Auschwitz Toplama Kampı o gün karışmıştı. SS doktorlarından Dr. Fritz Klein kamp sakinlerine hitap ederken böyle bir protestoyu hiç beklemiyordu. “Sevgili Alçak Yahudiler” diye söze başlamıştı, “ve iğrenç Çingeneler, aşağılık
Yara-rantı
İmralı görüşmeleri üzerinden uzatılan rant 30 yıllık yaraları sarmaya yetecek mi?
İmralı süreci adıyla yürütülen görüşmelerin paralelinde yaşananlar yalnızca siyasi reflekslerle sınırlı değil. Hatta siyasi refleksler giderek kendi sınırına çekiliyor demek
Rosa Teyze, uzun öykü tadında, bir roman kişisi olarak çıkıyor karşımıza Sevgi Soysal’ın kaleminden. İlk öykü kitabının yayımlanmasından sonra (1962), öykü ile roman arasında salınan Tante Rosa 1968’de
Geçen hafta Cumhuriyet’te Erdal Atabek’in “Popüler Kültürün Zararları” adlı yazısını okudum. Herbert J. Gang’ın , ‘Yüksek Kültür ve Popüler Kültür’ adlı kitabından yola çıkarak, konuyu Türkiye’nin güncel sorunlarına bağlamış. Özetle,
Türkiye’nin “yeni bir dönüm noktası”nın hemen sonrasında yazmanın belli güçlükleri var. Kolay değil, kaç yılın meselesi, “çözülüyor” gibi. Dün de Newroz vesilesiyle, bununla ilgili en önemli dönemeçlerden biri dönüldü gibi.
Solcularımız
Kürt sorununda bir yazı yazıp görüşlerini açık seçik ortaya koymak benim gibi “yansız” bir yazar için kendi ayağına kurşun sıkmak gibi bir şey. Çünkü biliyorum ki, okur kaybettirir, dost kaybettirir.
Orhan Aybers'in keskin gözlem gücü ve zekâsıyla üniversitelerdeki muayenehaneci profesörlere (özellikle de İstanbul'daki) ilişkin nev-i şahsına münhasır yanıtı. Babası Fevzi Aybers Ankara Numune Hastanesi’nin radyoloji klinik şefiydi. O devirlerde Orhan
Estetik adlı dev yapıtı tozlu kütüphanelerimizde niçin uyuyor?
Ben Georg Lukacs’ın elli yıllık emeğinin ürünü Estetik I-II-III’ü kütüphanemden çıkarıp masamın üzerine koydum. Bu yıl bu kitabı benimle tartışmaya niyetli olanları bekliyorum!
19
Gazeteci yazar dostlarımızdan Cengiz Erdinç, son günlerde medyadaki pandora kutusunu açan önemli bir çıkış gerçekleştirdi.
Önce, Hasan Cemal'in Milliyet gazetesinden uzaklaştırılması üzerine "ahlanıp vahlanan" duyarlı gazeteci arkadaşlarına; sendika dernek kurma
Medya eleştirisi - edebiyat, sanat - Tıp, sağlık ağırlıklı internet kültür yayını İnsanbu 18 Mart 2013 Pazartesi günü yayına başladı. Yayının amacını ve ilkelerini ortaya koyan “Amacımız” yazısı şöyle:
ÇIKARKEN
Geçtiğimiz hafta içinde yurdun değişik yerlerinde meydana gelen trafik kazalarında 192 kişi öldü. İş kazalarında ise 29 ölüm yaşandı. Türkiye’de her yıl 10 bin insan, dünyada ise 1 milyon 200
Her şeyin zamanı var. Her zamanın da özgün ifadeleri. Yaşanan veya içinden geçilen somut zaman ve mekân, saptamaları, tavır alışları da belirliyor. Onları düşünmez, saptama ve tutumları tarihsellikleri dışında otomatiğe
Sitemizde “Sağlıksız Yaşam Hakkı” başlığıyla bir dizi yayımlamaya başlıyoruz. Amacımız sağlıksızlığın en kestirme yollarını topluma göstermek.
Bildiğiniz üzere “Sağlıklı Yaşam” başlığıyla medyada bir haber, yorum bombardımanı altındasınız. Sağlıklılık adına önerilenlerin
1- Performans sistemini sağlıkta dönüşümün en zararlı yanı ve aynı zamanda onun motoru olarak saptamanız isabetli. Buna karşın yeni tam gün önerinizde, hekimlere aldıkları sabit ücretin yüzde yirmisi kadar ek ödeme
14 Mart Tıp Haftasında “Tıp Bu Değil” kitaplarının yazarları yurdun dört şehrinde söyleşiler yaptılar.
Denizli /
Denizli Tabip Odası’nın davetiyle Tıp Bu Değil editörleri İlknur Arslanoğlu ve Kaan Arslanoğlu Denizli’de bir sunum
İslamcı silahlı gruplar sayesinde dünya ve Türkiye medyasının bir ileri yeteneği daha ortaya çıktı. Sivilleri kurşuna dizen, kalabalıkları bombalarla paramparça eden, muhaliflerini linç edip öldüren silahlı birlikler için yapılan tanımlar,
En derin eleştiri ifadeleri “süpeeeer”, “inanılmazzzz”, “vaaaaav” dan ibaret “sanatsever”ler için “nefes kesici” bir kitaptır, ki bu zümrenin sık sık “apne nöbetleri”ne girdiği bilinmektedir. Zaten kitaplar da ikiye ayrılır: Nefes
Siyasi mizahi tefrika romanım “Kayıp Devrimin Öncesinde” soL gazetesinde 17 Mart tarihinden itibaren günlük olarak yayımlanmaya başladı. Roman giriş yapmak bakımından zorunlu olarak art arda makaleler ve denemeler gibi başlamakla
Birisine “Kapitalizmi savunuyor” demenin onda infial yaratmadığı, aksine övünç vesilesine dönüştüğü dönemlerdeyiz. Keza herhangi birine “Amerikancı” veya “Avrupa ajanı” demek de kızgınlığa değil, gururlanmaya yol açıyor.
Sol değer diye bir şey
“Tıp Bu Değil” toplantısı için gittiğimiz Denizli’de değişik mi değişik bir otelde konuk edildik. Otelin ismi Şiir Otel. İçi ve dışıyla son derece zevkli yapılmış bu butik otelin farklı yanı