım dedik.
Aşağıdaki ölçek on yılların kafa yormaları ve
İlerihaber.org, kültür sanat bakımından, siyasal olarak durduğu yerin çok çok daha gerisindedir. Aşağıdaki kültür-sanat haber örneklerini ilerihaber.org’a değil de Radikal Kitap'a yerleştirseydiniz hiç kimse bunların sosyalist bir haber sitesinden alındığını anlayamazdı. Bu haberlerin burjuva kültür-sanat aygıtlarındaki haberlerden en
Türkiye’nin aydınlık günlerine giden yolun karartılmasına, dört bir yandan gittikçe daralan emperyalist kuşatmaya karşı gelebilecek en duyarlı kesim olması gereken sol’da, bugün de en hararetli tartışma, kırk yıl öncesinin aynısıdır.
Milliyetçilik, yurtseverlik, enternasyonalizm, Kemalizm, sosyalizm tartışmaları sona
Bugünlerde herkes darbelere karşıdır. Şimdilerde çevrede 12 Eylül darbesini savunan bir kişi bile nedense bulunamıyor, sanki 1982’deki seçim sırasında milyonlarca insan dışardan gelip seçimde “evet” diyerek sonrasında ülkeyi terk etmiş! 12 Eylülün edebiyattaki karşılığı nedir? Herkes 12 Eylülün
Demokrasi kuramında, özgür bireylere dayalı insan merkezli sivil toplumun ürünü olmayan partiler demokrasi yelpazesinde yer alamazlar; demokratik partiler olamazlar; demokrasi içerisinde sayılmazlar. Bu nedenle biata dayalı, din merkezli, demokratik sivil toplumun ürünü bulunmayan bir parti olan
Evo Morales, 12 Ekim 2014'de yapılan seçimlerde oyların %61'ini alarak üçüncü kez Bolivya Devlet Başkanı seçildi. Ülkede nihayet siyasi istikrarın yerleştiğini söyleyebilir miyiz?
Zulema Saucedo*: 1825'de bağımsızlığın ilanından bugüne Bolivya siyasi yaşamında çok badireler atlatıldı. Sayısız askeri darbe yaşandı,
CrossOver Healthcare Ministry ABD’de Richmond Büyükşehir bölgesinde sağlık sigortası olmayanlara nitelikli ve insani amaçlı sağlık bakımı sunan dini bir kuruluş. “Crossover” İngilizcede geçit veya köprü anlamında da kullanılan bir deyiş. Başlangıçta ihtiyaç duyanlara ücretsiz hukuksal yardım,
Sait Faik, “yazmasam deli olacaktım” deyip yazdı da işini yapmanın iç erincini duymak dışında ne elde etti? Burgazada’da babadan kalma evi ve ailenin servetini idareli kullanıp oğlunun geçimini sağlayan anası olmasa, iş aramaktan ve berbat işlerde çalışmaktan o
TOPLUMSAL HİSTERİYE DOĞRU:
Siyaset yapanların bilmesi gereken şey bu toplumun aşırı duygusal olduğu ve çok kolay dolduruşa getirilebildiğidir. Maça bile kavga etmek için giden, en azından küfür ederek rahatlayacağını sanan bir toplum bu. Üretim dışı kalmış, edebiyat
Aralarında (...), (...), (...), (...), (...) gibi isimlerin de bulunduğu ülkenin önemli aydınları EDEBİYATTA DÖNEN DOLAPLARA ARTIK YETER dedi… mi?
AKP Hükümeti’nin yazarları-edebiyatı denetim altına almak, işine gelen bir edebiyat üretmek için Kültür Bakanlığı eliyle bir fon oluşturduğu ve
Hayal Dergisi:İnsan varoluşu gereği mi vasattır? Değişemez mi? Umut var mı?
Taylan Kara: Bu kitaplar ve bu saptamalar bir umudun olduğunu varsayar. Eğer “insan doğuştan vasattır ve değişemez” deseydik, başka hiçbir şeye gerek kalmazdı, bu kitapları yazmanın, bu söyleşiyi
Son zamanlarda yüreği pek ince olan vatandaşlarımızın durumu hiç de iyi değil.
Onları yenilgi duygusu içinde kıvrandırıp Türkiye'nin geleceği konusunda karamsarlığa iten birinci neden CHP'nin ellerinden uçtuğuna inanmaları ve üstelik yıllarca mücadele ettikleri görüşlerin Y-CHP olarak karşılarına düşman olarak
Çorum’da çalıştığım dönemde, Ankara’ya geldiğimde fırsat bulursam Tahsin Saraç ile telefonlaşır, uygun olursa 60. Sokakta olan çalışma yerine giderdim. Tahsin Saraç’ın çevresi çok genişti. Kendisini ziyarete gittiğimde çoğu zaman seçkin misafirleri olurdu. Ziyaret edenler
Zaman zaman medyada uzmanlar tartışır, şu kadar öğün beslenmek uygundur diye.
Diyetisyenler içinde 6 öğün diyenler çoktur. Bu ‘3 Saat Diyeti’ olarak tanımlanır. Özü, beynin açlık sendromuna girip, sonra yenenleri yedeklemek için doğrudan yağa çevirmemesi için, beyne açlık
Son günlerde HDP’yi öne çıkaran yoğun bir kampanyayla karşı karşıyayız. Seçim yaklaştıkça gücünü ve etkisini arttıran bir kampanya bu. Öyle ki, politik arenada yan yana gelmeleri pek beklenmeyen sosyalist, devrimci, muhafazakâr, sosyal demokrat, İslamcı farklı çevrelerden çok sayıda
Bugün piyasa edebiyatına hakim olan unsurların, gazino-uyuşturucu-kadın satıcılığıyla uğraşan yer altı şebekelerinden tek farkı, aralarındaki itibar farkıdır: mafyaların mafya olduğunu, pis işlerle uğraştığını herkes bilir; bugünkü ana akım edebiyat piyasasındaki kişiler ise hala sanatçı zannedilerek itibar görmektedir. İlişkiler
Sosyalist Kürtlerin Türkiye sosyalist solunun ana akımlarından koparak Kürt Solu adı verilen ayrı örgütlenmelere yönelmelerinin tarihi 70’li yıllara dek geri gider. Bu kopuşun nedenleri ve devrimci mücadeleye etkileri sol saflarda çok tartışılmıştır. Ancak, ayrılıktan esas olarak Türkiye solunun
Herkesin bizden biraz uzak olduğunu düşünüyorum, mesela… Geçmişten bugüne, her şeyini bildiğiniz kaç kişi oldu hayatınızda? Peki, sizinkini bilen? Anlatmayı aslında çok istediğiniz ama
İşçi sınıfının “doğal” örgütlenme ve mücadele alanı işyeridir. İşçi sınıfı tarih sahnesine çıktığından beri işyeri temelli sendikalar ve meslek örgütlerinde örgütlenmiş, mücadelesini işyerlerinde yürütmüştür. Bugün de işyeri temelli mücadele işçi sınıfı mücadelesinin omurgasını oluşturuyor, yarın da böyle olacaktır.
Bu sözcükte itiraz ettiğim en önemli şey, kullanımındaki maymuncuk konumudur. Bir kavram, “herşey”i açıklıyorsa, aslında hiçbir şeyi açıklamıyordur. Bir “başucu kavramı” olmuştur artık, söyleyenlerin büyük bir kısmının dilinde hiçbir şey açıklamamaktadır.
24 Nisan 2015 da geçti, gitti. Rahatladık mı? Unuttuk mu? Yoksa her şey daha yeni mi başlıyor?
Günlerdir yazılan yazılara, sosyal medya paylaşımlarına bakıyorum da "konuyu araştırmayı, tarih bilimine, konunun uzmanlarına bırakalım, bu konu son derece siyasidir, şöyledir,
Bu yazıyı okuyan birçok insanın her şeyi demokrasi ve özgürlükle ilişkilendirmemi eleştirdiğini duyar gibi oluyorum. Ancak biraz sabredilirse demokrasi ve özgürlüğün iyi bir sağlık düzeyi için ne anlama geldiğini kendimce açıklamaya çalışacağım.
Demokrasi, insanın yönetim şekli olarak, sınıfsız ve
Apartmanların %60’ının adı ‘’Huzur’’ dur. Çünkü memlekette huzur yok. Apartman, site toplantılarının hiçbiri kavgasız bitmez. ‘’Sayın Apartman sakinleri, lütfen sakin olalım’’. Sakinlerin hepsi birbirinin üzerine uçmakta. Toplantıdan evine dönen herkesin yüzü bembeyaz, öfke dolu.
ETNİK SİYASETE, dolayısıyla HDP'ye SONUNA KADAR KARŞIYIM.
Yurttaşlık hukuku yerine etnik kimlikçiliği öne çıkaran rüzgar eker. Fırtınası hepimizi biçer. Kişinin yüzüne bakınca insanı değil, alt kimliğini görmeye başlayacak olanlar çoğunluktur ve ezici çoğunluktur.
- Günaydın Bay Arnavut
- Sabahlar hayır
Rachel Corrie, insanın bir çeşit “aşırı hali”, insanın “aşırı insanlaşması” dır. Büyük bir olasılıkla hepimizin içinde bir yerlerde bir “Rachel Corrie hali” var; bazılarımızda hemen elimizin altında, bazılarımızda ise çok derinlerde gömülü ve fazla kullanılmamış olarak... İnsanlaşmak
Konkav bir şeklin özelliği, içinde seçilen iki noktayı birleştiren doğrulardan bazılarının bir kısmının zaman zaman şeklin dışında kalması. Matrix filmiyle gözlerini açmış, ifade özgürlüğünün ve özel hayatın mahremiyetinin kıymetini takdir ederek büyümüş bir nesle, kabaca dünya üzerindeki insanları,
İmralı’daki zatın kimlerle neler görüştüğü, karşılıklı ne sözler verildiği tamamen meçhul. Kandil’deki şahısların da ABD ile neler görüştüğü, karşılıklı ne sözler verildiği bilinmiyor. Selahattin Demirtaş’ın bunlardan ne kadar haberdar olduğu, “liderliğinin” kimlerin iki dudağı arasına sıkıştığını da kimse